Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bir marka bir TV programına sponsor olmadı. Konu başörtüsü meselesine geldi. Biz bu meseleyi daha önce aşmamış mıydık? Köklü bir marka böyle bir ayrımcılık yapar mı?

Bir marka istediği TV programına sponsor olur, istemediğine olmaz. Bu kadar basit. Sponsor olmadı diye bunu türban meselesine bağlamayı, konuyu ‘Yoksa Borusan başörtülüler Mini’ye binemez mi diyor?’a getirmeyi anlamakta güçlük çekiyorum. İki nedenden. Birincisi başörtüsü meselesini biz artık aşmadık mı? Herkesin kendi kararına saygı duymuyor muyuz? İkincisi böyle bir devirde Borusan gibi köklü bir şirket kendini böyle bir duruma düşürür mü? Böyle bir ayrımcılık yapar mı? Evet, Mini marka müdürünün açıklamaları maksadını aştı. Ama hepimiz biliyoruz ki bir söz nereye çekilmek istenirse oraya çekilir. Borusan gibi kültür-sanat alanında Türkiye’ye büyük hizmet vermiş bir markanın böyle bir ayrımcılık yapacağına ben şahsen inanmıyorum. Açıklama yaptılar, hatta Borusan CEO’su Agah Uğur Twitter’dan durumu anlatmaya çalıştı. Buna rağmen olay büyümeye devam etti.
Bugün Borusan bir basın toplantısı yaparak olaya son noktayı koyacak. İletişim çağında yaşanan iletişim kopukluğuna mı üzülelim, yoksa aştık zannettiğimiz meselelerin ısıtılıp ısıtılıp tekrar önümüze getirilmesine mi?

Haberin Devamı

REYTiNGSiZ HAYAT BiZE DOKUNDU

Yılbaşı gecesi camdan bakmakla TV izlemek arasında geçti. Nişantaşı’ndaki sokak partisini camdan izledim, yağmura tutulmadan. Evde geçirilen yılbaşı gecelerinde eskiden TV izlemek büyük keyifti. Yine öyle olur sandım. Ama nafile. TV kanalları bu yıl yılbaşına hazırlıksız yakalanmış gibiydi. Ama aslında tabii ki öyle yakalanmış değiller, bilinçli olarak yılbaşı için özel bir program, özel bir hazırlık, özel bir masraf yapılmamış. Peki ama neden? Eee, reyting ölçümü olmadıktan sonra özel yılbaşı programına ne gerek var? “Biz birinci olduk” diyemedikten sonra birinci olmaya çalışmanın kime ne faydası var?
Neyse ki Lady Gaga konseri, Victoria’s Secret defilesi ve 1 kadın 1 erkek bütün kanalların bütün programlarına bedeldi. 1 kadın ve 1 erkek tek kelimeyle müthiş. Yeni kanallarında (Star) yeni bölümlerini heyecanla bekliyorum.
Bu arada reyting ölçümünün kaldırılması televizyonculara değil, yine biz izleyicilere dokundu. Ölçümlerin bir an önce geri dönmesini ve rekabetin başlamasını diliyorum. Reyting derdi yok diye daha kaliteli bir TV yayıncılığı yapılmayacağını kısa sürede görmedik mi?

Haberin Devamı

BU NE HIZ, BU NE ZAM!

Salt Galata’da İstanbul Doors Group’un açtığı Ca’d’Oro’yu ne kadar beğendiğimi daha önce yazmıştım. Restoran, zaten bulunduğu bina ve müthiş manzarası sayesinde önde başladı. Fiyatlar konusunda herkes hemfikirdi, mönüde her keseye uygun bir şeyler var demiştik. Uygun fiyatları öve öve bitirememiştik. Cuma akşamı Ca’d’Oro’ya bunları düşünerek gittiğimde büyük bir şaşkınlık yaşadım. Mönüyü elime aldığımda daha önce 11 TL’lik fiyatı olan bir ana yemeğin fiyatının 18 TL olduğunu görünce, “Aaa, zam gelmiş” deyiverdim. Garsonumuz gülümseyerek durumu kurtarmaya çalıştı. Önce ‘Cafe mönüsüyle restoran mönüsü farklı’ diyecek oldu. “Eee, 2 hafta önce restoranda yediğim yemekten bahsediyorum” dedim. Sonunda, “Evet mönüler değişti” dedi.
Ca’d’Oro açılalı daha 2 ay oldu. Bu süre zarfında fiyatlarıyla ilgili olumlu birçok şey konuşuldu. Eee, erken konuşmayacaksın işte. Erken konuşunca bir bakıyorsun, 2 hafta içinde restorana zam geliyor. Bu durumda İstanbul Doors’culara “Bu ne hız!“ demek istiyorum. Yoksa ilk fiyatlar sadece müşterinin ayağı alışsın diye mi öyleydi?