Deniz Sipahi

Deniz Sipahi

dsipahi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Anıtkabir’deki Cumhuriyet Bayramı törenlerini izlediniz mi?
Klasik, bilinen törenler olmasına rağmen ben her yıl televizyonun başına geçer izlerim.
Bu sene de öyle yaptım.
Büyük bir dikkatle izledim, bir saniyesini bile kaçırmamaya çalıştım.
Çünkü 29 Ekim, Türkiye Cumhuriyeti için çok önemli bir gündür, sembolik anlamı vardır.
Bir alışkanlığım daha vardır.
Anıtkabir’deki canlı yayın biter bitmez, bilgisayarımın başına geçer, ajanslardan geçen fotoğrafları da tek tek incelerim.
Bazılarını da kendi kişisel arşivime alır, altına da kendime göre küçük notlar yazarım.
Televizyonlar törenler sırasında “Devlet erkanı Anıtkabir’de” diyordu ekranlarda...
Cumhurbaşkanı’ndan Bakanlar Kurulu’na, askerden yargıya, bürokrasiden sivil toplum örgütlerinin liderlerine kadar kalabalık bir grup...
Devlet erkanına baktım, içinde bir tek kadın yok...
Tek...
Varsa da seçilmiyordu, büyük bir ihtimalle de arada kaybolup gidiyordu.
Bugünün ciddiyetine ve disiplinine uygun adımlar, uygun kıyafetler içinde yürüyen on binler...
Ama “devlet erkanı” diye adlandırdığımız, devleti yöneten, Türkiye’yi temsil eden bu geniş kesimde kadınların sayısı yok denecek kadar az...
Bir özeleştiri yapmamız gerekmiyor mu?
Bu öyle bir Türkiye Cumhuriyeti ki...
Finlandiya’dan sonra kadınlara seçme ve seçilme hakkı veren ikinci ülke...
Kıta Avrupa’sından önce bile kadınlara geniş yetkiler ve ufuklar açan genç bir demokrasi...
İş hayatında, kültür ve sanatta kadınları ön plana çıkarma gayreti içinde olan bir Türkiye...
* * *
Son seçimlerde kadın milletvekili sayısında biraz bir artış yaşandı.
Ama sembolik...
Sembolik olduğu şundan belli...
Bakanlar Kurulu’nda Nimet Çubukçu’dan başka bir bakan yok.
Hepimiz biliyoruz ki; iyi yetişmiş, nitelikli, sivil önderlik yapacak çok sayıda kadınımız var.
Başarılı, kendine güveni tam, temsil yeteneği yüksek...
Geçenlerde bir rapor kamuoyuyla paylaşıldı.
Araştırmayı yapan Dünya Bankası...
“İnsani Kalkınma Sektörü” başlığıyla hazırlanan raporda “Türkiye’nin Gelecek Nesillerine Yatırım Yapmak, Okuldan İşe Geçiş ve Türkiye’nin Kalkınması” konularına cevap arandı.
Ortaya ne çıktı biliyor musunuz?
Nüfusun sadece yaklaşık yüzde 30’unun istihdam edildiği, genç katılım ve istihdam oranlarının AB ortalamalarının oldukça altında olduğu ve gençlerin faal olmama oranlarının endişe kaynağı olduğu... Peki kadınlarımızı ilgilendiren bir sonuç yok muydu?
Vardı, hem de çok çarpıcı...
Gençlerin yaklaşık yüzde 40’ı ne okula gidiyordu, ne çalışıyordu. Özellikle de genç kadınlarımızın istihdam oranları dünya ortalamalarının çok altındaydı.
2006 yılında bu oran sadece yüzde 20’lerdeydi. Türkiye’deki iyi eğitimli kadınların iş gücüne katılımları da bir önceki nesille karşılaştırıldığında daha az durumda...
* * *
Alın size gerçekler...
Fotoğrafları inceleyin, televizyonlarını yayınlarını yeniden izleyin.
“Devlet erkanı” diye bant geçilen görüntülerde kaç tane kadınımızı bulacaksınız?
Soruyorum...