FRANKIE’DE YEMEK Mİ, FREDDIE FİLMİ Mİ?

Önceki akşam, Bohemian Rhapsody’nin özel gösterimi öncesinde İKSV Siyah Lale üyeleri Nişantaşı’nda Frankie’de bir araya geldi.

Filmi gösterime girmeden 1 gece önce izlemek ya da Kaya Demirer’in restoranı Frankie’de güzel bir yemek yemek arasında seçim yapmak gerekiyordu.

Tabii ki seçimim Frankie’de kalıp şef Melih Demirel’in nefis yemeklerini tatmak oldu.

Aslında endüstri mühendisi olan şef Melih Demirel, üniversite yıllarında keşfettiği tutkusunun peşinden giderek New York’ta en prestijli mutfak okullarından biri olan Cullinary Institute of America’da eğitim almış.

Daha sonra New York’tan Tokyo’ya birçok şehirde Stone Bars, Gramercy Tavern, Daniel NYC, French Laundry, Noma ve Narisawa gibi ödüllü birçok restoranda çalışmış.

2014’te ise İstanbul’da Türk mutfağının klasik yemek tariflerini sunma amacıyla kendi restoranı Tabla’yı açmış.

Geçen yaz itibarıyla Kaya Demirer ile yolları kesişmiş ve şimdi Frankie İstanbul’da Executive Chef olarak modern tekniklerle geleneklerimizi bir araya getiriyor.

Neler mi var menüde?

İlik suyuna malkara mercimek çorba, portakal ve vanilyayla dinlendirildikten sonra serin servis edilen fırınlanmış pancar salatası, mevsimin palamuduyla hazırlanan ve tekmili favayla buluşan ev yapımı füme lakerda, taze ton balığından yapılan nisuaz salata, uykuluk çıtırlarıyla zenginleşen çok özel Giresun Karakaya kuzu pirzola, lor dondurmasıyla hazırlanan Frankie’nin baklavası dikkat çeken lezzetlerden sadece birkaçı...

Frankie yemeklerde olduğu kadar kokteyllerde ve tabii müzikte de iddialı.

Terası Ten Gin Bar olmuş, adaçaylı cinli özel kokteylleri çok beğeniliyor.

Ayrıca her akşam ayrı bir canlı müzik performansı var.

Bugünün sürprizi ise Nez.

Uzun zaman sonra ‘Back to the Future’ projesiyle Nez, Frankie’de sahneye dönüyor.

Heyecanla bekliyoruz.

Sıla’nın yanındayız

Sıla’nın Ahmet Kural tarafından şiddet gördüğünü açıklaması cesur bir karardı.

Ahmet Kural’ın “Aramızda itişme oldu” açıklaması ise son derece yersiz ve gereksizdi.

Daha kadına şiddeti hakkı gören ve tabii özür dilemeyi bile bilmeyen erkekler olduğu sürece Sıla gibi cesur kadınların ortaya çıkıp onları afişe etmesi gerekiyor.

Başkalarının da başına gelebilecekleri önlemek için ve tabii kadına şiddete karşı kimsenin sessiz kalmayacağına örnek olmak için...

Twitter’dan sonsuz destek

İlk zamanlarda bir haber alma uygulamasıydı Twitter.

Daha sonra herkesin birbirine ağır hakaretlerde bulunduğu, karşılıklı asla söyleyemeyeceği şeyleri klavyede hiç düşünmeden ağza alınmayacak hakaretlerle yağdırdığı bir platform haline geldi.

Önceki gün Prag’da yaşayan, Türkiye kökenli bir bilgisayar mühendisi intihar etmeyi düşündüğünü paylaştı Twitter’da.

Yalnızlığını paylaşmak isteyen o kadar çok destek mesajı aldı ki sadece kendi değil, Twitter ahalisi de şaşırdı.

Belki de ilk defa Twitter olumlu bir işe yaradı ve kendisini yalnız hisseden genç bir kadına aslında yalnız olmadığını hatırlattı.