Atina’ya defalarca gittim. Ya İzmir’den İstanbul’a gittim, İstanbul’dan Atina’ya uçtum.
Ya da Çeşme’den Sakız’a geçtim; Sakız’dan feribotla Pire limanına gittim.
İzmir’den İstanbul’a gidiş bir saat, İstanbul’dan Atina’ya gidiş bir saat; evden havaalanına git, havaalanında bekle...
Dört saatten fazla...
İzmir ile Atina’ya direkt uçuş sadece 24 dakika...
Hava trafiğine göre 30-35 dakika...
Bu kadar kısa bir uçak yolculuğu için dört, beş saat beklemek zorundaydınız bugüne kadar...
Atina’ya gittiğinizde göreceksiniz; İzmir’i, İzmirlileri seven yüz binlerle karşılaşacaksınız.
Ama Atina’dan direkt İstanbul’a uçuş olduğu için Atinalılar tercihlerini bugüne kadar İzmir’den yana kullanmadılar.
Bundan sonra o da olacak.
Hem İzmirliler Yunanistan’a daha çok gidecek, hem de Yunanlılar İzmir’i görmek için uçağa binip gelecek.
Çünkü SunExpress yine öncülüğünü gösterdi; İzmir-Atina arasında direkt uçuş yapan ilk havayolu şirket oldu.
SunExpress’e teşekkür etmeliyiz, özellikle de Genel Müdür Paul Schwaiger’e...
Schwaiger, Türkiye’yi çok seven, adeta kültür elçisi gibi çalışan bir kişi...
Çok da başarılı işler yapıyor.
Özellikle de İzmir’in Anadolu’yla yeniden ilişki kurmasında ve dış bağlantılar sağlanmasında çok önemli rol üstlenmiş durumda.
SunExpress ile Avrupa’nın birçok noktasına direkt uçma keyfini yakalamış durumdayız.
Schwaiger, daha önce Lufthansa’da yaptığı görevlerden dolayı Atinalıların İzmir’e, Ege’ye bakışını da çok iyi biliyor.
Schwaiger, “THY’nin yaklaşık 20 yıl önce sona eren seferlerinden sonra Ege’nin iki yakasında aktarmasız uçan ilk şirket olmaktan dolayı son derece heyecanlıyım. Bu uçuşlar turizm ve ekonomi açısından da çok önemli. İlk etapta salı ve cumartesi olmak üzere haftada iki gün uçacağız. Bundan sonra Sabiha Gökçen ve Antalya’dan Atina, Selanik, Girit ve Heraklion uçuşları için gayret göstereceğiz. Aynı güzergahları İzmir için de düşünüyoruz” dedi.
İzmir için çok güzel haberler...
Teşekkürler Paul Schwaiger, teşekkürler Sun Express...
Bir teşekkür borcumuz daha var
Bir başka teşekkürü hak eden kişi Ekrem Demirtaş...
Neden mi?
İzmir Ticaret Odası Başkanı, ısrarla ve yıllardır şu mesajı veriyor.
“Kentin açılımı için direkt uçuşlar çok önemli. Ulaşılabilen bir kentte ekonomi gelişir, sosyal hayat zenginleşir. İzmir marka kent olmak istiyorsa dünyayla bağlantısını kuvvetlendirmeli...”
Aynen katılıyorum.
Altına da imzamı atıyorum.
İZair’in kuruluşu, direkt seferleri ateşledi.
Sadece İZair değil; birçok havayolu şirketi bu sürece destek verdi.
Sonuçta İzmir çıkışlı Avrupa’nın birçok noktasına bugün uçuş bulunuyor.
Bu sayı her geçen gün daha da artıyor ve yeni merkezler ekleniyor.
Eğer marka kent olma yolunda doğru adımlar atılırsa; göreceksiniz beş, on yıl sonra bambaşka bir şehir karşımıza çıkacak.
Atinalılar Akropolis’i yaptı İzmir’de daha iyisi yaparız
Sun Express’in İzmir-Atina arasındaki ilk uçuşunda İzmir Valisi Cahit Kıraç ve Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da olmasını isterdim.
Neden mi?
Atina’nın sembolü sayılan tarihi Akropolis Mabedi’nin eteklerindeki kazılarda bulunan 4 binden fazla eserin sergileneceği Akropolis Müzesi geçen ay görkemli bir törenle açıldı.
30 yıldır hayali kurulan Akropolis Müzesi için 9 yılda 130 milyon Euro harcandı.
Daha önce gidenler bilir; Atina’da her şey Akropolis üzerinedir.
Akropolis’te restorasyon o yüzden bitmez.
Daha önce gelip görenler için de yeni bir cazibe merkezi yaratabilmek için Akropolis Müzesi’nin kurulması hedeflendi.
Yarın yazmaya devam edeceğim.
Ama şunu söylemekte fayda görüyorum.
İzmir’in çıkışı turizmle olacak.
Akropolis Müzesi’ni gördükten sonra kurulması planlanan Batı Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne bir an önce başlamamız gerektiğini bir kez daha iyi anladım.
