İZMİR Basmane’deki Dünya Ticaret Merkezi (DTM) yapılmalı mı, yapılmamalı mı?
Bu sorunun cevabını kim verecek?
Başta büyükşehir belediyesi, kamu...
Türkiye’de bürokrasi çok olduğu için “diğer ilgili kurumlar” diyelim.
“Kamu yararı”, “kamu vicdanı” gibi çok sık duyduğumuz kavramları temsil eden sivil toplum örgütlerini de ilave edelim.
Yargıyı da unutmayalım.
Ve aklıma gelmeyen diğer birçok ayrıntı...
Sonuçta her proje yasaların izin verdiği süreçlerden geçip, olup olamayacağı bir karar varacaktır.
İyi de...
DTM gibi bir yatırımı siz Türkiye’nin bir başka yerinde, bir başka dünya ülkesinde duydunuz mu?
“Yapılmalı mı, yapılmamalı mı?” elbette çok önemli bir soru...
Ama siz 11 yıl devam eden ve hala ne olacağı belli olmayan bir proje hatırlıyor musunuz?
Öyle bilirkişi raporları var ki; birbirine kesinlikle tutmuyor.
Öyle yorumlar var ki; inanın Türkiye’nin de, İzmir’in de gerçeklerine uymuyor.
Öyle inatlaşmalar var ki; kan davasından beter...
Ve öyle sözler var ki; yenilir yutulur gibi değil.
* * *
Büyükşehir belediye başkanı değilim; bozulan, en başa dönülen projede yeni bir imar yapabileyim.
Mimarlar odası başkanı değilim; teknik bir yorum getirebileyim.
Hakim değilim; dava konusu olan dosyayı karara bağlayayım.
Ama İzmirli olarak da sembol olmuş bir projenin de geleceğiyle ilgili artık bir karara varılması gerektiğini düşünüyorum.
İzmir Büyükşehir Belediye eski Başkanı Yüksel Çakmur daha önce verdiği demeçlerden birinde buranın “sembol” olarak gösterilmesini eleştirmişti.
Ben de başlangıçta Çakmur gibi düşünüyordum.
“Proje bitsin, iyi bir şey ortaya çıksın. Ondan sonra burayı sembol olarak gösterebiliriz” diyordum.
Ama yanıldığımı, görüştüğüm, konuştuğum insanların yorumlarını dinledikten sonra daha iyi anladım.
İzmir’i bilmeyenler bile kentle ilgili konuştuğumuzda hemen konuyu hepimizin gündemini fazlasıyla işgal eden bu yatırımlara getiriyor.
“İzmir’e yatırım mı? Aman beni mahkemelerde süründürmeyin...” diyor.
İnanın böyle...
Böyle düşünenler çok mu haksızlar?
Başkanımız Ahmet Piriştina aramızdan ayrılalı tam beş yıl geçti.
Beş yıl; dün gibi...
Piriştina’nın “Yeni İzmir Proje Yarışması”nın sonuçlarını nasıl sabırsızlıkla beklediğini çok iyi hatırlıyorum.
Kente yeni bir cazibe merkezi, yeni bir soluk kazandırmak istiyordu.
Şehrin siluetini değiştirebilecek yeni yatırımları bu bölgeye inşa etmeyi düşünüyordu.
Yarışmanın üzerinden kaç yıl geçti; altı, yedi yıl.
O günden bugüne ne kadar yol aldık?
Arpa boyu...
* * *
En başa dönüyorum.
Dünya Ticaret Merkezi yapılmalı mı, yapılmamalı mı?
Bir İzmirli olarak bu konunun, sorunun artık bir çözüme kavuşmasını bekliyorum.
