Cem Kılıç

Cem Kılıç

cem.kilic@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından düzenli olarak yayımlanan, İnsani Gelişme Endeksi’ni içeren “İnsani Gelişme Endeksleri ve Göstergeleri: 2018 İstatistiksel Güncellemesi” geçtiğimiz hafta yayımlandı. İnsani gelişme, sadece ekonomik zenginliğin değil, insan hayatlarının zenginliğine de odaklanan bir kavram. İnsani gelişmenin, esas olarak insanlara sunulan seçenekler ile fırsatlara odaklandığı görülüyor.

İnsani Gelişme Raporlarında, insanlığın sürdürülebilir ilerlemeyi sağlama yolunda karşı karşıya olduğu en acil güçlüklerin bir kısmı analiz ediliyor. Ülkelerin sağlık, eğitim ve gelir olmak üzere insani gelişmenin temel boyutlarında kaydettikleri ilerlemeye göre sıralayan İnsani Gelişme Endeksi, bu yıl 189 ülke için hesaplanmış.

Haberin Devamı

Norveç zirvede

2018 İnsani Gelişme Endeksi İstatistiksel Güncellemesine göre, insani gelişmenin zirvesinde bu yıl Norveç, İsviçre ve Avustralya var. Buna karşılık, sıralamanın sonunda Güney Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Nijer bulunuyor.

En büyük iyileşme İrlanda, Türkiye ve Dominik’te

2012-2017 yılları arasında İnsani Gelişme Endeksi (İGE) sıralamasında en yüksek artışın kaydedildiği ülke İrlanda. Bununla birlikte, Türkiye, Dominik Cumhuriyeti ve Botsvana da güçlü düzeyde gelişme gösteren ülkeler olarak dikkat çekiyor. Söz konusu ülkelerin her biri sıralamada 8 sıra birden yükselmiş durumda. Buna karşılık, insani gelişme açısından en büyük gerilemenin yaşandığı ülkeler, çatışma bölgeleri olan Suriye, Libya ve Yemen. Yaşanan çatışmalar nedeniyle Suriye’nin sıralamada 27 sıra, Libya’nın 26 sıra ve Yemen’in de 20 sıra geriye düştüğü görülüyor.

Eşitsizlikler ilerlemeyi bastırmaya devam ediyor

1990’dan bu yana İGE değerleri ortalama olarak küresel düzeyde yüzde 22 ve en az gelişmiş olan ülkelerde de yüzde 51 oranında artmış. Bu anlamda, geçmişe kıyasla insanlar daha uzun süre yaşıyorlar, daha eğitimliler ve daha fazla gelir elde ediyorlar. Diğer taraftan, insanların refah düzeyleri açısından küresel olarak büyük farklılıklar söz konusu. Bu anlamda, örneğin insani gelişme sıralamasında en üst sırada yer alan Norveç’te dünyaya gelen bir çocuk, 82 yaşına kadar yaşamayı ve yaklaşık 18 yılını okulda geçirmeyi bekleyebilir. Buna karşılık, İGE verilerine göre, sıralamanın sonunda yer alan Nijer’de doğmuş bir çocuk 60 yaşına kadar yaşayabilir ve okulda yalnızca 5 yıl geçirebilir. Bu çarpıcı farklılıklar, eşitsizliklerin boyutunu gözler önüne seriyor.

Haberin Devamı

ÖNEMLİ OLAN EKONOMİK DEĞİL, İNSANİ GELİŞME

Cinsiyetler arası eşitsizlikler gelişmeyi olumsuz etkiliyor

İnsani gelişme açısından ülkeler içindeki eşitsizliklerden biri de kadınlar ve erkekler arasında fırsatlar, kazanımlar ve güçlendirmeler bakımından yaşanan uçurum. İnsani gelişme raporuna göre, dünya genelinde kadınlar için ortalama İGE değeri, düşük gelirler ve eğitim açısından kazanımlardaki yetersizlik nedeniyle erkeklere göre yüzde 6 daha düşük. Her ne kadar okula devam eden kız çocuklarının sayısı açısından çok fazla ilerleme yaşanmış olsa da hayatın diğer önemli yönleri dikkate alındığında kadın ve erkekler arasında büyük farklılıklar var. Örneğin, küresel düzeyde kadınların işgücüne katılım oranları (yüzde 49) erkeklere (yüzde 75) kıyasla daha düşük. İşsizlik oranları ise yüzde 24 düzeyinde daha yüksek. Küresel işgücü piyasasındaki kadınlar erkeklere göre ücretsiz aile işçiliği ve bakım işleri gibi kırılgan işlerde daha fazla istihdam ediliyorlar. Dahası, kadınların güçlendirilmesi özel bir sorun olmaya devam ediyor.

Haberin Devamı

Türkiye sıralamada yükselmeyi sürdürüyor

Türkiye’nin 2018 yılı İGE değeri 0.791. Bu değerle 188 ülke ve bölge arasında 64. sırada yer alan Türkiye, yüksek insani gelişme kategorisinde bulunuyor. Yıllar itibarıyla bakıldığında, 1990-2018 yılları arasında Türkiye’nin İGE değerindeki artış yüzde 37.3. İGE göstergeleri açısından bakıldığında, söz konusu dönemde Türkiye’de doğuşta beklenen yaşam süresinin 11.7 yıl, ortalama öğrenim süresinin 3.5 yıl ve beklenen öğrenim süresinin de 6.3 yıl arttığı görülüyor. Dahası, kişi başına gayri safi milli hasıla da yüzde 236.3 oranında yükselmiş.

Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinde 69. sıradayız

Türkiye, Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’nde ise 69. sırada yer alıyor. Endeksin temel bileşenleri açısından bakıldığında, 2017 yılı verileri itibarıyla Türkiye’de Meclis’in yüzde 14.6’sı kadınlardan oluşuyor. Yetişkin kadınlar arasında en az ortaöğrenim görmüş olanların oranı yüzde 44.9. Buna karşılık, söz konusu oran erkeklerde yüzde 66 düzeyinde. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği endeksinin bir diğer bileşeni olan işgücüne katılım oranına bakıldığında, kadınlar için yüzde 32.4 olan oranın, erkeklerde yüzde 71.9 düzeyinde seyrettiği görülüyor.