Berna Laçin

Berna Laçin

berna.lacin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Müjdemi isterim! Dumanı tüten araştırma sonuçlarına göre; çay, kahve ve çikolata, beynin ‘can dostu’ ilan edildi. Ne yiyip, içeceğimizi şaşırmış olduğumuz şu günlerde, fevkalade damak tadımıza uygun bir sağlıklı yaşam tavsiyesi çıktı, yeni araştırma sonuçlarından... Başta kahve, ona ilavaten çay ve siyah çikolata tüketmek, beyni esnek ve sağlıklı hale getiriyormuş. Bir gün ‘yasaklı’ olan gıda ürünlerinin kısa bir süre sonra ‘baş tacı’ edilmesine alıştık artık. Boşuna yoksunluk çektiğimiz onca zaman, ‘zararlı’ dedikleri lezzetlerden mahrum olduğumuza mı yanalım, sonra ‘aslında faydalı’ diye yanlıştan dönüldüğünde, vücudumuzu faydalardan zorla eksik bıraktığımıza mı yanalım! Akıl alır gibi
değil halimiz!

Haberin Devamı

Çok sevdiğimiz bir şeyi önce hayatımızdan çıkarmaya çalışarak heba oluyoruz, sonra da aslında onu tüketmemiz gerektiğini ve mahrum bırakarak, sağlığımıza daha zarar verdiğimizi öğreniyoruz, üstelik bu durumu çok sık ve tekrar tekrar yaşıyoruz. O sebeple, radikal beslenme metodları denerken, çok dikkatli olmalı ve doğal besinlerin içinde bulunan bazı şeylerin zararları olsa da, yoksunluğunun başka zararlar doğurabildiğini ve aynı besinin içindeki bir başka bileşenin de mutlaka başka bir yönde fayda getirme ihtimali olduğunu unutmamalıyız. Bugün glutensiz beslenme modasına kapılanlar arasında, glutenden kaçarken fazla lectin tüketmek ya da aslında az miktarda ihtiyaç olan glutenin de alınmamasına bağlı, yeni sağlık sorunları görülmeye başladı bile. Kısaca dedelerimizin sözlerini hatırlamalı ve ‘azı karar çoğu zarar’ öğüdünü tutmalıyız. Böylece hem damak zevkimizi hem de bedenimizi yoksunluk içinde bırakmayız.

KADINLARA BİR İYİ BİR KÖTÜ HABERİM VAR

KADINLARA BİR İYİ BİR KÖTÜ HABERİM VAR

Yeni keşfedilen etkiler

Gelelim, her zaman tartışma konusu olan ve mesafeli yaklaşmamıza sebep kahve-çikolata ve çay üçlüsünün beyin üzerinde yeni keşfedilen etkilerine... Ulusal Yaşlanma Enstitüsü ve Johns Hopkins Üniversitesi, nörokimyasallar üzerine bir ortak çalışma yürütmüş. Kahve, çay ve koyu kakaoda, metilksantisinin isimli ortak bir kimyasal sınıf olduğunu tespit etmişler. Özellikle kahvede, sonra çay ve çikolatada bulunan bu kimyasalın, bilişsel performansı teşvik ettiği, alzheimer ve parkinson gibi işlevsel bozukluklara karşı koruma sağlayabildiği görüşündeler. Aynı çalışma içinde belirtildiğine göre, yine beyin kafeini işlediğinde ortaya çıkan ksantin kimyasalı da benzer yararlı etkiler sağlıyormuş. Dünya Cerrahi Onkoloji Dergisi’nde yayınlanan 11 çalışmalık bir analize göre ise, alzheimer üzerinde fazla bir etkisi olmasa da beyin kanseri riskini azaltıyormuş. Okyama Üniversitesi’ndeki yeni bir çalışmaya göre de, kahvenin içindeki bileşenler, hücrelerin antioksidan özelliğini artırıyor ve beyin işlevlerine katkı sağlayarak, daha esnek kılıyor. Kısaca, hem günlük yaşantınızda beyninizi daha esnek hale getirmek hem de yaş aldıkça meydana gelen işlevsel bozuklukları önlemek için, çay-kahve ve yanında koyu renk çikolata tavsiye ediliyor. Bir de güzel şeylerin hepsi zararlı diye düşünürüz; oh mis gibi, hayata tat katarken bir yandan da beyne fayda sağlayan sağlıklı
yaşam tavsiyesi işte...

Haberin Devamı

Bu arada ölçü de önemli, en fazla 250 ml. su bardağı kahvenin, uykuyu etkilemeyecek, gündüz saatlerinde tüketilmesi öneriliyor. Bu ölçüyü daha az tutup, ölçü hakkının bir kısmını çikolataya devretmek de mümkün. Yani kabaca, iki fincan çay, iki Türk kahvesi ve iki küçük kare siyah çikolata, gün içinde tüketilebilir görünüyor. Elbette, sağlığınızla ilgili engel teşkil edecek bir problem yoksa...

Haberin Devamı

Bir kare çikolata benden...

Çay-kahve-çikolata ile ilgili daha yazarken bile içime mutluluk dolmuşken, National Geographic’in güvenlik-adalet ekseninde, yolda rahat yürüyebilmekten cinsiyet ayrımına, kadına yönelik şiddetin cezasına kadar pek çok kriteri ele alarak puanladığı, ülkelerin, kadın olarak yaşanabilirlik sıralamasına gözüm takılıyor.

167 ülke var. Sonuncu Yemen. Anne karnında kız bebeklerini kürtajla aldırdıkları için sonunculuğu kimseye kaptırmıyorlar. Pakistan 164’üncü. Yukarılarda, Norveç 1, İzlanda 2 diye Kuzey Avrupa’dan devam eden listeye şaşırmıyoruz. Tam ortada yani 84’üncü sırada Venezuela var. Kadına şiddetin yeteri kadar ceza görmemesi, kadınların geç saatlerde yalnız yürürken kendilerini güvende hissetmemesi gibi sebepleri var 84’üncülüğün... Türkiye? 114’üncü ülke listede. Sebeplerini saymama gerek yok, siz zaten biliyorsunuz. Bizim hemen arkamızdan Senegal, Benin, Papua Yeni Gine ve İran geliyor; yani kadınların durduğu yer açısından ortak özelliklere sahip ülkeler bunlar. Eh bununla ağzınızın tadını kaçırdıktan sonra sevgili kadın okurlar, hepinize bir kare fazla çikolata bugün benden size, biraz ağzımız tatlansın, biraz da aklımızı başımıza devşirelim diye...

KADINLARA BİR İYİ BİR KÖTÜ HABERİM VAR