Bu yaz neler öne çıktı?
Ağır gündem nedeniyle herkes kendine has bir baş etme mekanizması geliştirme durumunda kaldı. Böyle bir durumda eğlenmeyi ayıplayanlar, sosyal medyada paylaşılan her mutlu anı acımasızca eleştirenler de oldu. Tam aksine her anın değerini bilelim, tadını çıkaralım diyenler de... Tepkiler ne kadar farklı olsa da bu yaz hepimiz için zordu. Kriz üstüne kriz yaşadık. Birçok program iptal edildi, ertelendi. Ama ışık hızıyla her şey normale döndü.
İstanbul’un sürprizleri
İzmir, Bodrum, Antalya, Dalaman uçaklarında yer bulmak bile meseleydi. Trafikten Bodrum’a, Ortakent’e inmek, Yalıkavak’a ulaşmak imkansıza yakındı. Giriş ücreti 150 lira olan plajlarda bile hafta içi bir günün kalabalığı halk plajlarından daha yoğundu. Astronomik fiyatlara rağmen, Bozcaada’dan Bozburun’a birçok otelde yer bulunamıyordu. Yabancı turist sayısı azalırken yerli turiste daha büyük bir sorumluluk düştü. Yılların Reina’sı için bile “Artık turistik olmaktan çıktı, Karaköy’deki Goya’nın da etkisiyle İstanbullular daha çok gidiyor” denildiğinde, “E zaten şehirde turist kalmadı ki” cümlesini sık sık duyar olduk.
İstanbul’da bu yazın öne çıkanları Bebeköy’deki Backyard, Kuruçeşme Les Ottomans’ın rıhtımında açılan Bijou ve Teras Emirgan/Gizli Kalsın oldu. Kantin’in Teşvikiye Milli Reasürans Çarşısı’na taşınması ve Topağacı’nda Moro’nun açılması da Nişantaşı civarını hareketlendirdi.
Soho House’un havuz problemi otel binasındaki havuza yiyecek-içecek servisinin başlamasıyla çözüldü, yine de geçen yazki kalabalığı yakalayamadı. Kilyos hattında ise yine Suma Beach konuşuldu en çok. Turgay Yıldız’ın Mitte’den sonra açtığı Küçük Bebek Lokal ise en iyi sürprizlerden oldu.
Bodrum - Çeşme hattı
Gelelim Bodrum’a; uluslararası markalar umut verecek sandık. Bodrum Mandarin Oriental’in hemen yanında açılan Ibiza’nın popüler beach club’ı Blue Marlin, Torba’da açılan Miami’den St. Tropez’ye birçok yerde olan Nikki Beach ve Yalıkavak Tilkicik Koyu’nda, 29’un geçen yılki yerinde açılan Mikonos’un popüler restoranı Interni ve Yalıkavak Palmarina’da açılan Japon restoranı Zuma’nın Bodrum çıkarması önemliydi. Ama bu yaz Bodrum’da en çok konuşulan onlar olmadı. Aksine, İstanbul’dan Yalıkavak’a transfer olan Fenix, müthiş bir geri dönüş yaptı. İstanbul’da kaybettiği popülariteyi fazlasıyla Bodrum’da yakaladı. Zeynep Fadıllıoğlu imzalı dekorasyonu, Engin Yelkenci’nin müziği, nefis yemekleri ve tabii Elvan Karakimseli sayesinde. Bodrum’da en çok konuşulan diğer mekanlar ise Gündoğan’daki Sail Loft ve Gümüşlük’te bu yaz Off Peracıların açtığı Off Gümüşlük oldu.
Alaçatı’da ise yeni restoranlar arasında en çok Momo öne çıktı, Haldun Demirhisar’ın son anda açtığı Köyün Diskosu ise kısa sürede Gizli Kalsın gibi ünlü isimlerle dolu bir müdavim kitlesi yakaladı. Tabii gece 1’den sonra. Hatta Fazıl Say, Alaçatı’da düzenlemek istediği müzik festivalini tanıtmak için burada bir konser bile verdi. “Çeşme kültürel hayatı için önemli bir katkı oluşturabileceğini düşünüyorum” diyerek.
Alaçatı’da müzik festivalinden sonra şimdi bir de sadece özel uçakların inebileceği küçük bir havalimanı projesi gündemde. Bakalım seneye Alaçatı daha ne kadar popüler olacak?
Bodrum-Çeşme karşılaştırmalarının bu yaz ne kadar gereksiz olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Bodrum doğa ve yüzölçümü farkıyla daha çok seçenek sunuyor, Çeşme ise her an bir yenilikle öne çıkıyor.
Boncuk mu, İbiza mı?
Tatil için Akyaka’dan sonra en çok duyduğumuz yer Boncuk Koyu oldu. Bu yazın yükselen yıldızı ilan edildi. Hem sakinliğiyle hem de partileriyle.
Yurt dışı tatillerinde ise Leros ve Mikonos’un artık esamisi okunmuyor. Tamam, hâlâ Scorpios ve Spilia’ya gidilip Instagram’da fotoğraf paylaşılıyor ama Yunan adaları arasında artık daha az bilinenler tercih ediliyor. Direkt uçuşlar sayesinde Ibiza da bu yaz Yunan adalarından çok daha fazla konuşuldu.
