Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Tam 11 yıl önceydi ama dün gibi hatırlıyorum.

Gazetede hepimiz televizyon ekranına kilitlenmiş, Amsterdam’da düşen THY uçağının görüntülerini üzüntüyle izlerken telefonum çalmıştı.
“O uçakta kim var biliyor musun? Ama merak etme, haber geldi, kurtulmuş” dedi telefondaki ses.

Hemen uçaktaki çok sevdiğim kişiyi aradım, ambulans beklerken konuştum, sonrasında ise ertesi gün ilk uçakla Amsterdam’daydım.
İşte Amsterdam’a gidip de, yas ilan edilen Hollanda’daki hastanelerde durumu görünce esas o zaman anlamıştım, uzaktan konuştuklarımızdan çok daha farklı olduğunu her şeyin.

Hollandalılar ketum, işlerini çok ciddiye alıyorlar ve aileye haber vermeden, bırakın kamuoyuna, Türkiye yetkililerine bile hiçbir açıklama yapmıyorlardı.

Hastane Türkiye’den gelenlerle doluydu.

Hafif yaralılar da vardı, ağır yaralılar da.

Zaten Amsterdam’da hastane ile havaalanı arasında geçiyordu bütün zaman.

Uzun süre haber gelmiyordu sevdiğimiz diğer kişiden, birkaç gün sonra ise büyük üzüntüyle acı haberi aldık.

Bu arada Türkiye’de THY’nin yerden yere vurulduğunu duyuyorduk.

Hollanda’da ise durum farklıydı.

THY gerçekten çok iyi çalışıyordu.

Bazen “E, yapacaklar tabii” diyorduk, bazen de takdir ediyorduk.

Yolcu yakınlarını havaalanının kapısında karşılayıp hepsiyle uçağa binene kadar tek tek ilgileniyorlardı.

Uçak biletlerini hemen organize ediyorlardı.

Pasaport kontrol sırasına sokmuyorlardı.

“Bir şeye ihtiyacınız var mı?” diye sürekli soruyorlardı.

Aynı şekilde, o ketum oldukları için başta kızdığımız Hollandalıların her şeyi ne kadar da iyi idare ettiklerini de görüyorduk.

Ketumlukları sayesinde yanlış haberler çıkmıyordu.

Amsterdam’da hem Hollanda hem Türkiye yetkilileri ellerinden geleni yaptı.

Kimseye haksızlık etmemek lazım.

Kazayla ilgili her gün başka bir şey söyleniyordu.

Bir önceki uçağın türbülansı dendiğinde Schiphol gibi dünyanın en işlek havalimanlarından birinde böyle bir hatanın olacağına ihtimal dahi vermiyorduk.

Sonra pilotaj hatası denildi, kazada hayatlarını kaybeden pilotları suçlamak kolaydı.

Aslında hiçbir zaman kazanın tam olarak neden kaynaklandığı anlaşılamadı.

Ve işte şimdi kazadan tam 11 yıl sonra New York Times diyor ki, “THY’ye haksızlık yapıldı, kazanın nedeni pilotaj hatası değil, Boeing’in yazılım hatası.”

Tabii bunu bizim değil, New York Times’ın gündeme getirmesi Boeing için ne kadar kötüyse, THY için de o kadar iyi.

İstanbul’un en sevilenleri seçildi

Dün akşam Çırağan Palace Kempinski’de Time Out’un Love İstanbul Ödülleri sahiplerini buldu.

Şehrin tam 39 ilçesi ve bu ilçelerin en sevilen adresleri seçildi.

NYT, THY’ye yapılan haksızlığı yazdı



Ödüller, yeme içme, kültür sanat ve etkinlik, dükkân, keyif-aile-spor, kent simgeleri kategorilerinden oluşuyor.

Şık restoranlardan esnaf lokantalarına ve büfelere, kuaförlerden konser salonlarına kadar çok geniş bir yelpazeye sahip.

“Hedefimiz, tüm İstanbul’u kanatları altına alan kapsamlı bir ağ oluşturmak. Her semtin en sevilen dükkânları, simgeleri, restoranları ve kültür sanat mekânları Love İstanbul haritasında kendine yer buluyor. Böylece hep birlikte İstanbul’un her ilçesinin ilginç, güzel, renkli girişimlerle dolu olduğunun altını çiziyoruz” diyorlar.