Deniz Sipahi

Deniz Sipahi

dsipahi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Haf­ta so­nu Mil­li­yet Ga­ze­te­si’nin bir et­kin­li­ği için İs­tan­bul’dan Mi­dil­li’ye doğ­ru Sam­sun ge­mi­siy­le yo­la çık­tık. Rek­lam­ve­ren­ler­le ga­ze­te­nin yö­ne­ti­ci­le­ri­ni, ya­zar­la­rı­nı bu­luş­tu­ran bu ge­zi ol­duk­ça ve­rim­li geç­ti.
Tür­ki­ye’nin önem­li mar­ka­la­rı­nın yö­ne­ti­ci­le­ri­nin ka­tıl­dı­ğı bu özel ge­zi ge­mi­de ve de­niz­de ge­çin­ce bol bol soh­bet et­me im­ka­nı bul­duk.
Ko­nuk­la­rı­mız biz­le­re hem ga­ze­te­le­rin ha­zır­lan­ma­sıy­la il­gi­li, hem de Tür­ki­ye’nin ge­le­ce­ğiy­le il­gi­li so­ru­lar sor­du­lar. Ben bu tür bu­luş­ma­la­rın çok fay­da­lı ol­du­ğu­na ina­nı­yo­rum.
Bü­yük şir­ket­le­ri yö­ne­ten in­san­lar bir ga­ze­te­ci­nin na­sıl dü­şün­dü­ğü­nü, ha­be­re na­sıl bak­tı­ğı­nı da­ha iyi an­lı­yor­lar. Ga­ze­te­ci­ler de şir­ket­le­rin ve sek­tör­le­rin so­run­la­rı­nı ve ay­nı za­man­da ba­şa­rı öy­kü­le­ri­ni bi­rin­ci ağız­dan din­le­me fır­sa­tı ya­ka­lı­yor­lar.
Ko­nuş­ma­lar ağır­lı ola­rak eko­no­mi­de­ki glo­bal dal­ga­lan­ma, AKP’yle il­gi­li ka­pat­ma da­va­sı ve son­ra­sın­da­ki se­nar­yo­lar üze­ri­ne odak­laş­tı.
Ama sık­ça di­le ge­ti­ri­len bir ko­nu da­ha var­dı.
O da Türk genç­li­ği ve ge­le­ce­ği­miz­di.
Mar­ka yö­ne­ti­ci­le­ri bu­gün ka­dar ya­rı­nı da sor­gu­lu­yor­lar. Ru­tin iş­le­ri­ni ya­par­ken müş­te­ri­le­ri­nin bek­len­ti­le­ri­ni de ana­liz edi­yor­lar.
Ço­cuk­la­rı­mız ne­ler­den hoş­la­nı­yor, genç­le­ri­mi­zin il­gi alan­la­rı ne­re­ye ka­yı­yor?
Bu ana­liz­le­ri ya­pan­la­rın ço­ğu da ay­nı za­man­da an­ne ve ba­ba... Bir yan­dan şir­ket­le­ri­nin ba­şa­rı­lı için ka­fa yo­ru­yor­lar, bir yan­dan da ebe­veyn ola­rak bir ta­kım ko­nu­la­rı sor­gu­lu­yor­lar.
* * *
Her­kes ka­bul edi­yor ki, çok fark­lı bir ne­sil ge­li­yor. Geç­mi­şe hiç uy­mu­yor.
Biz­le­rin üze­rin­de has­sa­si­yet­le dur­du­ğu­muz ko­nu­la­rı ağız­la­rı­na bi­le al­mı­yor­lar.
Kü­çük mut­lu­luk­la­rın pe­şin­de koş­mu­yor­lar.
