YEREL seçimlere tam 97 gün kaldı. Yani... 100 günden az bir süre var.
Henüz daha İzmir’de Büyükşehir Belediye Başkan adayları belli değil.
Sadece MHP’nin adayı belli...
AKP ve CHP henüz daha adayını açıklamadı.
Bugün itibarıyla AKP’de Ekrem Demirtaş, Taha Aksoy, Mahmut Özgener, F.S.Nükhet Hotar Göksel, Süha Tanık, Mustafa Altınok, Tamer Taşkın, Prof.Dr. Adnan Menderes, Fatih Dalan, Abdullah Kavuk, Perihan Genç ve Selim Gökdemir’in ismi konuşuluyor.
CHP’de ise mevcut başkan Aziz Kocaoğlu’nun yanı sıra Hakan Tartan, Hüseyin Aslan, Yüksel Çakmur, Bülent Baratalı, Sedat Uzunbay veya Mehmet Ali Susam’ın aday gösterilmesi bekleniyor.
Aslında İzmir’de CHP’nin işi buraya kadar getirmemesi gerekirdi.
CHP’nin ‘güle oynaya’ başkanlık yarışını kazanacağı kentlerin başında gelen İzmir’de, adayının çoktan belli olması gerekmez miydi?
AKP ve CHP arasındaki büyük makasın daralmış olması ve İzmir seçimlerinin kritik duruma gelmesinin sorumlusu ben değilim herhalde!
Ya da siz değerli okuyucularım hiç değil.
Ayrıca seçimlerin İzmir’de kritik geçeceğini ben söylemiyorum, Sevgili başkan Aziz Kocaoğlu, hafta içinde Erdal İnönü Caddesi’nin açılışı sırasında gazetecilerin sorusu üzerine sarfetti.
CHP’nin İzmir’deki oylarında bir değişim olduğu ve bu nedenle seçim kritik ve çekişmeli duruma gelmişse bunun sorumlularının şapkalarını önlerine koyup ‘Biz nerde yanlış yaptık?’ demesi gerekmiyor mu?
Nitekim, bunun bilince olanların başında gelen CHP lideri Baykal, 20 Nisan 2008 günü İzmir Gaziemir’de altgeçit açılışında yaptığı konuşmasında, Başkan Kocaoğlu için “Ağustos böceği gibi ötmüyor, ama karınca gibi çalışıyor” dedi.
Törene katılan kalabalıktan yeniden aday gösterilmesine yönelik “Ya devamı ne olcak?” şekilindeki sorular üzerine ise Baykal, “Devamı işi ayrı. Sonra düşüneceğiz. Şimdi fotoğrafı çekiyoruz” dedi.
Yine aynı Baykal, 30 Kasım 2008 günü Sasalı’daki Doğal Yaşam Parkı’nın açılışı sırasında da “Aziz Başkan, buraya seçilip gelmedi. Rahmetli Ahmet Piriştina’dan sonra görev üstlendi ama bunun altında ezilmedi diyorsunuz. Halka yalan söylemedi, halkı bazı başka belediye başkanları gibi aldatmadı diyorsunuz. Sorunları çözmek için gerekeni yaptı. Bu özellikleri ile Aziz Bey İzmir’de seçilmeyi hak etti diyorsunuz. Peki siz böyle düşünüyorsunuz da İzmir halkının hepsi böyle düşünüyor mu? Sizin bu coşkunuzu anlıyorum, büyük saygıyla karşılıyorum” diye konuştu.
Ancak, “Açıkla” tezahüratına rağmen büyükşehir belediye başkan adayını burada da açıklamadı. İki saat sonra gittiği Kocaeli’de, İzmit Büyükşehir Belediye Başkan adayı Sefa Sirmen’i açıkladı.
