Deniz Kilislioğlu

Deniz Kilislioğlu

deniz.kilislioglu@ntv.com.tr

Tüm Yazıları

Dünya Sağlık Örgütü Direktörü Dr. Tedros Ghebreyesus hayatımızı değiştiren açıklamayı 11 Mart 2020’de yapmıştı; “Virüsün yayılma hızı, ciddiyeti ve yetkililerin gerekli önlemleri almaması bizi alarm seviyesine getirdi. Bu nedenle Kovid-19’u pandemik bir hastalık ilan ediyoruz.” demişti. O tarihten sonra da dünya “pandemi” kelimesiyle birlikte yaşadı. Dünya Sağlık Örgütü “Uluslararası Sağlık Tüzüğü Acil Durum Komitesi” cuma günü pandemi alarmının kaldırılıp kaldırmayacağını, seviyenin düşürülüp düşürülmeyeceğini tartışmaya başladı. Bu toplantı öncesinde Dünya Sağlık Örgütü Sözcüsü Dr. Margaret Ann Harris ile konuştum. Dr. Harris “Pandemi bitti diye bir açıklama yapmayacağız. Asıl önemlisi acil durum evresinde miyiz yoksa geçiş sürecinde miyiz, bunu ortaya koymak önemli” dedi. Dr. Harris’e göre bir yıl öncesine göre geçiş sürecine daha yakınız ama henüz o noktada değiliz. Dr. Harris, komitenin tavsiye kararına ilişkin ser verip sır vermedi ama pek çok bilim insanı gibi ona göre de “acil durum halinden vazgeçmek” için erken…En azından sözlerinden bu anlaşılıyor, zira Dr. Harris sağlık sistemleri üzerinden hala büyük bir baskı olduğunun altını çiziyor.

Haberin Devamı

Tarihi karar Pazartesi

Dünya Sağlık Örgütü bünyesinde kurulan Acil Durum Komitesi enine boyuna tüm tabloyu değerlendirecek. Dünya üzerindeki tüm verileri gözden geçirecek. Değerlendirmesini yaparken de üç ana kritere göre kararını verecek. Dünyada hala etkili olan ciddi bir salgın olup olmadığına, ülkelerin hala işbirliği yapması gerekip gerekmediğine ve durumun hala sıra dışı olup olmadığına bakacak. Ulaştıkları tavsiye kararını Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü’ne iletecek. Nihai kararı Dr. Tedros Ghebreyesus verecek. Tavsiye ne olursa olsun Direktör’ün “durum hala acildir” deme hakkı var; ama DSÖ Direktörleri genellikle komite kararı yönünde karar alıyor. Ghebreyesus’un o tarihi kararı pazartesi açıklaması bekleniyor.

Pandemide neredeyiz?

Geçen sene ile kıyaslandığında aslında daha iyi yol alabilirdik. Ancak vakalar azalınca maske ve mesafe kuralları pek çok ülkede uygulanmadı. Virüsün takibi de öyle. Dr. Margaret Harris, kendilerini en çok endişelendiren tablonun bu olduğunu söylüyor, “Virüsün genetik testini yapmazsanız, dışarıda ne ile karşı karşıya olduğunuzu bilemezsiniz. Tehdidin ne olduğunu bilemezseniz ülkenizi koruyamazsınız. Bu bizi çok endişelendiren bir konu. Hükümetler ve halklar kendilerini tehdit altında hissetmiyorlar. Çünkü bu artık geçen senenin haberi diyorlar. Maalesef sizin bir şeyi düşünmediğiniz, artık var olmadığı anlamına gelmez. Bir yıl önce çok daha fazla test, çok daha fazla genetik inceleme yapılıyordu.” diyor. Omicron’un erken tespitinin bu sayede olduğunu hatırlatan Dr. Harris, genetik dizilim ve testler olmadan yeni varyantların bilinemeyeceğinin altını çiziyor. Sadece testler değil. Pandemide tabloyu değiştiren bir diğer etken Çin “sıfır kovid politikasından” vazgeçip, sınırlarını açmasıydı. Özellikle Doğu Asya’da vaka sayıları artmış durumda. DSÖ ile paylaşılan verilere göre sadece son 7 haftada 73 bin kişi hayatını kaybetti ama ölümlerin daha fazla olduğu tahmin ediliyor. Zira DSÖ ile paylaşılan veriler sadece hastane ölümleri. Peki tüm bu tabloya bakıldığında “pandemi acil seviyesi düşürülür mü?” Ya da “bölgesel bir ayrışmaya gidilebilir mi?”. Yani dünyanın bir bölümü için pandemi koşullarını devam ettirip, diğer alanları için kaldırılabilir mi? Bu pek mümkün görünmüyor. Dr. Harris sadece “bir geçiş süreci olabileceğini” ifade ediyor.

Haberin Devamı

Yeni dönem

Haberin Devamı

DSÖ Sözcüsüne ihtimalleri de sordum. Yani DSÖ Direktörü “pandemideki acil durum seviyesi düşürülebilir” derse hayatımız nasıl değişecek? DSÖ Sözcüsü açıkça “sizden daha fazlasını yapmanızı isteyeceğiz çünkü bu açıklama Kovid-19 bitti anlamına gelmeyecek. Hükümetlerden bazı taleplerimiz olacak. Testler konusunda kendilerini geliştirmelerini, sağlık sistemlerini güçlendirmelerini, gelecekteki virüslere karşı hazır olmalarını isteyeceğiz” diyor. Hatta moralimizi bozabilir ama şu sözleri de ekliyor: “Aman Allah’ım her şey değişti gibi bir durum olmayacak. İşte buradayız ve bunları yapmamız gerekiyor” diyeceğiz. DSÖ’nün maske, mesafe, aşılar konusunda yeni döneme dair uyarıları ise şöyle: Herkes en az birinci doz aşısını olmalı. Risk grubundakiler, 60 yaş üstü insanlar, kronik hastalığı olanlar, sağlık çalışanları düzenli olarak güçlendirici dozları da almalı. Bu durum değişmeyecek. Hatırlatıcı dozlar için tavsiye ise şu şekilde:  Genç ve sağlıklıysanız hatırlatıcı doz mecburi değil, ancak yüksek yayılım görülen ve sağlık sisteminin ağır yük altında olduğu bir bölgede yaşıyorsanız ve hükümetiniz aşılama oranının artırılmasını istiyorsa aşı olunabilir. Maskenin ise hastalıkları önleyici boyutu geçen sene ve bu senenin grip rakamlarıyla karşılaştığında net şekilde ortaya çıktı. Dolayısıyla maske takmak için bir talimata gerek de yok.

Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Sağlık Tüzüğü Acil Durum Komitesi, Pazartesi Direktör Dr. Tedros Ghebreyesus’un kararının ardından yeniden toplanacak ve bu kez karara göre yapılması gerekenleri belirleyecek.

Pandemi biter mi

Üç yılda COVID-19 (Worldmeter verileri)

674 milyon vaka, 6,7 milyon ölüm

1.sıra: ABD- 104 milyon vaka

2.sıra: Hindistan- 44,6 milyon vaka

3.sıra: Fransa- 37,5 milyon vaka

11.sıra: Türkiye: 17 milyon vaka

Günlük yeni vaka/ölümler:

(28 Ocak 2023 verileri )

(NOT: Uzun süredir ülkeler veri paylaşımını bıraktı, sıralamalar veri paylaşımına göre)

Dünya: 114 bin / 440

Japonya: 54 bin / 338

Tayvan: 27 bin / 20

Güney Kore: 23 bin / 29

Rusya: 7 bin / 42