GELİN bugün bir başka bekleyen projeye daha bakalım. İzmir’in çözümsüzlük sembolleri arasında gösterilen bir başka yatırıma...
Ama önce Basmane’deki çukurla ilgili birkaç şey daha söylemek istiyorum.
Dünya Ticaret Merkezi’nin yapılıp yapılmayacağıyla ilgili bu kent tam 11 yıl bekledi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Güçbirliği’nin Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Zorlu ve EGS Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Akgün anlaştılar anlaşmasına ama yine mahkeme yolu gözükür mü, gözükmez mi bekleyip göreceğiz?
Başkan Kocaoğlu’nun dediği gibi odalar, konuştuğu sivil toplum örgütleri sözlerini tutar mı?
Yoksa yeni gerekçeler mi öne sürerler?
Bilemiyorum...
Dün “Evet” diyenler yarın “Hayır” der mi; geçmişte yaşananlar bunu konuyu da belirsiz hale getiriyor.
Her şey yolunda gider; önümüzdeki aylarda inşaat başlarsa iyi koşullarda iki, üç yıllık bir süreci konuşuyor olacağız.
2011’in son günleri ya da 2012’de açılacak bir yerden bahsediyoruz.
Tabii yeni yürütmeyi durdurma kararları çıkmaz; bilirkişiler bildiklerini yeniden sayfalara dökmez, itiraz süreçleri yaşanmaz, en başa dönülmez, yeni imar planları yapılmazsa...
Bir de ekonomik krizin etkilerini unutmamak gerekir.
Birkaç yıl önce finansman kaynakları bulmak daha kolayken, bugün en büyük gruplar için bile imkanlar daralmış durumda.
Neyse...
Basmane’deki arazinin ne olacağını herkes gibi ben de merak ediyorum.
Bu soruların cevabının yıllar önce verilmiş olması gerekmiyor muydu?
Bir yatırım yapılır ya da yapılmaz; kamu yararı vardır ya yoktur, nasıl oluyorsa 11 yılda bunun cevabını veremedik.
* * *
Bir başka konuya daha bugün girelim.
Şu liman viyadükleri meselesine...
Kordon yolu bir inatlaşma projesine dönmüştü.
Türkiye’nin birkaç sembolünden biri olan İzmir’in Kordonu’na otoyol yapmak isteyen zihniyet uzun süren mücadelelerden sonra ikna olabildi.
(Burada küçük bir not düşmekte fayda görüyorum ve şimdilik diyorum. Çünkü hep birlikte göreceğiz; yakın bir gelecekte, belki beş yıl sonra Kordon yolu yeniden gündeme gelecektir. Çeşitli bahaneler sürülecek, kent trafiğini rahatlatmak için bir başka yolun olmadığı öne sürülecektir.)
Şimdi burasıyla ilgili yeni bir plan çalışması var.
Viyadükler, liman caddesi ve içine indirilecek.
İmar plan değişikliği İzmir 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun onayından sonra askıya çıktı. Plan, Ocak 2009’da geçerlilik kazanacak; inşaatlar yıl içinde başlayacak.
* * *
Dünya Ticaret Merkezi için geçerli olan liman viyadükleri için de geçerli.
Yeni engeller ortaya çıkmazsa...
Bu projede de tam 10 yıl kaybedilmiş; yapılsın mı yapılmasın mı tartışmalarıyla kentin gündemi işgal etmiş. İzmirlilerin enerjileri boşa harcanmış, sonucu baştan belli olan bir proje yüzünden yenileri ertelenmiş.
Kente yatırım yapmak isteyen girişimcilerin kafalarında soru işaretleri bırakılmış.
Viyadüklerin limana indirilebileceği o günlerde de konuşulmamış mıydı?
Yorumları dün gibi hatırlıyorum.
Bugün söylenenlerden hiç farkı yok; ne eksik, ne fazla...
Peki bile bile yanlışı yapanlar, bile bile devletin kaynaklarını boşa harcayanlar, bile bile kentin fikirsel potansiyelini negatife çevirenler ellerini kollarını sallaya sallaya dolaşacak mı?
Bu insanlara iki çift lafı bile edemeyecek miyiz? Eleştiremeyecek, hesap soramayacak mıyız?