Aynı şekilde hafta içinde CNN Türk’te yayınlanan ‘Tarafsız bölge’ adlı programda da Baykal, Kocaoğlu’nun İzmir’e büyük hizmetler yaptığını, ciddi şansı olduğunu söyledi, “Evet, İzmir’de Kocaoğlu ile devam edeceğiz” demedi, aksine “Başka arkadaşlar da var” dedi.
Baykal, bu hafta sonu İzmir’e gelecek ve yine çeşitli açılışlar yapacak.
Eğer, İzmir adayı Kocaoğlu olacak ise bu gezide açıklayabilir.
Aslında, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, rahmetli Ahmet Piriştina ya da CHP’nin adayı olması istenen Eskişehir’in DSP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen olsaydı; Baykal, acaba Kocaoğlu gibi oyalar mıydı?
Bence; İzmir adayını çoktan açıklardı.
Sizce?
İşte size, ‘birlikte başarmanın’ yolu...
İZMİR’DEKİ sol ve sosyalist partilerle bazı demokratik kitle örgütleri, yerel seçimler öncesi ortak aday çıkarmak amacıyla ‘Birlikte Başarabiliriz’ adı altında platform oluşturdu.
Platformda; aralarında Özgürlük ve Dayanışma Partisi, Demokratik Toplum Partisi, Emek Partisi, Türkiye Komünist Partisi, Sosyalist Demokrasi Partisi, Barış ve Demokrasi Partisi, Devrimci Sosyalist İşçi Partisi, Sosyalist Emek İnisiyatifi, Yeşiller Partisi İzmir Grubu, Emekçi Hareket Partisi, Devrimci İşci Partisi ile bazı sendikalar, meslek odaları, demokratik kitle örgütlerinin bulunduğu kadınlar, gençler, sanatçılar, yazarlar bulunuyor.
Hedeflerinin, öncelikle “AKP iktidarına karşı güçbirliği oluşturmak” olduğunu savunan platform sözcüleri, http://www.izmirbirliktebasarabiliriz.org adı altında bir de internet adresi oluşturmuş.
Daha önceki seçimlerde oylar, genellikle AKP ve CHP ekseninde toplanmıştı.
Kuşkusuz önümüzdeki yerel seçimlerde adayların kişiliği, kimliği, ideolojisi önemli yer tutacak.
Ancak...
Eğer, sosyal demokrat ve sol oylar bir yerde toplanmaz, bölünürse, bu seçimde de yine kazanç-lı çıkacak partinin AKP olacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok sanırım.
Bu nedenle, ‘Birlikte Başarabiliriz Platformu’ oyları bölmek yerine tek bir partiye kanalize olmasında yarar var diye düşünüyorum.
Ne dersiniz?
Seçim öncesi yeni af beklentisi
KÜRESEL kriz, büyük, küçük dinlemiyor.
Kasıp kavuruyor.
Özellikle, küçük esnaf yaşamak için direnmeye çalışıyor. Direnemeyen ya küçülüyor ya da kapılarına kilit vuruyor.
Yeddiemin depoları icralık araçlarla, mallarla dolup taşıyor.
Aldıkları krediyi ödeyemeyenlerin sayısı, karşılıksız çek ve senetlerin haddi hesabı bilinmiyor.
Halen bir milyon 100 bin kişi bu kara listede bulunuyor.
Kartzedeler, umudunu yapılacak sicil affına bağlamış durumda.
Halk arasında seçimlere doğru, hükümetin bir dizi af çıkaracağı şeklinde beklenti var.
Yani...
Yaklaşan seçim öncesi yine prim affının, imar affının, vergi affının gündeme gelebileceği konuşuluyor.
Vatandaş da kimi yanlış icraatları nedeniyle ‘diş gıcırdattığı’, ‘bu kadar da olmaz’ dediği AKP iktidarını affederse hiç şaşırmayın.
İşte o zaman ben de, ‘Afedersiniz ama, böyle başa böyle tarak’ demekten kendimi alamıyorum.
