Berna Laçin

Berna Laçin

berna.lacin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

YAŞA TAKILMA YAŞSIZ YAŞA
Çağımız öyle büyük bir değişim içinde ki, her gün başka bir kavram giriyor hayatımıza... Bugün sizleri, yine Oxford sözlüğüne yeni giren, özellikle 40 yaş üstü kadınların hızla benimseyeceği bir kavramla tanıştırmak istiyorum; ‘Perennial Nesil’. İlk olarak iki sene evvel teknoloji girişimcisi Gina Pell tarafından ortaya atılan ‘Perennial Kadın’ kavramı, yaş algısı üzerine tüm ezberleri bozuyor. Artık, büyük kuruluşlar ürünlerinin alıcı profilini nüfus kağıdı yaşına göre değil, müşteri odaklarının ilgi alanlarına, fikirlerine ve meraklarına göre belirliyor. Yaş kavramının değiştiğini görmek için elbette Oxford sözlüğüne bakmaya ihtiyacımız yok, çevreye bakmamız yeterli. Dünya sağlık örgütü, günümüz 50’li yaşlarını yeni 30’lar olarak ilan ettiğinde, önceleri epey şakaya vurduk. Bir zamanların orta yaşı 50’li hatta 40’lı yaşlar iken, bugün 66-79 yaş arası olarak tanımlanıyor. Yapılan anketler, gözlemler ve uzman araştırmalarının hepsi bugün aynı sözde birleşiyor. Özellikle kadınların ağırlıkta olduğu bir ‘Perennial
YAŞA TAKILMA YAŞSIZ YAŞA
Nesil’ hüküm sürüyor.
Perennial, kelime olarak daimi demek, zaten ‘Perennial Nesil’ kavramı da aynı isimli ‘Daimicilik Felsefesi’nden geliyor. Biraz bahçe işlerini sevenlere, bu kelime yakın gelecektir çünkü uzun yıllar kalıcı olan, canlılığını kaybetmeyen bitkilere ‘Perennial bitkiler’ dendiğini hatırlayacaklar. Zaten kelimenin kendi, yeni nesil kadınlara atfedilen özellikleri tarif etmeye yeterli. Kısaca ‘yaşsız kadınlar’ olarak algılayabiliriz. Elbette bu gruba giren erkekler de var ama henüz azınlıkta, şimdilik her daim taze kalmayı kadınlar daha önce çözmüş görünüyor. Her an gündemi takip eden, kendini her konuda güncel tutan, stil olarak da eskimeyen kısaca sadece fiziki değil öncelikle zihinsel olarak çağı yakalayan bir kadın neslinden söz ediyoruz.
Özne, ‘Perennial kadınlar’
YAŞA TAKILMA YAŞSIZ YAŞA
Eskinin, ‘Erkek yaşlanmaz, kadın erken yıpranır’ algısını, bu kadınlar yerle bir ediyor. Bugün, bu yeni, yaşsız, canlı, ilgili, yaş aldıkça eskimeyen, tersine sürekli yenilenerek değişen kadın neslini odak alan markalar, diziler ve filmler kazanıyor. 35 yaş sonrası kadınlar mezarlığı olan Hollywood bile bugün Julia Roberts, Jennifer Aniston, Sandra Bullock, Nicole Kidman ve Cate Blanchett gibi ‘Pellenial kadınlar’ önünde diz çöküp, onları yeniden baş tacı ediyor. Tüm dünyada moda sayfaları, reklamlar, film sektörü ve ekonominin kalbi şu anda ‘Perennialler’ için atıyor. Üretim ve pazarlama, Millenium’a ait genç kuşağı tarif eden ‘Millenial’ neslini başrole taşımışken, dengelerin birden değişmeye başladığı fark edilince, gerek alım gücünün gerekse etki alanının kuvveti sebebiyle özneye ‘Perennial kadınlar’ yerleşmeye başlıyor.
Ortak özellikleri
YAŞA TAKILMA YAŞSIZ YAŞA
Y kuşağı ve sonrasında Z kuşağı coşkuyla karşılanırken, X kuşağı olarak tarif edilen, 1960-1980 arası doğumlu ‘Perennial kadınlar’ ipi göğüslemiş görünüyor. Geçtiğimiz gün uzun süredir görüşmediğim bir erkek arkadaşım bana baktı ve şöyle dedi, “Siz kadınlar bir şey buldunuz ve bize söylemiyorsunuz. Çevremdeki 40 üzeri kadınların yaşı yok” dedi. Bunu bir iltifat olarak almıştım ama şimdi görüyorum ki harika bir tespitmiş. Peki o halde, hemen ‘Perennial Kadınlar’ın ortak özelliklerine değineyim:
Teknolojik gelişmelerden haberdar olan, güncel kalan, sürekli kendini geliştiren, her yaştan insanla arkadaşlık kurabilen, çağa uyumlu ve dünyada neler olup bittiği ile ilgilenen...
Meselelere müdahil olan, meraklı, akıllı, tutkulu, sınır tanımayan, yaratıcı, özgüvenli, küresel, sözü olan ve söylemekten çekinmeyen...
Akıllı telefonu elinden düşürmeyen, dünya genelinin hem sorunlarını hem trendlerini takip eden, hobileri olan, sürekli yeni ilgi alanları geliştiren, giyimini ve görünümünü de fikirleri gibi güncel tutan, çevresiyle çok ilgili olan...
Kendinde eskiye oranla bir farklılık hissetmeyen, yaşla kendini tanımlamayan, kalıplara takılmayan ve yaşıyla bağlantılı bir endişe taşımayan...
Sözün özü, bir önceki jenerasyonda tek tüm örneklerine rastladığımız Gülriz Sururi, Ajda Pekkan ve Nebahat Çehre gibi isimler ‘Perennial kadınlar’ın öncüsü ve ilk örneklerindenmiş meğer... Bugün çoğalarak ve bir nesil olarak karşımızdalar. Erkekler bu yaşsızlık konusunda azınlıkta, darısı onların başına!