Bü­yük ha­yal­ler ku­ru­yor­lar ama bun­la­rı ger­çek­leş­tir­mek için de ge­rek­li ça­ba­yı ne ya­zık ki gös­ter­mi­yor­lar. Da­ha doğ­ru­su ça­buk sı­kı­lı­yor­lar, dal­dan da­la ko­nu­yor­lar. İs­tan­bul’dan Mi­dil­li’ye gi­der­ken de, dö­ner­ken de iş­te bu sa­tır baş­la­rı­nı ko­nuş­tuk dur­duk. Her se­ya­hat­te ya bir oda kom­şu­su ya da sı­ra ar­ka­da­şı olur. Bu ge­zi­de de be­nim ya­kı­nım­da Mil­li­yet Ga­ze­te­si ya­za­rı Ab­bas Güç­lü var­dı.
Ko­nu genç­lik olun­ca Güç­lü’ye yö­nel­ti­len so­ru­lar da faz­lay­dı.
Ge­zi bo­yun­ca bir yan­dan da her çar­şam­ba ya­yın­la­nan “Genç Ba­kış” prog­ra­mı­nın bu haf­ta­ki ko­nuk­la­rı ve içe­ri­ğiy­le il­gi­li ko­nuş­tuk, hat­ta ko­nuk­la­rı or­tak akıl­la bul­duk.
Prog­ram bu se­fer Or­ta­do­ğu Tek­nik Üni­ver­si­te­si’ndey­di. Geç­miş­te­ki bu­luş­ma­lar­da ba­zı olay­lar ol­muş ve hiç de is­ten­me­yen gö­rün­tü­ler ser­gi­len­miş­ti. O yüz­den se­çi­le­cek ko­nuk­lar önem­liy­di.
“Par­ti içi de­mok­ra­si” baş­lık­lı bir prog­ra­mın uy­gun ola­ca­ğı­nı dü­şün­dük.
Tür­ki­ye’nin si­ya­se­ten sı­kın­tı­lı bir sü­reç­ten geç­ti­ği­ni dü­şü­ne­rek uz­laş­ma me­saj­la­rı­nın ve­ril­me­si­nin uy­gun ola­ca­ğı­nı yük­sek ses­le di­le ge­tir­dik. Bu­nun üze­ri­ne Tun­ce­li Ba­ğım­sız Mil­let­ve­ki­li Ka­mer Genç, Es­ki Kül­tür Ba­ka­nı Fik­ri Sağ­lar, MHP Mil­let­ve­ki­li Tuğ­rul Tür­keş, Es­ki AKP Ba­lı­ke­sir Mil­let­ve­ki­li Tu­ran Çö­mez ko­nuk ola­rak se­çil­di.
* * *
Ön­ce­ki ak­şam prog­ra­mı iz­le­mek için te­le­viz­yon kar­şı­sı­na geç­tim.  Son de­re­ce se­vi­ye­li ve gü­zel ko­nuş­ma­la­rın ya­pıl­dı­ğı bir ton­da baş­la­dı.
Bu ara­da can­lı ya­yın sı­ra­sın­da dı­şa­rı­da bek­le­yen sağ ve sol gö­rüş­lü öğ­ren­ci­ler ara­sın­da kav­ga çı­kı­yor ve bir ki­şi ya­ra­la­nı­yor. Ba­zı öğ­ren­ci­ler gö­zal­tı­na alı­nı­yor. Jan­dar­ma mü­da­ha­le et­me­se olay­lar da­ha da bü­yü­ye­cek.
Ve Ab­bas Güç­lü prog­ra­mı ya­rı­da kes­mek zo­run­da kal­dı. 80 ön­ce­si üni­ver­si­te­ler kar­ma­ka­rı­şık­tı. Son olay­lar bun­la­rı biz­le­re ye­ni­den ha­tır­la­tı­yor.
Genç­le­ri­mi­zin ha­ta yap­ma şan­sı el­bet­te var.
Ama ha­ta­nın tek­rar­lan­ma­sı ve bun­lar­dan ders alın­ma­ma­sı na­sıl açık­la­na­bi­lir.
Bel­ki de ge­mi­de di­le ge­ti­ri­len en­di­şe­le­rin te­me­lin­de bu ya­tı­yor­du.
Geç­miş­te­ki yap­tı­ğı ha­ta­lar­dan ders al­ma­yan bir baş­ka top­lum da­ha var mı­dır?