Cem Kılıç

Cem Kılıç

cem.kilic@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Toplu iş sözleşmesi iş sözleşmesinin yapılmasını, içeriğini ve sona ermesini düzenlemek üzere işçi sendikası ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında yapılan sözleşmedir.

İşçilerin sosyal ve ekonomik hak ve çıkarlarını düzenlemek ve geliştirmek üzere imzalanan toplu iş sözleşmeleri çalışanların menfaatlerini geliştirmek için en etkili araçtır. Toplu iş sözleşmesine giden yol, sendikal örgütlenmeden geçmekte, yürütülen toplu pazarlık sonucu varılan anlaşmayla sonuçlanmaktadır.

Haberin Devamı

Toplu pazarlık süreci çoğu zaman doğrudan anlaşmaya gitmemekte, işçi ve işveren tarafının birbirini zorlayacak davranışlarıyla şekillenmektedir. Çalışanların grev hakkı da toplu pazarlık sürecinde işverenin özellikle ekonomik yönden zorlanarak anlaşmaya ikna edilebilmesinin temel aracı olmaktadır.

Hepsi kanuni değil

Grev işçilerin topluca çalışmamak suretiyle işyerinde faaliyeti durdurmaları veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmaları amacıyla, aralarında anlaşarak veya bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara uyarak işi bırakmalarıdır. İşyerinde her istenilen zamanda grev yapılması bizim hukuk sistemimiz tarafından kabul edilmemektedir. Hukuk sistemimiz ancak toplu pazarlıkta belirli yolların tüketilmesinden sonra grev hakkının kullanılmasını kabul etmekte, bu yollar tüketilmeden yapılan grevi kanun dışı grev saymaktadır. Kanun dışı grevin sonuçları ağır olup, işçilerin tazminatsız işten çıkarılmasına sebep olabileceği gibi sendikanın tazminat ödemesine ve hatta sorumlular hakkında cezai işlem yapılmasına dahi sebep olabilecektir.

Grev kararı ancak toplu görüşmelerin arabulucuya rağmen uyuşmazlıkla sonuçlanması halinde alınabilir. Grev kararı uyuşmazlık tutanağının tebliği tarihinden itibaren altmış gün içinde alınmalıdır. Yine aynı süre içinde altı iş günü önceden işverene bildirilerek uygulanmaya başlanmalıdır. Toplu görüşmelerde henüz uyuşmazlık doğmadan ve arabuluculuk aşaması anlaşmazlıkla sonuçlanmadan yapılacak grev kanun dışı grev oluşturacaktır.

Haberin Devamı

Bazı iş ve işyerlerinde grev yapılması yasaklanmıştır. Can ve mal kurtarma işlerinde; cenaze işlerinde ve mezarlıklarda; şehir şebeke suyu, elektrik, doğal gaz, petrol üretimi, tasfiyesi ve dağıtımı ile nafta veya doğalgazdan başlayan petrokimya işlerinde; Millî Savunma Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca doğrudan işletilen işyerlerinde; kamu kuruluşlarınca yürütülen itfaiye ve hastanelerde grev yapılamaz. Bu iş ve işyerlerinde yapılacak grevler de kanun dışı grev olarak kabul edilecektir.

İşçi katılmamakta özgür

İşçiler greve katılıp katılmamakta serbesttir. Kimse greve katılmaya zorlanamayacağı gibi katıldığı bir grevi sürdürmeye de zorlanamaz. Fakat greve katılan işçiler işyerinden ayrılmak zorundadır. Grevin yıkıcı bir hak olduğunu öngören kanun koyucu grev yapmak istemeyen işçilerin belirli bir çoğunluğa ulaşması halinde grev yapmayı engelleyebileceklerine hükmetmiştir. Grev oylaması denilen bu hakka göre; grev kararının işyerinde ilan edildiği tarihte o işyerinde çalışan işçilerin en az dörtte birinin ilan tarihinden itibaren altı iş günü içinde işyerinin bağlı bulunduğu görevli makama yazılı başvurarak oylama yapılmasını ister ve oylamaya katılan işçilerin yarıdan fazlası greve hayır derse artık grev yapılamayacaktır. Toplu iş sözleşmesi işçi ve işveren tarafının anlaşması üzerine değil Yüksek Hakem Kurulu tarafından hazırlanacaktır.

Haberin Devamı

Nasıl sona erer?

Grevi uygulayan sendikanın, yetki tespiti için başvurduğu tarihte işyerindeki üyesi bulunan işçilerin dörtte üçünün sendika üyeliğinden ayrılması halinde grevin sona erdirilmesi talep edilebilir. Üyelerin kaybı halinde grev kendiliğinden durmamaktadır. Bunun için ilgililerden birinin grevin sona erdirilmesi için mahkemeye başvurması gerekmektedir.

Yargıtay kararı

Sendikanın işyerindeki veya işletmedeki üyelerinin dörtte üçünü kaybetmesi halinde mahkeme kararı sonucu grevin durdurulması halinde sendikanın toplu iş sözleşmesi yapma yetkisinin akıbeti bugüne kadar sürekli tartışılmaktaydı. Kanun grevin üye kaybı nedeniyle durdurulması sonucu sendikanın yetkisinin ne olacağına ilişkin bir düzenleme getirmediğinden konu açıklığa kavuşmuyordu. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu konu hakkında verdiği kararıyla üye kaybı nedeniyle durdurulan grev sonucunda sendikanın toplu iş sözleşmesi yapma yetkisinin düştüğüne karar verdi.

Yargıtay kararında; “yetki tespit başvuru tarihinde sahip olduğu üyelerinin dörtte üçünü kaybeden, artık işçilerin çoğunluğunu temsil gücünü yitiren, tabanı kalmayan işçi sendikasının uyguladığı grev mahkeme kararı ile sonlandırıldığına göre yetki belgesinin hükmünün de kalmayacağını, yetkisinin düşeceğini kabul etmek gerekir.” diyerek uzun süredir devam eden tartışmalara noktayı koydu.

Sürdürmek zarar verir

Yargıtay kararında temsil gücü kalmayan sendikanın yetkisinin sürdürülmesinin sendikal örgütlenmeyi ve işçilerin Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan ve korunan sendikal hak ve özgürlüklerini kullanmasını engelleyeceğini belirtti. Ayrıca uyguladığı grev, mahkeme kararı ile sonlandırılan sendikanın yetkisinin daha ne zamana kadar devam edeceği konusundaki belirsizliğin toplu iş sözleşmesi düzeninin tıkanmasına, işleyemez hâle gelmesine yol açacağını vurguladı.