Kulislerin hızlanması, siyasi koridorların hareketlenmesi gayet normal... Siyasetin akil adamları önümüzdeki üç, dört haftanın çok önemli olduğunu söylüyorlar.
AKP’nin yol haritası netleşiyor gibi...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Kasım’daki İzmir ziyaretinde Büyükşehir adayını açıklaması bekleniyor.
Dün de yazdığım gibi büyükşehir adayının belirlenmesinde İzmir’in genetik kodları dikkate alınıyor.
Kentin duyar duymaz, etrafında kilitleneceği ve toplumun geniş kesiminden destek göreceği bir siyasi profil...
Geçmişteki seçimlerde AKP’ye oy veren seçmenin oyu garanti görülüyor; önemli olanın kıyıdaki, merkezdeki potansiyel olduğuna dikkat çekiliyor.
Siyasetin akil adamları AKP için bu ismin Fatih Dalan olduğunu söylüyorlar.
Bir, iki ay öncesine kadar Mahmut Özgener, Kemal Çolakoğlu, Tamer Taşkın ve Fatih Dalan’ın isimleri AKP’nin yaptığı toplantılarda yüksek sesle konuşuldu.
İlk tercih Özgener oldu.
Ancak Federasyon Başkanı Hasan Doğan’ın beklenmedik vefatı sonrasında Özgener, kendini bir anda Federasyon Başkanı olarak buldu.
Aslında bu görev Özgener’i daha da medyatik hale getirdi.
Ancak bütün ısrarlara rağmen Özgener’i ikna etmek mümkün olmadı.
Böyle olunca rota Fatih Dalan’a döndü.
AKP’nin kurmayları, Dalan’ı yakından takip ediyorlardı, milletvekilliği seçimleri süresinde gösterdiği performans dikkat çekmişti.
Başbakan’ın İzmir ile ilgili görevlendirdiği kadro kentin fikir önderleriyle, siyaseti iyi bilen isimleriyle konuşmalar yaptılar ve alternatifli isimler arasında Dalan ile temas kurulmasına karar verdiler.
Bunlar kulislerden sızan bilgiler...
Dediğim gibi sözlerine, verdikleri bilgilere inandığım, güvendiği akil adamlar...
AKP’nin, İzmir adayını, özel bir filtreden geçirdikten sonra belirleyeceği çok belliydi.
İsmi geçen bütün isimler olabilirdi, hepsi birbirinden değerliydi.
Ama bazısı oda başkanıydı ve bir dönem daha bu görevde devam etme isteğindeydi.
Ya da adaylıkla ilgili konuşmalara çok sevinmelerine rağmen siyasete biraz uzak baktıkları için tercihler 10’lu sayılardan beşlere düşmüş oldu.
* * *
AKP, 2009 Mart’ındaki seçimlerde iddiasını sürdürmek zorunda.
Çünkü AKP’nin kurmayları bugüne kadar yereldeki başarı sayesinde genelde iyi sonuçlar aldıklarını çok iyi biliyorlar.
Bir başka ayrıntı ise İzmir’in seçimlerdeki sembolik değeri...
Başbakan Erdoğan, İstanbul ve Ankara’yı garanti görüyor.
O yüzden en başından bu yana İzmir’i ve Diyarbakır’ı hedef göstererek teşkilatını diri tutmaya çalıştı.
AKP İzmir teşkilatı da seçimlere iki yıldan bu yana hazırlanıyor.
Üniversitelerle kentin sorunlarını içeren programlar çerçevesinde görüşüyorlar, sivil toplum örgütleriyle sürekli temas halindeler...
* * *
Siyasette bir haftanın bile uzun olduğu söylenir. Doğrudur; siyasetin gündemi Türkiye gibi ülkelerde çok sık değişir.
Ama AKP İzmir’deki seçimler için uzun süredir yoğun bir çalışma sürdürüyor.
Başbakan’ın da çok yakınındaki iki kişiyi kentteki siyasi gelişmelerle ilgili görevlendirdiği yakından biliniyor. Zaten bütün bu stratejiyi ve görüşmeleri de bu iki kişi sürdürüyor.
Evet...
Siyasetin duayenleri, kentin ve ülkenin gerçeklerini iyi okuyan kişiler; yaşananları, gelişmeleri, konuşulan isimleri, politikanın ince ayrıntılarını bilenler böyle diyor.
Fatih Dalan...
Benden söylemesi...
