Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Herkesin izlemesi gereken bir film: ‘Game Change’. 2008 seçimlerinde Sarah Palin’in ABD Başkan Yardımcısı adaylığına getirilmesinin hikayesi. Sırf siyasette değil, her alandaki politikayı sorguluyor...

Son zamanlarda izlediğim en etkileyici film: ‘Game Change’. Üstelik bir sinema filmi bile değil, Amerikan kanalı HBO için çekilmiş bir televizyon filmi. Başrolde Julianne Moore, Woody Harrelson ve Ed Harris var. Sırf oyunculara bakarak da filmin ne kadar iyi olduğu hakkında bir fikir edinebilirsiniz.

Haberin Devamı


‘Game Change’ ABD’de 2008 seçimlerinde Alaska Valisi Sarah Palin’in (Julianne Moore) nasıl Başkan Yardımcısı adaylığına getirildiğinin hikayesi. ABD seçimlerine ya da politikaya özel bir merakınız olması gerekmiyor filmden etkilenmek için. Çünkü filmin konusu genel olarak günümüz politikası. Sadece siyasette değil, her alanda yürütülen politika.


John McCain (Ed Harris) ve Barack Obama başkanlık yarışındayken McCain’in kampyanya stratejisti Steve Schmidt (Woody Harrelson) Obama’nın bir siyasetçiden çok bir celebrity (şöhret) olduğunu söylüyor ve seçimlerin gidişatı için oyunu değiştirecek bir isme ihtiyaçları olduğuna karar veriyorlar. Başkan Yardımcısı adayı için bu işi en iyi yapabilecek kişiyi değil, seçimi kazandıracak kişiyi bulmalıyız diye yola çıkıyorlar. Sonunda Sarah Palin’de karar kılıyorlar.
Palin’in bir pazarlama harikası olduğunu keşfediyorlar ama bunun ortaya çıkmaması için bütün bir ekip deliler gibi çalışıyor. Bırakın dış politikayı, Amerikan Merkez Bankası’nın adını bile daha önce duymamış bir kişiden başkan yardımcısı yaratmak için çok uğraşıyorlar. Önce onu eğitmeye çalışıyorlar, bakıyorlar öğrenecek gibi değil, bunun üzerine röportajlarda gelecek sorulara cevaplar ezberletiyorlar. Sarah Palin 20 sayfayı ezberleyip hitabet yeteneğiyle bir yıldız oluyor. Ama tabii ki bilgisizliğini zaman zaman ele veriyor, büyük gaflar yapıyor. Bu da Tina Fey gibi komedyenlere malzeme veriyor. Yetersiz olduğunun farkına varan Sarah Palin başta her şeyi not almaya başlıyor, sonra iletişim kurulamaz bir hale geliyor, kendisine verilen bütün tavsiyelere kulaklarını tıkıyor. Bir yandan da kendini büyük bir şöhret olarak görmeye başlıyor, kendisine bu şansı veren McCain’i bile küçümsüyor, sık sık “İnsanlar beni dinlemeye geliyor” diyor. Hatta seçim kaybedildiğinde ulusa seslenmek bile istiyor, bu aslında tamamen başkan adayının işiyken.

Haberin Devamı


Julianne Moore Sarah Palin’in tıpatıp aynısı oluvermiş, şahane oynuyor. Woody Harrelson yine döktürüyor. Ama filmin bu kadar başarılı olmasının bir nedeni de gerçek olması. Sadece gerçek bir Sarah Palin hikayesi değil bahsettiğim, hayatın ta kendisi. Fırsat olursa mutlaka izleyin.


Frankie’de canlı müzik başlıyor

Nişantaşı’ndaki Sofa otelde açılan Frankie hakkında sağır sultanın bile duyduğu tek şey var, mekanın müzik direktörlüğünü Sezen Aksu’nun yaptığı. İşin içinde Sezen Aksu ismi geçince akan sular duruyor tabii. Frankie’ye her giden Sezen Aksu’yu görme ve dinleme şansı olacağını sanıyor. Mekanda Sezen Aksu’yu göremeyip de sadece iyi yemek ve iyi bir dekorla karşılaşınca hayal kırıklığına uğrayanlar da oluyor.

Haberin Devamı


Şimdi güzel haber işletmeci Kaya Demirer’den geldi. Frankie, canlı müziğe bu haftadan itibaren başlıyor. Her salı, çarşamba ve perşembe geceleri saat 22.30’dan itibaren canlı müzik olacak. Salı akşamı da bunun şerefine Frankie’de bir parti yapılacak. “Peki ama sahneye kimler çıkacak?” diye soruyorum, Kaya Demirer cevaplıyor “Sezen hanımın gönlüne dokunan, henüz ismi duyulmamış müzisyenler.” Merakla bekliyoruz.


Sunset’te 90’lara dönüş

Vaniköy 29, Plaza, She Bar, Şamdansa... 90’lı yılların en önemli gece kulüpleri. Şimdi bu mekanlara hayat veren DJ’ler 2012 yazı için bir araya geliyor. ‘All Stars Under The Stars’ projesi ile gece 22.30’dan itibaren Sunset’teler. Kimler mi? Suat Ateşdağlı, Salih Saka, Tarık Koray, Yener Katırcıoğlu, Aydın Katırcıoğlu... Müthiş manzara ve yemeklerden sonra Sunset’e gitmek için artık bir neden daha var.