Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Son birkaç gündür Enerji Bakanlığı’nın kamu spotunu konuşuyoruz, Prof. Dr. Aziz Sancar ve Prof. Dr. Bilge Demizköz’ün yer aldığı.
Nobelli bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar’ı tanımayan bilmeyen yok, kendisinden bahsederken herkes son derece saygılı, hakkında konuşurken ağzından çıkanı iki kere düşünüyor.
Fakat sıra Prof. Dr. Bilge Demirköz’e gelince aynı hassasiyeti göstermeyen, ona bir figürandan bahseder gibi yaklaşan çok kişiye tanık oldum.İşin acı tarafı, bunu yapan genellikle kadınlar.
Onlar acımasızca eleştiriyor hemcinslerini.
Oysa artık cinsiyetleri aştığımız bir devirdeyiz; bilim adamı, bilim kadını değil, bilim insanını vurguladığımız bir dönemdeyiz.
Kadınların kadınlara acımasızlığı yeni bir şey değil, her ne kadar kadın hareketleriyle artık birbirimizi desteklemeye çalışsak da.
Prof. Dr. Bilge Demirköz’ü herkes yeterince tanımıyor olabilir.
Onu sadece L’Oréal’den aldığı yılın bilim kadını ödülüyle biliyorsanız, çok şey kaybediyorsunuz.
Prof. Dr. Demirköz’ün CERN’deki çalışmaları ve üstün başarısı ortada.
Ayrıca, genç yaşına rağmen ODTÜ’de yeni nesillere bilgilerini aktarıyor ve yeni beyinler yetiştiriyor.
Çok çalışmaktan her yorulan ya da şikâyet edenden fazla çalışıyor, hem de çoğumuzun aklının ermediği konularda dünyayı değiştirecek buluşlara imza atıyor.

FİGÜRAN DEĞİL, BİLİM İNSANI

Haberin Devamı

Benim gözümden Bilge Demizköz

Şanslıydım, Bilge’yi ortaokul-lise arkadaşım
olarak tanıdım.
O zaman da onun yaptıklarına aklım ermezdi, hâlâ ermiyor!
Üniversite yıllarında, komşu kontenjanından,
Bilge’yi daha yakından tanıma fırsatım da oldu.
MIT’de fizik okuyor, matematik ve müzikle de ilgileniyordu.
İşte o zaman anladım,
Bilge sadece bir bilim insanı değil, aynı zamanda çok eğlenceli, hayattan keyif almayı da bilen biri.
Üstelik bizim gibi, onun ne yaptığını tam olarak anlayamayanlara, tepeden bakmak yerine, son derece anlayışlı yaklaşıyor.
Küçük bir çocuğa anlatır gibi, hiç bıkmadan, sıkılmadan sorularımızı sabırla cevaplıyor.
CERN’de çalışan ve bunu dünyanın en sıradan işinde çalışır gibi alçakgönüllü anlatan bir arkadaşımız olması hepimize gurur verdi.
Daha sonra ise ODTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim
Üyesi ve doçent oldu,
ardından profesör.
UNESCO tarafından düzenlenen ve uluslararası bilim kadınlarına verilen ‘Uluslararası Yükselen Yetenek’ ödülüne layık görüldü.
Uzay radyasyonu hakkındaki çalışmasıyla.
Projesiyle, Türkiye’de geliştirilmiş özgün malzemelerin ve elektronik bileşenlerin, uzay için toplam doz etkisi (TID) radyasyon testleri altındaki etkilerinin araştırılması ve dayanıklılığının artırılmasını hedefledi.
Göreceksiniz, Bilge daha çok değerli projelere imza atacak ve biz kendisini ve başarılarını daha çok konuşacağız, sadece yer aldığı kamu spotunu değil!