Canavar falan yok

Ali SİRMEN

Sevgili Dostum Jean,
Türkiye'deki son gelişmeler ile ilgili faksla geçtiğin mektubu, dün makinenin üstünde buldum.
Dilimizi bu kadar iyi konuşmana, ülkemizi bu kadar yakından tanımana karşın, kimi konulardaki tanılarının çocuksuluğunu vurgulayabilme cesaretini, biraz da senin tartışmaları gururunu okşamaktan çok, gerçeği bulmak için yaptığını bilmemden, yani hoşgöründen alıyorum.
Doğrusu ya, Latinler ile Akdenizlilerde pek bulunmayan, daha çok faydacı Anglo Saksonlarda görünen bu özelliğine her zaman hayranlık duşmuşumdur.
Şimdi sana yanıtımı, Paris'te de İnternet'ten okuyabileceğin, Milliyet'teki bu köşemden veriyorum.
Sevgili dostum,
Galiba sen de, bir ülkede fazla yaşamanın sonucu olan çarpıklığa kapılmışsın, bizim ağzımıza pelesenk ettiğimiz, sözleri söyler olmuşsun. Ama ne de olsa yabancı olduğundan, kimi gerçeklerin ayırdına pek varmıyorsun.
Aslında bizim toplumda bazı şeylerden fazlaca söz edilir, yakınılır gibi görünülür, ne ki gerçekte, pek aldırdığımız yoktur bunlara.
Sen mektubunda soruyorsun "ne olacak bu canavar?" diye.
Aslında pek ünlü, her gün sözünü ettiğimiz canavarlardan bilmem ki, hangisini kastediyorsun. Trafik canavarını mı, yoksa trafik canavaranın etkisiyle gün yüzüne çıkmış olan çeteler canavarını mı, ya da enflasyon canavarını mı, tam olarak anlayamadım. Ama zararı yok.
Bak dostum!
Bizim şu canavarlar, İskoçların dünyaca ünlü Lochness Canavarı'na benzerler. Bizimkiler de onun gibi kimsenin dilinden düşmez, hatta kimileri onu gördüğünü söyleyip, tarif bile ederler.
Ama inan bana, tıpkı o ünlü gölde olduğu gibi, bizde de canavar falan yok.
Trafik desen, eskisi gibi devam ediyor. "Bi şiy olmaz abi", zihniyeti "kaza kaderdir" ile birleşince, her şey eski hamam eski tas.
Baksana bizim ülkemizde 21. yüzyıla iki kala, siyasi sorunlar için bile ermişlerin istihareye yatması yöntemi kullanılıyor.
Biliyorsun canavar dediğin, insanoğluna benzemeyen, değişik, korkunç ve zararlı bir yaratık.
Olaya bu açıdan bakınca, çete canavarından da söz edemezsin. Çünkü öyle bizden değişik bir yaratık sözkonusu değil. Çete desen, üç kişi bir araya gelince hepimiz kendi çapımızda bir çete oluşturuyoruz. Silah desen gani. Ülkede, silahlı sivil sayısı 4 milyonu aşıyor.
Büyük kentlerimizde, nüfusun çoğu konut sorununu, gecekondu mafyası denen çetelerle işbirliğiyle çözüyor. Hoş kimi belediyelerimiz de kaçak inşaat konusunda, mafyadan geri kalmıyor ya.
Senin üzerinde durduğun, sanırım İMF ile görüşmeler yüzünden gündeme gelen enflasyon canavarı.
Doğrusu, ben de senin gibi, bir ara şu enflasyon canavarının varlığına inanayazdım.
Ama etrafa biraz bakınca gördüm ki, herkes hayatından memnun, kimsenin enflasyondan gerçekten yakındığı yok.
Yani pahalılıktan şikayet edilmiyor demiyorum. Sen de bilirsin, tarihin her döneminde herkes pahalılıktan şikayet etmiştir.
Bu ülkede enflasyon patlamadan önce de pahalılıktan yakınırdı insanlar. Bir kısmı haklı da. Ama sen onları da gemisini yürüten kaptan ortamında, köşeyi dönememiş beceriksizler olarak kabul et.
Kısacası dostum, biz enflasyonla kuzu kuzu geçiniyoruz. O bir canavar değil de olsa olsa, zaman zaman tırmalayan şirin bir kedicik.
Evet dostum. Bizde canavar falan yok. Çok değişik bir şey görmek istiyorsan, yeni değer yargılarına ayak uydurmakta güçlük çeken, bencileyin dinozorlar var.
Zaten bizleri de tanıyorsun.
Sana mutlu günler dilerim. Bizim için hiç üzülme, dediğim gibi bizde canavar falan yok.



Yazara Email A.Sirmen@milliyet.com.tr