Okulların açılışı 28 Eylül’e ertelendi, turizmciler ve çocuklar sevindi. Peki ya anne-babalar? Çocukları artık evde nasıl oyalayacaklarını şaşıran ailelere minik bir destek. Çocukları sevindirecek, ailelere ise rahatlık verecek hatırlatmalar...
Bu da oldu. Turizmciler isyan etti, okulların tatili iki hafta daha uzadı, turizm sektörüne katkı sağlamak gerekçesiyle, tamamen duygusal nedenlerden...
Turizm sektöründeki temel sorunlardan birinin kalifiye eleman olmaması, bunda da turizm otelcilik eğitimi veren meslek liselerinin kalmamasının etkisine girersek çıkamayız.
Ayrıca Akdeniz Turistik Oteller ve İşletmeciler Birliği ile Türkiye Otelciler Federasyonu’nın söylediği gibi bölgesel tatillerin de oluşturulması gündeme gelirse şaşırmamak lazım. “Okulların tatil sürelerinin farklı zamanlarda oluşturulması turizm ve turizme bağlı
tüm sektörler için ciddi katkı sağlayacaktır” diyorlar, bakalım bu asıl eğitime ve evlere nasıl yansıyacak?
Sadece parka gitmek artık çocukları kesmiyor
Sonraki gelişmelerle devam edelim... Kararın hemen akabinde kırtasiyecilerden tepki geldi, “Nasıl bizim fikrimiz alınmaz?” diye. Üzülmesinler, yalnız değiller. Okul tatilinin en çok etkilediği eğitimciler ve anne-babalar da artık ne tepki vereceklerini şaşırmış durumda. Tatilde öğrenme kaybına mı yansınlar, yoksa önceden yaptıkları sömestir tatili biletlerinin yanmasına mı? Bu eğitim sisteminde hangisi daha çok can acıtır, tartışılır.
Gelin, biz bugün bu acıları bir nebze de olsa hafifletebilecek, şehirde çocukla gidilebilecek yerlere göz atalım.
Öncelikle kabul etmek lazım, artık çocuklar hepimizden ileride. Sadece çocuk parklarına gitmek hiçbirini kesmiyor. Ellerinde iPad’ler olduğu sürece nereye bıraksanız durabilirler zaten. Bazıları ise hayata karşı daha meraklı ve ilgili. Geçen gün 7 yaşındaki Hande annesiyle birlikte Lucca’daydı. Yemekler ve ortam belli ki hoşuna gitmiş ama sıra tuvalete gitmeye gelince daha fazla dayanamamış ve isyan etmiş, “Bu kadar güzel bir yere, hiç bu kadar küçük tuvalet yapılır mı?” diye. Haksız mı Hande?
Malum, çocukların en sevdiği semtlerden biri Bebek. Bebek Parkı’nda sadece çocuklarla fotoğraf çektirmeye giden annelerden değilseniz, parkın hakkını gerçekten verebilirsiniz. Deniz kenarında köpeklerle oynayacak, çimenlere yayılacak, salıncakta sallanacak, kaydıraktan kayacak kaç yer kaldı ki? Bunları yaparken bir de Güneş, Mini, Cremeria Milano ve Lera Fresca gibi dondurmacılarla çevrili olmak da çocuklar için ayrı bir cazibe merkezi haline getiriyor Bebek’i. Hatta burada daha fazlası da var, Bebek’te vapur gezintisine çıkmak da mümkün.
Anadolu Yakası’ndaysanız Kalamış, Fenerbahçe Parkı ve Göztepe Parkı’nda ya da Caddebostan sahilinde benzer aktiviteler yapabilirsiniz. Tabii çocukları iPad’lerden uzaklaştırabilirseniz...
