Bebek İsa'nın gazabı değil

       Üff, amma da sıcak!..
       Sorumlusu, hani şu "şımarık ve yaramaz çocuk" olarak nitelenen El Nino mu?.. Namı diğer, "Bebek İsa" mı?.. Yoksa, çevrenin bilinçsiz tahribi sonucu, ateşi yükselen dünyanın bize verdiği ceza mı?..
       Değerli bilim adamı Mikdat Kadıoğlu'nun verdiği bilgiye göre, bakın neler oluyor dünyada:
       - Deniz suyu seviyeleri yılda birkaç milim yükseliyor.
       - Yüksek dağlarda buzullar eziyor.
       - Sıcağı seven tropikal bitkiler hızla kuzeye yayılıyor.
       - Sıcağı seven hayvanlar, hızla kuzeye göç ediyor. Kanarya gibi narin kuş türleri azalıyor.
       - Ağaçların yaş halkaları, fazla sıcaktan genişliyor.
       Çevre anlayışından uzak, kirli bir dünya tablosu bunlar.

Şimdi "Lalina" zamanı

       Üff, çok sıcak ama, nedeni, biziz!.. Doğayı tahrip edip, çevreyi kirleterek, yaşadığımız dünyanın canına okuyoruz.
       Bebek İsa gerçekte Pasifik Okyanusu'nda Peru kıyılarında normalin üstündeki sıcak su akıntısı. İki ile yedi yıl arasında geliyor. Şu anda aktif değil.
       Buna karşılık, şu anda etkin olan Lalina, namı diğer kız kardeş. Yine Pasifik kıyılarında, normalden daha soğuk su akıntısı.
       İklim değişikliğine adım adım ilerleyen bir dünya. İlginç olan, eskiden küresel ısınma yok. O 80'lerde çıkıyor ortaya. Dolayısıyla, daha sıcak dünyaya doğru hızla yol alıyoruz.

Sıcak biçiyoruz, sıcak

       Üff, amma da sıcak!.. Ama, eskiden de var bu sıcak.
       Örneğin, dün, 7 Temmuz, İstanbul yanıyor, sıcaklık 32 derece. Oysa, İstanbul'da 7 Temmuz 1955'te sıcaklık 37 derece. Yani, benzer sıcaklığı daha önce de görüyor İstanbul. 1955 ile bugün arasındaki fark, o zaman küresel sıcaklık yok, şimdi var. Tehlike burada.
       Bu tehlike ilk kez uluslararası çapta Rio'da ele alınıyor. İşte, 1992 Rio İklim Zirvesi'nin kuralları:
       "Küresel düşünüp, yerel hareket etmek!.. Çevre dostu programlar geliştirmek. Çevreyi kirletmekten sakınmak. Atmosferin sera ısınmasına mümkün olduğu kadar az neden olmak."
       Huzurlarınızda Bebek İsa'nın gazabı yok, insanın gazabı var. Böyle giderse, daha sıcak günler ve mevsimler olacak. Onun için sıcaktan hiç yakınmayın!.. Ektiğimizi biçiyoruz!.. Sıcak, çok sıcak!..



Yazara E-Posta: ydogan@milliyet.com.tr