Şehirde neler konuşuluyor?
Gastroekonomi Zirvesi’nden çağdaş sanat sergilerine öne çıkan etkinlikleri hatırlayalım.
Çağdaş sanat sergileri önünde kuyruk: Gördüğümüz en sevindirici manzara bu. Yurtdışındaki sergi kuyruklarına yıllarca özenle baktık, biz de kim bekler, kim çağdaş sanata bu kadar meraklı olur ve bu kadar sabırlı davranabilir diye az düşünmedik. Neyse ki eşiği atlattık. Artık sadece çağdaş sanatın süperstarlarının geldiği müze sergileri değil, galerilerdeki ya da özel mekanlardaki pop up sergilerde bile uzun kuyruklar olabiliyor. Önce Murat Pilevneli’nin galerisi Pilevneli Mecidiyeköy’deki sergilerini gördük, şimdi ise Taner Ceylan’ın küratörlüğünü üstlendiği “Olimpos Sergileri 1: Portre”nin açılışında kuyruklar oldu. Taner Ceylan’in küratörlüğünü üstlendiği, 10 yeni sanatçının işlerinin yer aldığı sergi Cihangir’deki Sadık Paşa Konağı’nda. Kaçırmayın!
Akaretler’de sanat haftası: Bir de hatırlatma yapalım, Bilgili Holding ve Sabiha Kurtulmuş’un organizasyonu Artweeks@Akaretler’de sergilerinde 20 Mart’a kadar birçok galeri ve koleksiyonerlerin işlerini görmek mümkün.
Kuruçeşme’de yeni dev mekan: Kuruçeşme’de Mandarin Oriental otel inşaatın yanında Reina benzeri yeni bir mekan açılıyor. Reina’nın 5 katı büyüklüğündeki mekanda gece kulübü de, balıkçı, kebapçı da olacak. Üstelik kimselere görünmeden, otoparktan direkt içeri girmek de mümkün olacak.
Adının Oligark olması düşünülen mekan haziranda açılacak ama öncesinde Chocolate’tan tanıdığımız Raşit Karakuş’un Bey adlı restoranı çok yakında açılacak.
Gastroekonomi Zirvesi 12 Mart’ta: Ne yazık ki şimdiye kadar kendi mutfağımızı dünyaya yeterince tanıtmayı başaramadık, Türk mutfağını markalaştıramadık. Ama neyse ki TURYİD (Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği), Gastroekonomi Zirvesi’yle önemli adımlar atmaya çalışıyor. 2. Gastroekonomi Zirvesi, 12 Mart Salı günü Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek.
Bu yılın teması sürdürülebilir kalkınmada gastronominin rolü.
Mardin’de yaptıklarını hayranlıkla izlediğimiz şef ve sosyal girişimci Ebru Baybara Demir, sürdürülebilir kalkınma kapsamında, mülteci kadınlarla birlikte geliştirdiği, yerel tohumlara dikkat çeken “Topraktan Tabağa” projesini anlatacak. Bu aşamada hemen geçen ay ilki gerçekleşen World Restaurant Awards’u hatırlayalım.
Yılın restoranı ödülünü Noma’nın kazanması bekleniyordu, oysa Güney Afrika’da Cape Town’a arabayla 2 saat uzaklıkta, sadece 6 kişinin çalıştığı, mutfakta kullanılan her malzemenin tamamen yerli üreticiden alındığı küçücük bir restoran, Wolfgat kazandı.
Öğlen ve akşam sadece 20’şer kişiye hizmet veren restoranın bu ödülü almasındaki en büyük neden bölge halkını eğiterek istihdam yaratması ve bulunduğu bölgeye maddi - manevi katkıda bulunmasıydı.
Restoran aynı zamanda sırf denemek için seyahate değer kategorisinde de ödül aldı. Projeyi dinlerken aklıma Ebru Baybara Demir’in Mardin’deki Cercis Murat Konağı geldi. Ebru Baybara Demir de Mardinli ve mülteci kadınlara istihdam yaratarak bulunduğu bölgeye müthiş bir katkı sağlıyor. Bakarsınız gelecek yıl adaylar arasında Cercis Murat Konağı’nı da görürüz. Malum, dünya değişiyor, artık pahalı restoranların en iyilerden sayıldığı algısı yıkılıyor. Kazanırken topluma bir şeyler verenler kazanıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve TİM tarafından desteklenen zirvenin bir diğer ilginç oturumu ise “Dünyaya Açılan En Lezzetli Markalarımıza Turquality Desteği”. Bu desteği almayı başarmış Big Chefs Yönetim Kurulu Başkanı Gamze Cizreli bu oturumun moderatörlüğünü üstleniyor. Yurt dışında Türk restoranlarının açılması Türk Mutfağı’nın dünyada tanınması ve tabii özel ürünlerimizin ihracatı için önemli. Dünyanın en ünlü 5 mutfağının İspanyol, Fransız, İtalyan, Japon ve Çin’in başarısındaki en büyük etkenlerden biri yurt dışındaki restoranları.
Bodrum’dan Topağacı’na transfer: Son yıllarda daha da popüler oldu Arda Önen’in Bodrum Gündoğan’daki Sail Loft’u. Gündüzleri sörfçülere, akşamları ise her telden bir kitleye ev sahipliği yaptı. Şimdi ise Arda Önen, İstanbul’da Topağacı’nda Retro Society ile karşımızda. Peşpeşe iki büyük partiyle kutlandı Retro Society. Diğer işletmeciler de bu partileri kaçırmadı.
Modern meyhane furyası:
Lal Dedeoğlu D.ream’in Etiler’deki mekanı Fenix’i cumartesi gündüz partileri ve canlı caz performanslı akşam yemeği gibi dokunuşlarıyla başka bir kitleye sevdirirken, Karaköy’deki eski Bej’in yerine bir modern meyhane daha, Lüsyen açıldı. Modern meyhane furyası hâlâ son hızla devam ediyor.
