‘Kim 6 liraya müze gezebiliyor?’
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ile Güneydoğu gezimize Şanlıurfa ile devam ediyoruz. İlk durağımız bölgenin en yenilerinden Şanlıurfa Müzesi. Harika bir bina, içinde Göbeklitepe ağırlıklı olmak üzere bölgedeki tüm kazılardan elde edilmiş buluntular ve eserler sergileniyor.
Arada 10 bin yıl öncesinin yaşam tarzını gözler önüne seren dönem canlandırmaları da var. Hemen ilerisinde ise Şanlıurfa Mozaik Müzesi yer alıyor. Şanlıurfa Müzesi’nin yanına bir park yapmak için çalışmalar başladığında tamamen tesadüf eseri bulunuyor bu mozaikler.
Bunun üzerine park projesi durduruluyor, arkeolojik kazılar başlıyor ve Mozaik Müzesi ortaya çıkıyor.
Burası neredeyse Gaziantep’teki Zeugma kadar etkiliyor ilk görüşte.
Daha önce başta Çiğdem Simavi ve Demet Sabancı Çetindoğan olmak üzere ONE Derneği kurucuları ile müzenin yapım aşamasında da bulunmuş ve özel müzelerle ilgili bu isimlerle Mozaik Müzesi’nden daha yapım aşamasında bile son derece etkilenmiştik. Şimdi müzenin tamamlanmış hali daha da görmeye değer.
Fırat’tan toplanan taşlarla yapılan mozaiklerin bazılarında metrekarede tam 12 bin taş var.
Müze Kart ile yanıt veriyor
Bakan Ersoy, Türkiye’ye gelen turistlerin müze ziyaret oranının Avrupa’nın çok gerisinde olduğuna da dikkat çekiyor.
“Çünkü müze tanıtımı yapmıyoruz!” diyor.
Bu da değişecek, artık havalimanından başlayan tanıtımlarla müzelere her platformda yer verilecek.
Müzelerin giriş fiyatına yapılan zamlara gelen tepkilere de fiyatı 70 TL olan Müze Kart ile yanıt veriyor.
Bu kartla bir müzeye giriş sadece 6 TL.
“Şu çağda kim 6 liraya müzeye girebiliyor?” diyor.
Haklı.
12 bin yıllık Göbeklitepe
Daha sonra Bakan Ersoy’un hızıyla, uzun zamandır her yıl en az 1 defa ziyaret ettiğim Göbeklitepe’ye geçiyoruz.
Göbeklitepe’ye hayatını adayan Alman arkeolog Klaus Scmidt’le de daha önce kazı çalışmalarını gezme fırsatım oldu. Şimdi ise bizi karşılayan Göbeklitepe’nin keşfedilmesini sağlayan ilk taş heykeli bulan yerli ev sahibi ve Kazı Başkanı.
İşin tuhafı, birçok Urfalı bile Bakan’ın ziyareti sayesinde Bakan’a eşlik etme isteğiyle hayatında ilk defa geziyor şehirlerinin en büyük hazinesi olan Göbeklitepe’yi.
Göbeklitepe sadece Şanlıurfa’nın en büyük hazinelerinden değil, dünyanın en değerli tarihi hazinelerinden biri.
Dünyanın bilinen en eski tapınağı.
Mısır piramitlerinden bile daha eski, 12 bin yıllık bir tarih.
İlk 1963’te fark edildi ama 10 yıl önce tarlasını karasabanla sürerken bulduğu oymalı taşı müzeye götüren Mahmut Yıldız sayesinde anlaşıldı önemi.
Neyse ki bir çiftçi tarafından bulundu, bir otel sahibine ya da bir inşaat firmasına denk gelseydi, şimdi üstüne neler dikilmişti.
Gitmeden görmeden anlaşılamayacak farklı bir enerjisi var bölgenin.
Şimdi bir de Doğuş Grubu, Göbeklitepe’ye bir karşılama / seyir merkezi yaptı.
Hatırlatalım, Göbeklitepe, tam 7 yıldır Türkiye’nin UNESCO’daki Geçici Miras Listesi’nde yer alıyordu.
5 yıldızlı otellerde bile yok
Bu yıl ise UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kabul edildi.
Şanlıurfa gibi dünyanın sayılı zenginliklerini barındıran ve turizmde önemli bir rol oynaması beklenen bir şehirde 5 yıldızlı otellerde bile alkol servisi yapılmıyor.
Bu, sadece Şanlıurfa’ya özgü bir durum değil, Güneydoğu Anadolu’da birçok şehirde aynı durum söz konusu.
Kimse kimsenin tercihine tabii ki karışamaz, herkes birbirine saygılı olmak durumunda, ama tabii bir de dünyanın belli standartları var. Arap ülkeleri bile turizm için bu standartlara uyum sağlıyor. Biz de yabancı turist gelmesini istiyorsak, bu bölgedeki otellerin de, lokantaların da dünya standartlarına uyması gerektiğini kabul etmeliyiz.