Plaj havasını solumak için birçok seçenek var
Çocuklar için havuz hâlâ denizden daha cazip. Bu yüzden Kuruçeşme’deki teknesiyle Suada’da Boğaz’ın ortasında havuz keyfi yapmak en azından bir gününüzü kurtarabilir. Plaj havası alsın derseniz Kilyos’ta Babylon’dan Burc Beach’e, hatta Suma’ya seçenekler mevcut.
Bir diğer günübirlik tatil seçeneği de Adalar. Deniz her gün temiz değil, en azından görüntü akıntıya göre değişiyor, bunu göze alıyor ve denizanalarından korkmuyorsanız Adalar’daki plajlarda yüzebilir ya da sadece yemekle sona erecek bir gezintiye çıkabilirsiniz.
Biraz daha yeşilliğe doyalım derseniz sizi Belgrad Ormanı’na ya da Beykoz Korusu’na alalım. Aynı zamanda bir şeyler de öğrenelim derseniz, Sarıyer’deki Atatürk Arboretumu en doğru adres. Sadece çocuklar değil, sizin de yeni bir şeyler öğreneceğiniz kesin.
Farklı oyunlar arıyorsanız, bir klasik olan Bostancı Lunaparkı’ndan yeni nesil çocukların mesleklerle tanıştığı KidzMondo’ya seçenek çok. KidzMondo, Trump Alışveriş Merkezi’nde. Acıbadem’deki Akasya AVM’de ise Kidzania adlı bir alternatifi var. AVM’lerle devam edecek olursak, Forum İstanbul’da Jurassic Land, Florya’da İstanbul Akvaryum gibi seçenekler de var. Deniz dünyasına meraklılara Florya’daki İstanbul Akvaryum’un yanısıra Bayrampaşa’daki Turkuazoo, Sea Life da doğru adres. Eyüp’teki Vialand de oyun merkezlerine doymak için bir seçenek.
Hayvanları kafes yerine doğal ortamında görün
Hayvan sever çocukları mutlu etmek için Polonezköy Country Club’ın hayvan parkına da gidilebilir. Kanguru, geyik, lama gibi her zaman görme imkanımızın olmadığı hayvanları korkunç kafesler yerine doğal ortamlarında görme şansı verdikleri için.
Daha farklı bir şeyler istiyorsanız, Kemerburgaz’daki açık hava macera ve etkinlik alanı Forestanbul, Paşabahçe cam atölyesi ya da Ortaköy’deki Pique Family Club sinema, oyun ve spor aktiviteleriyle imdada yetişebilir.
Çocuklarla zamanda yolculuk
Turistik geziler de unutulmaması gereken bir seçenek. Kapalıçarşı, Galata Kulesi, Kız Kulesi çocukların İstanbul’u daha çok sevmesini sağlayabilir. Kültür-sanat turları yapacaksanız, Sunay Akın’ın kurduğu Göztepe’deki Oyuncak Müzesi’yle başlayıp çocukları zamanda yolculuğa çıkarabilirsiniz. Haliç’teki Rahmi M. Koç Müzesi’nde ise antika trenler, otomobillerin yanı sıra çocukları şaşırtacak bir denizaltı bile var.
Çocukların zihnini açacak etkinlikleri de unutmayalım. Bkz. İstanbul Bienali, sanat fuarı ArtInternational, Sakıp Sabancı Müzesi’nde Zero sergisi... Zero sergisinin çocukların çok sevdiği Anish Kapoor sergisi kadar etkileyici olması bekleniyor. Ayrıca Müzedechanga’nın bu sergiye özel hazırladığı menü de sadece çocuklara değil, size de bir görsel şölen sunacak. 4-6 Eylül’deki ArtInternational’da ise Ülker Çocuk Atölyesi gerçekleşecek. Çocuklar duvarları boyayacak, bisikletlerle “spin painting” yapacak ve aynı zamanda İnteraktif Sanat Tarihi Tüneli’yle bilgilenecek.
Bütün aktiviteler bir yana, bu havalarda hem çocukları hem aileleri mutlu eden en kolay yöntemlerden biri de sinemaya gitmek.
