Geleneksel yaz sonu değerlendirmemiz başladı. Bugün Bodrum 2012 yazını masaya yatırıyoruz
Bu yaz her zamankinden daha hızlı geçti sanki. Önce bir türlü gelmek bilmedi sonra da sıcaklardan bezdirdi. Eylül nasıl geldi, hiç anlamadık. Bugün itibarıyla geleneksel yaz sonu değerlendirmesi yapıyoruz. Bodrum’la başlayıp, Çeşme’yle devam edeceğiz. Finaliyse tabii İstanbul’la yapacağız. İşte buyrunuz, Bodrum’da bu yaz nasıl geçti?
En çok konuşulanlar:
50 TL’lik lahmacun, Yalıkavak’taki evleri soyan hırsız çetesi, uçaklarda ‘overbooking’ skandalı, uçak biletlerinin ne kadar pahalı olduğu, havalimanının yeni hali ve tabii boşanmalar, aldatmalar, ünlenmek isteyen kayınpederler...
En çok parlayan No.1: Yalıkavak. Türkbükü’nün pabucu dama atıldı. Yalıkavak’taki Palmarina sayesinde Cipriani, Balıkçı Sait (Güngör Uras’ın tabiriyle ‘Sait Business’), Billionaire Club’la gece kuşları Yalıkavak’a koştu. Billionaire Club’da Ajda Pekkan’ı ayakta izlemek için bile 500 TL ödemek gerekiyordu. Fiyatlar çok yüksekti ama yine de Billionaire Club her gece hıncahınç doluydu. Bu sayede Türkbükü uzun zamandır ilk defa bu kadar sakin ve güzel bir yaz geçirdi.
Yalıkavak sadece marinayla değil, perşembe günleri kurulan ve giderek büyüyen pazarıyla da popülerdi. Mica Ertegün gibi isimlere bile pazarda rastlamak mümkündü.
En çok parlayan No. 2: Gümüşlük giderek daha popüler oluyor. Artık Gümüşlük paparazziler tarafından da keşfedildi. Balıkçı Mimoza ve gün batımı ve mezeleriyle ünlü Limon bu yazın da en çok ilgi gören yerlerindendi.
En iyi yemek: Maça Kızı. Bu yıl, lahmacun tartışması aldı yürüdü. Oysa Maça Kızı’nda fiyatlar hep yüksekti. Bu yıl sanki ilk defa fiyatlar böyle yükselmiş gibi konu edildi. Bodrum’daki en uyduruk yerlerde, en uyduruk yemeğe ve servise bile alınan fahiş fiyatları görünce Maça Kızı’nın fiyatları normal geliyor. Çünkü yemeği ve servisiyle yüksek fiyatların hakkını veren ve hiç değişmeyen bir tek Maça Kızı var. Bir de tabii bir Bodrum klasiği olan Kocadon. Maki 29 ise yeni haliyle çok güzeldi, ama ne yazık ki yemekleri için aynı şeyi söylemek mümkün olmadı.
En havalı plaj: Yalıkavak Highlight Otel’de, Erkan Ünal’ın işlettiği Moon Beach, yazın en havalı plajıydı. Süreyya Yalçın’ın civcivlerine de ev sahipliği yaptı. Güzeldi ama bana kalırsa Xuma Beach’in hâlâ üzerine yok. Beach party’leri bu yıl biraz plaj havasından uzaklaşsa da, sürekli tom’a para yükleme derdi olsa da yine de Xuma’nın doğası yeter. Bakalım gelecek sene yapılacak yenilikler de Xuma’nın ruhunu koruyacak mı?
En dikkat çekici tekneler: Yalıkavak-Türkbükü hattında gidip gelen Suudi Arabistan Prensi’nin gökdeleni andıran 88 metrelik yatı ve kuğu gibi süzülen yelkenli Maltese Falcon’dı.
En ses getiren otel: Bodrum’da Cennet Koyu’nda açılacak Mandarin Oriental şerefine verilen Eva Herzigova’lı, Milla Jovovich’li, Eros Ramozzotti’li parti ve Cennet Koyu’nun değişimi çok konuşuldu. Oysa daha otelin açılışına epey var.
Torba Demir Koyu’ndaki Amanruya’yıysa merak edip gidenler fazla sakin buldu. Oysa Aman Otelleri’nin en önemli özelliği, doğayla içiçe ve kafa dinleyecek bir huzur alanı yaratması. Bodrum’da eller havaya zihniyetine alışanlar Amanruya’yı anlamadı ama yabancılar burayı çoktan keşfetti.
En yeni alışveriş merkezi: Bodrum, bu yaz İstanbul standartlarında bir AVM’ye kavuştu. Ortakent’teki Midtown, yazı Bodrum’da geçirenlere ilaç gibi geldi. İçindeki oyun parkıyla çocukların favorisi oldu.
En iyi kaçış yeri: Bodrum’un fahiş fiyatlarından ve vasat yemeklerinden kaçmak isteyenler Leros ve Marathi’ye sığındı.
