Yazarlar Cumhuriyet'in utancı!

Cumhuriyet'in utancı!

08.07.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Cumhuriyet'in utancı!

Cumhuriyetin utancı


       Sağ partilerden bir kadın milletvekili, parlamento komisyonu ile cezaevlerinde yaptıkları incelemelerden sonra şöyle diyor:
       "Ortaçağa döndük sandım. Suç işleyeni, kendimize hiç soru sormadan öylesine tıkıyoruz oraya. Neden hapsettiğimizi, kim olduğunu dahi sormadan. Aslında, bilmek istemiyoruz. Ne Sağ, ne Sol, ne de vatandaşlar cezaevi gerçeğiyle yüzleşmek istiyor. Kimsenin cesareti yok zaten. Fakat şimdi tarihi bir an. Ve ben de, temsil ettiğim bu tuhaf muhafazakar karikatüre rağmen, bir şeylerin iyiye gitmesine katkıda bulunacağım."

       . . .

       Bu kadın milletvekili Ankara Ulucanlar'da olanları dürüstçe incelemiş olsaydı, ortaçağa da rahmet okurdu... Ardından da Kartal'ı ziyaret etseydi, "baba lüksü"ne feleği şaşardı.
       Ama o ve diğer parlamenterler Fransa'daki cezaevlerini incelediler ve "felaketi gördük" dediler.
       Uzatmadan; Alaattin Çakıcı haklı çıktı!
       Kartal lüksünün yanında, Fransız cezaevleri berbat.

       . . .

       Bizde, Adalet Bakanı gazetecilere tur attırıp "kendine göre" bir cezaevi gerçeği açıklıyor, "F tipi" reklamı yapıyor. Ve sorumluluğundaki bir cezaevinde 10 kişinin "güvenlik suretiyle" öldürülmüş olmasından herhangi bir sorumluluk duymuyor.
       Daha da beteri, yine bazı gazetecilere o Ulucanlar'da turistik gezi yaptırılarak, öldürülenlerin birbirlerini öldürdüğünün kanıtlanmaya çalışılmış olması tabii.
       Fransa'da ise Adalet Bakanı Elisabeth Gigou diken üstünde. Öyle birileri katledildiği için değil; sistemde reform geciktiği için.
       Cezaevlerini bakan ağzından değil, "içeriden" anlatan bir kitap Fransa'nın "insan hakları hassasiyeti"ni acıtınca, Meclis ve Senato hemen kolları sıvayıp Sol ve Sağ parlamenterlerin uzlaşmasıyla, "tarihi cumhuriyetçi konsensüs" denilen raporlara imza atıverdi.
       Ve bu rapor gazetelerin iç sayfalarında değil, manşetlerde yer aldı.

       . . .

       Cezaevleri için "Cumhuriyet'in utancı" diyen "cumhuriyetçi konsensüs"ün özü şu:
       "Cezaevi ıslah ve topluma yeniden kazandırma açısından bir kamu hizmetidir. İnsanlar, hapsetmiş olmak için hapsedilemez. Cezaevlerinin fiziki koşulları, mahkumların hakları ve mesleki eğitimleri ile iş imkanları geliştirilmelidir."
       Nasıl affederiz ile nasıl daha ağır cezalandırırız uçları arasında, yani "Tık kurtul" ile "Sal kurtul" arasında "insani reform" düşünülemeyen ülkemiz de neyse ki "cumhuriyet"!
      
Cumhuriyet ama, öyle pek "utanmaz"!
      
Oysa onlar da "Jakoben"!
      


Yazara E-Posta: umur.talu@milliyet.com.tr