Deniz Sipahi

Deniz Sipahi

dsipahi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Geç­mi­şe bak­tı­ğı­mız­da Türk si­ya­se­tin­de çok önem­li ta­rih­ler ve kı­rıl­ma nok­ta­la­rı bu­lu­nu­yor.
Ana­va­tan Par­ti­si, Tur­gut Özal’ın cum­hur­baş­kan­lı­ğına çı­kı­şıy­la iv­me kay­bet­me­ye baş­la­dı. Ay­nı sü­reç Sü­ley­man De­mi­rel’in Köşk’e gi­di­şiy­le de ya­şan­dı.
Hiç­bir ko­nu­da uz­la­şa­ma­yan Me­sut Yıl­maz ve Tan­su Çil­ler’in bir­bir­le­ri­ni ak­la­yan si­ya­si af­fı da böy­le kri­tik bir ka­rar­dı. Bu ka­rar her iki li­de­rin de si­ya­si so­nu­nu ha­zır­la­dı.
Ab­dul­lah Öca­lan’ın ya­ka­lan­ma­sıy­la esen rüz­ga­rı ar­ka­sı­na alan DSP’nin ve Bü­lent Ece­vit’in ye­ni­den do­ğu­şu ta­rih say­fa­la­rın­da ye­ri­ni al­dı.
2001 kri­zi­nin et­ki­le­ri­ni üs­tün­den at­ma­dan, eko­no­mik ka­rar­la­rın ne­ti­ce­si­ni gör­me­den koa­lis­yon hü­kü­me­ti­nin er­ken se­çi­me git­me­si de Tür­ki­ye’de­ki bü­tün den­ge­le­ri de­ğiş­ti­ren bir sü­reç ol­du.
Halk hem DSP-A­NAP-MHP koa­lis­yo­nu­na bü­yük bir ce­za ver­di hem de par­ti­ler ve li­der­ler ara­sın­da bir kon­so­li­das­yo­na git­ti.
Bu açı­dan ba­kıl­dı­ğın­da 2002 se­çim­le­ri de de­mok­ra­si­miz adı­na önem­li bir dö­nüm nok­ta­sıy­dı.
Ba­zı so­nuç­lar si­ya­set­te ye­ni bir yol ha­ri­ta­sı ha­zır­lar.
Bu da öy­le ol­du.
Ne Me­sut Yıl­maz kal­dı ne Tan­su Çil­ler...
Ne ANAP ne Doğ­ru Yol...
MHP’nin es­ki gü­cün­den bu­gün çok uzak­ta ol­du­ğu­nu söy­le­ye­bi­li­riz.
Mer­ke­ze otur­ma id­di­asın­da­ki MHP, ha­la ken­di ta­ba­nı­na da ken­di­si­ne oy is­te­ği kit­le­le­re de sağ­lık­lı, güç­lü me­saj­lar ve­re­mi­yor.
Böy­le olun­ca...
Si­ya­set iki ana da­mar üze­rin­den ak­ma­ya, vü­cut bul­ma­ya de­vam edi­yor.
AKP’nin ve CHP’nin bun­dan son­ra ata­ca­ğı adım­lar çok da­ha önem ka­za­nı­yor.
Ana­ya­sa Mah­ke­me­si’nin AKP’yle il­gi­li al­dı­ğı ka­rar Er­do­ğan ve par­ti­si için bı­çak sır­tı bir den­ge an­la­mı­na ge­li­yor.
AKP ka­pa­tıl­ma­dı ama “la­ik­lik kar­şı­tı ey­lem­le­rin oda­ğı ol­du­ğu” tes­cil­len­miş ol­du.
CHP’nin ise kı­yı­la­ra hap­sol­muş seç­men kit­le­si­ni ge­niş­le­te­bil­me­si, Ana­do­lu’da da var ola­bil­me­si için ye­ni söy­lem­le­re ve po­li­ti­ka­la­ra ih­ti­ya­cı bu­lu­nu­yor.
