İşsizlik oranlarına inanıyor musunuz?

BU nasıl bir “teğet geçmedir” anlayamadık.
Siz...
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verdiği rakamların gerçeği yansıttığına inanıyor musunuz?
Ocak ayındaki yüzde 15.5’luk oran; şubat, martta daha da yükselecek.
Bu resmi başvurular...
Ya iş bulma umudunu yitirenler, kayıtdışı çalışanlar...
Daha da ürkütücü olan rakam genç nüfustaki işsizlik...
Yüzde 27.9’a ulaşan genç nüfustaki işsizlik oranı sizi bilmem ama beni ürkütüyor.
Gençlerimizin üçte birinin mutsuz ve umutsuz olduğu bir ülkenin geleceği nasıl olur?
Haber merkezimize düşen haberlerden bir iki örnek vermek istiyorum.
Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı, seçildikten sonra halk günü yapmış.
Tahmin ediyorum; yapıp yapacağına pişman oldu.
Vatandaşın tek derdi iş...
Kaldırımla, yolla, alt yapıyla ilgilenen yok...
Gençler işsiz olunca anne, baba yardım etmek zorunda kalıyor.
Kimi aileler çareyi evleri birleştirmekte bulmuş.
Tersine dönüş...
Evli, genç çiftler eşyaları toplayıp ana, baba evine dönüyorlar.
Boşuna verilen kira evin mutfağına gidiyor.
Anne, babalar emekli...
Emekli maaşları belli...
Kuru ekmek de olsa konu komşuya muhtaç olunacağına, aç-açıkta kalınacağına toplu yaşamak kimsenin itiraz edemeyeceği bir çözüm haline geliyor.
Aileler, zorlu geçen hayat mücadelesinden sonra biraz olsun rahat etmek yerine emeklilikte de çocuk bakıyorlar.
Başka çare yok...
Buca Belediyesi’ne son bir haftada 9 bin kişi iş başvurusunda bulunmuş.
9 bin kişi aileleriyle birlikte 45-50 bin kişi demek...
Buca’nın seçmen sayısı tam tamına...
295 bin 890...
İlk haftada bu kadar başvuru olduğuna göre, gelemeyenleri de hesaba kattığınızda durumun TÜİK’in verilerinden çok daha vahim olduğunu anlarsınız.
Buca öyle de diğer belediyeler farklı mı?
Büyükşehir Belediyesi’nden bir veri almadım ama bu sayısının yüz binleri geçtiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Kriz teğet filan geçmedi.
İmalat endeksleri Cumhuriyet tarihinin en büyük düşüşlerini yaşıyor.
Türkiye küçülme liginde zirvelere oynuyor.
O yüzden Türkiye’nin gerçek gündemi sadece ve sadece ekonomidir. Bunu herkesin böyle kabul etmesi gerekir.

İşsizlerin, Türkiye İş Kurumu şubeleri önünde oluşturduğu kuyruklarher geçen gün daha da uzuyor.


Siyasi değil ekonomik çözümler gerekiyor
GEÇEN günkü bir yazımı Milliyet EGE yazarı Engin Önen’in şu saptamasısıyla bitirmiştim.
“AKP iktidarına yönelik tepkiler, sandığa da parçalı olarak yansıyor. Oysa ki demokrasimizin, farklılaşan talepleri, ülkeyi birlikte kucaklamanın farklı bir yöntemini öneren bir muhalefete, iktidar adayına ihtiyacı bulunmaktadır. Muhalefetin ve özellikle çok partili demokrasiye hayat şansı tanıyan ana muhalefetin anlamı da budur. Çünkü çok partili demokrasi, birden fazla partinin seçime katılması ile değil, birden fazla partinin iktidar potansiyeli ile olanaklıdır...”
Yine tekrarlamakta fayda görüyorum. Böylesine işsizlik rakamlarının olduğu ve artacağı da çok net belli olan bir Türkiye’de AKP aldığı oy gerçekten yüksektir.
Bu Önen’in de dediği gibi vatandaşın mevcut partilerin ve lider kadrolarını iktidar potansiyeli olarak görmemesinden kaynaklanıyor.
AKP’nin İzmir’de seçimi kaybetmesi hala tartışılıyor.
CHP’nin aldığı yüzde 55 oy oranı kadar 30 ilçenin 28’ini alması konuşuluyor.
Ekonomik sıkıntının artık aileleri birleştirdiği, her üç kişiden birinin işsiz olduğu bir ortamda AKP’nin İzmir’deki yüzde 32’si de oldukça yüksek bir rakamdır.
CHP ve diğer muhalefet partileri için düşünülmesi gereken de bu ayrıntıdır.
Ülkenin gerçekleri ekonomiyi öne çıkarıyorsa iktidara giden yol da ekonomik çözümler bulmaktan geçiyor.