Yazarlar Çin kartı

Çin kartı

01.06.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Çin kartı

Çin kartı


Cumartesi gününün Milliyet'inde koalisyon protokolünde Çin Halk Cumhuriyeti'ne özel bir atıf yapıldığını...
Önceki günkü Milliyet'te Çin Dışişleri Bakanı Tang'ın çok sayıda Batılı gazetecinin talebini karşılıksız bırakırken Metin Toker ve Sami Kohen'e özel demeç vererek Batı ve ABD'ye mesaj ilettiğini...
Aynı gün Yalçın Doğan'ın koalisyon protokolündeki Çin maddesinin perde arkasını veren yazısını görmüş, okumuş olmalısınız.
Aynı günlerde, yani Çin vurgusunun arttığı sırada, rastlantı bu ya, Beijing'te (Pekin'de) idik.
Bizim olmamız önemli değil de, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök başkanlığında bir askeri heyet de Çinli yetkililerle görüşmekteydi.
Olağan bir askeri heyet ziyareti ve işbirliği imkanlarının araştırılması...

...

Ama, neden Çin birdenbire önem kazandı?
Üstelik Kosova ve NATO harekatı dolayısıyla, Türkiye ve Çin tam da iki ayrı kutupta göründüğü sırada...
Gerek harekat, gerek Belgrad'daki Çin Büyükelçiliği'nin "yanlışlıkla" bombalanması, gerekse "nükleer casusluk skandalı" dolayısıyla Çin ile "müttefikimiz" ABD arasındaki ilişkilerin gerginleştiği sırada...
Yalçın Doğan MHP ile DSP arasında bu konudaki derin farklılığın ne olduğunu yazmıştı.
Tekrarlarsak; iki ortaktan MHP (BBP gibi), Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki "ayrılıkçı"lığa "Doğu Türkistan sorunu" olarak kanat geriyordu. Çin de bundan rahatsızdı.
Dışişleri Bakanı Cem'in Çin ziyareti sonrasında Doğu Türkistan yanlısı gösterilere getirilen yasak Çin'i bir nebze yatıştırmıştı.

...

DSP protokole o maddenin girmesi konusunda neden o kadar ısrarcı oldu?
Elbette; ticaret hacmimiz, özellikle de ihracatımız minicik olsa da, 1.5 milyarlık bu dev ihmal edilir gibi değil... Üstelik Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Üyesi vesaire...
Cevap yine de yetmiyor.
Şimdi "spekülasyon"a gelelim o zaman:
Yeni dünya düzenin tek kutuplu (ABD) ortamında, güçsüz ve komşu Rusya'nın ötesinde güçlü bir işbirliği arayışı...
Ekonomik beklentilerin dışında bunun merkezi askeri olmalı.
Yani, bir yandan NATO ve ABD ile "uyum" içinde olunurken, bir yandan da "yeni bir dünya kurulur"un alternatif koşullarının, kartlarının tasarlanması.
Bu bakımdan, Çin, uzaklığına rağmen (aslında o kadar da değil, çünkü THY'nin yeni direkt seferiyle 8.5 saat) görünebilir en güçlü odak.
Anladığım, DSP'nin protokol ısrarında da bu tür bir hassasiyete tercüman olma telaşı bulunuyor.

...

Aslında, nüfusuna ve kalabalık sanılan ordusuna rağmen Çin askeri açıdan çok güçlü değil.
Bunu önceki günün "South China Sunday Morning Post" gazetesinde yer alan geniş bir yazıya dayanarak söylüyorum. (Bu bir Hong Kong gazetesi. Fakat, Hong Kong, Çin'e bağlandığı halde orada basına sansür uygulanmadığı için bu tabu konuyu rahatça yazıyor ve bu İngilizce gazete Pekin'de de serbestçe satılıyor.)
Oradaki bilgilere göre, Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun elindeki silahlar 1950'lere dayanan askeri altyapıdan kalma ve Çin'in devasa tank (10 bin), uçak (5 bin) ve gemi (1100 savaş gemisi, 50 denizaltı) filosu "dünyanın en büyük askeri müzesi" sayılıyor.
MAO döneminde delice inşa edilen tank, uçak, hatta askeri tesis, hatta hatta savaş gemisi sığınıkları, Irak ve Yugoslavya üstünde kanıtlanan ABD askeri teknolojisi karşısında işe yaramıyor.
29 bin fabrikada 16 milyon işçi çalıştıran savunma sanayii ABD teknolojisine göre çok geri.
Bir tek füzeler istisna... Çin füze sistemleri epeyce gelişmiş kabul ediliyor. Üstelik yakın çevremizde bu füzelerle donanmış bir çok ülke var.

...

20 yıl öncelerde milli gelirin yarısını yutmakta olan Çin ordusu "parayla saadet olmadığı"nın artık farkında. 300 bin öğrenciye yurtdışında teknolojik eğitim gördürerek... 300 bin bilimadamı çalıştıran 200 askeri araştırma enstitüsünü temmuzdan itabaren piyasa koşullarına göre çalışmaya açarak... ve çeşitli ülkelerle askeri işbirliği fırsatları yaratarak.
Sadece Çin, Türkiye için değil, Batı teknolojisine yakın ordusuyla ve askeri eğitim düzeyiyle Türkiye de Çin açısından "ilginç" bir ülke.
"İlişki"de iki tarafın da teknik olduğu kadar, "stratejik" yararı var.
DSP'nin o ısrarının kaynağı göründüğünden de derin sanki!