*  *  *
“2009 Mart’ın­da sa­de­ce baş­kan seç­me­ye­ce­ğiz” ya­zı­ma ol­duk­ça tep­ki gel­di.
Ge­len me­saj­lar­dan an­lı­yo­rum ki, be­nim gi­bi dü­şü­nen­le­rin sa­yı­sı ol­duk­ça faz­la...
O ya­zı­da özet­le şu­nu söy­le­miş­tim:
2009 Mart’ın­da ya­pı­la­cak ge­nel se­çim­ler Türk si­ya­se­ti­nin ge­le­ce­ği için de bir dö­nüm nok­ta­sı ola­cak.
Ana­ya­sa Mah­ke­me­si’nin ka­pat­may­la il­gi­li ka­ra­rın­dan son­ra AKP, hal­kın önün­de bir sı­nav da­ha ve­re­cek.
Geç­miş dö­nem­ler gös­te­ri­yor ki, Re­fah ve Fa­zi­let par­ti­lerinin ye­rel se­çim­ler­de al­dı­ğı ba­şa­rı­lar ge­nel si­ya­se­ti de doğ­ru­dan et­ki­le­di.
Be­le­di­ye­ler va­sı­ta­sıy­la ge­nel si­ya­set fi­nan­se edil­di.
1994’ten bu ya­na ya­şa­nan si­ya­si sü­reç 2009’da ya kı­rı­la­cak ya da de­vam ede­cek.
22 Tem­muz’da­ki­ne ben­zer bir so­nuç­la san­dık­tan çı­kar­sa, AKP üçün­cü dö­nem­de de tek ba­şı­na ik­ti­dar ol­ma şan­sı­nı ya­ka­la­ya­bi­lir.
Ya da...
So­nuç­lar 2002’de­ki­ne ben­zer bir tab­lo­yu önü­mü­ze çı­ka­ra­bi­lir.
Bir ön­ce­ki se­çim­de Ece­vit’in DSP’si bi­rin­ci par­tiy­ken yüz­de 1’le­re ge­ri­le­diy­se; Me­sut Yıl­maz’ın ANAP’ı, Tan­su Çil­ler’in DYP’si ta­rih say­fa­la­rı­na gö­mül­düy­se...
2009 Mart’ın­da da eri­yen, yok olan par­ti­ler ya da li­der­ler de ola­bi­le­cek­tir.
Bu da ye­ni al­ter­na­tif­le­ri zo­run­lu kı­la­bi­lir.
Ya­zı­mın ba­şı­na dö­ner­sem...
Si­ya­si ta­ri­hi­mi­ze not edi­len önem­li gün­ler ve olay­lar bi­ze gös­te­ri­yor ki, 1994 yı­lın­da­ki ye­rel se­çim­ler Re­fah ve Fa­zi­let ya­ni Mil­li Gö­rüş çiz­gi­sin­de­ki AKP’nin do­ğu­şu­nu ve yük­se­li­şi­ni sağ­la­mış­tır.
Re­cep Tay­yip Er­do­ğan’ın is­mi 1994’te­ki se­çim­ler­le bel­ki de hiç anıl­ma­mak üze­re lis­te­ler­den si­li­ne­cek­ti.
*  *  *
2009 Mart’ı da 1994 ka­dar önem­li bir ta­rih­tir.
Ve bu se­çi­min en önem­li mer­kez­le­rin­den bi­ri İz­mir’dir.
İz­mir’in aday­la­rı ve so­nuç­la­rı 10 yıl için­de ko­nu­şa­ca­ğı­mız en önem­li si­ya­si mal­ze­me­ler­den bi­ri ola­cak­tır.
Ya­rın de­ğer­li mes­lek­ta­şım, dos­tum, Hür­ri­yet’ten Ser­dar Dev­rim’in 1994’te İs­tan­bul’da­ki se­çim­ler­le il­gi­li il­ginç göz­lem­le­ri­ni ya­za­rak bir ha­tır­lat­ma ya­pa­ca­ğım. Si­ya­se­tin na­sıl şe­kil­len­di­ği­ni bu ör­nek­le da­ha iyi gö­re­cek­si­niz.