Yazarlar ÇAY'da çıra

ÇAY'da çıra

11.08.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

ÇAY'da çıra

ÇAYda çıra


       Gaybubetim sırası Devlet Bakanı Prof. Dr. Abdülhaluk Mehmet Çay, benim MHP ve TİKA (Türk İktisadi Kalkınma Ajansı) ile ilgili bazı eleştirilerime, ağır hakaretlerle dolu bir cevab göndermiş. Ancak cevabı, "Şecaat arzederken merd - i Kıpti sirkatin söyler" dizesini anımsatıyor. Yani "cevab" vermiş ama o "cevablar" benim söylediklerimi ikrardan başka bir anlam taşımıyor. Zaten aslında benim sorularımdan da ancak - bir ölçüde!!! - işine gelir gibi olanlarını seçmiş ki onlar da nafile. Mesela ben, TİKA'nın, kendi iktidarlarından önce 50 milyon Dolar olan bütçesinin 5 milyon Dolara indirildiğini, kendilerinin ise buna hiç ses çıkarmadığını yazmışdım. Ona cevab yok! Diyor ki ben TİKA'nın açılımını bile bilmiyormuşum, "Ekonomik, Kültürel, Eğitim, Teknik İşbirliği Başkanlığı" imiş!!! Peki, o zaman rümuzu "EKETİB" olmak gerekmez mi?
       Ben dedim ki Ortaasya ve Kafkaslar'da Türkler sefalet çekerken Ahmed Yesevi Türbesi onarımı gibi "prestij objeleri"ne avuç dolusu para harcanması hatadır. O işler biraz düşük vitese alınıp gerçekden "ekonomik" işlere ağırlık verilmelidir. Diyor ki bizden önce başlanmışdı... Peki, sizden önce başlanmış olması doğruluğuna karine midir? Eğer sizden önce başlanmış bütün işler doğru idiyse bıraksaydınız devam etselerdi.
       Azerbaycan'da nüfusun % 68'i (yazı ile: YÜZDE ALTMIŞ SEKİZİ!!!) Birleşmiş Milletler istatistiklerine göre "açlık sınırı altında" yaşarken, Kazakistan ve Türkmenistan'da durum bundan hiç de farklı değilken ora ahalilerine Ahmed Yesevi yahut Taze Pir mi daha çok lazım yoksa - o suyunu çıkardığınız tabirle - "iş ve aş" mı?
       Kosova, Batı Trakya, Bosna v.s.'yi de "hassasiyetle takib ediyor"larmış!!! Uğurlu kademli olsun!!! Ben kendimi bildim bileli bu "zevat - ı muhtereme" bütün olayları hep "dikkatle izler" veya "azimle takib eder"... A mübarekler, bir kerecik de siz inisiyatifi ele alsanız da başkaları sizi izlese!!!
       Bakan Çay "Türkçülük Fikri"ni Babam Nihal Atsız'dan öğrendiğini, benim vereceğim derslere ihtiyacı olmadığını eklemiş. Babamı karıştırması pek de uygarca bir davranış değil. Nitekim ben de onun babasını karıştırmıyorum. Şahısları bırakalım da durumlara bakalım: "Türkçü" Mehmet Çay; Balkan, Moldova, Kuzey Irak ve Kırım Türklerinden hangisini ziyaret etdi? Demirel, kovuklarda barınan Kırım Türklerine 10.000 (Yazı ile: ON BİN!!!) konut vaadetmişdi. Kaçı bitdi? "Ben ki Müslüman değilim, camilerimizin yerle bir edilmesi benim ağırıma gidiyor!" demişim. O diyor ki "Atsız'ın Müslüman olmayışı MHP'yi ilgilendirmez." O da beni ilgilendirmez ama ben "praktikant" Müslüman olmadığımı söylemişdim. Öte yandan MHP'nin "Milliyetçi"liği ve "Parti"liği de beni hiç ilgilendirmiyor. Lakin biraz "Hareket" görmek isterdim doğrusu!! Velhasıl Bakan Çay'ın yakdığı "mumlar" neyi aydınlatdı meçhul! ÇAY'da çıra oynamayı bıraksın da biraz ciddi işlerle uğraşsın. Vatandaş olarak talebim budur! Zira maaşını ve makam arabasının benzinini biraz da ben ödüyorum... Köşemi de fuzuli yere işgal etmesin!!!



Yazara E-Posta: yatsiz@milliyet.com.tr