“BELEDİYE başkan adayları kadar meclis üyeleri de çok önemli...” diye yazmıştım.
Sonraki kavgaları, tartışmaları biliyorsunuz.
Sadece CHP ve AKP’de değil; iddiası olmayan partilerde bile müthiş bir kavga yaşandığına şahit olduk.
Hatta Konak’ta başkan adayı Kemal Karataş ile ilçe yönetimi farklı listeleri İl Seçim Kurulu’na verdiler. Öyle anlaşılıyor ki; genel merkez yöneticileri, milletvekilleri kendi aralarında listeleri bölüşüyorlar. Diledikleri isimleri koyuyorlar.
Daha doğrusu siyasi pazarlıkların bunun üzerinden yapılıyor. Belediye başkan adayları da Genel Merkez’den gelen bu listelere itiraz bile edemiyor.
Nasıl etsin ki...
Hiçbir parti bu sürecin demokratik yürüdüğünü iddia etmesin. Başkan adayları liderlerin kararıyla, Meclis üyeleri de Genel Merkez’den belirleniyor.
Meclis üyelerini önemsiyorum.
Çünkü beş yıllık dönemde kentlerin geleceğiyle ilgili kararlara bu isimler imza atıyorlar.
Meclis üyelerinin vizyonları şehirlere yansıyor.
Gerçeği söylemek gerekirse özellikle büyükşehirde bugün çok büyük altyapı problemleri var. Bunun en önemli nedeni geçmişte alınan yanlış kararlardır. Bilimsellikten, modern şehircilik anlayışından uzak kararlar bugün önümüze çok daha ağır faturaları getiriyor.
Bu seçimde de düşündüğümüz, görmek istediğimiz isimler listelerde yer almadı.
Tek, tük...
* * *
Örnek mi?
Tanımaktan çok gurur duyduğum, İzmir’in en önemli bilim insanlarından biri Konak’tan Belediye Meclisi Üyeliği 1. Sıra Kontenjan adayı.
CHP’den...
Bence bu insanların hangi partiden aday oldukları hiç önemli değil.
Çünkü biliyorum ki, yaptıkları her işin en iyisini yapacaktır. Kendisinden çok Türkiye’nin menfaatlerini düşünecektir. İnsanı öne çıkaracaktır, kentliyi anlayacaktır. Evrensel değerlerle hareket edecektir. Bilimi esas yapacaktır. Uzlaşmayı, konuşmayı, anlaşmayı, birlikte hareket etmeyi teşvik edecektir. Doğrunun kalesi olacaktır, partisinden gelse de yanlışı diğer siyasiler gibi savunmaya kalkmayacaktır.
Adnan Akyarlı’yı nasıl ikna ettiler bilmiyorum.
Ama iyi ki etmişler.
Tıpkı diğer listelerdeki bazı Meclis adayları gibi.
Kim Akyarlı?
* * *
İTÜ İnşaat Fakültesi’nden “İnşaat Yüksek Mühendisi” olarak mezun olmuş. “Hidrolik” dalında “Doktor Mühendis”; “Kıyı ve Liman Yapıları” dalında “Doçent”; “Hidrolik” ve “Deniz Teknolojisi” dallarında olmak üzere iki kez “Profesör” unvanı almış. Ege Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nde başladığı akademik yaşamını, Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü’nde Deniz Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanlığı yaparak devam etmiş. Temmuz 1998’e kadar yetmiş beş civarında ulusal ve uluslar arası projenin yöneticiliğini yapmış; yurt içinde ve yurt dışında yayınlanmış 250 esere imza atmış.
Sonra özel sektöre geçmiş; Öztüre Holding’te Yönetim Kurulu Üyeliği; Egebiyoteknoloji A.Ş’de Yönetim Kurulu Başkanlığı yapmış.
Biyodizel Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (BİYOSİAD) Kurucu Başkanı olmuş. EBSO’da Çevre Komitesi Başkanvekilliği, Avrupa Kireççiler Birliği (EULA) Türkiye delegesi olmuş.
Kıyı mühendisliği, kıyı bölgesi yönetimi,deniz teknolojisi, deniz deşarjlarının tasarımı, çevresel etki değerlendirmesi, coğrafi bilgi sistemleri konusunda Türkiye çapında değil, dünya çapında bir bilirkişi...
* * *
Devam edeyi mi?
Kitapları, makaleleri, uluslararası ödülleri, jüri üyeliklerini, yazıları, televizyon programlarını, geliştirdiği yeni teknolojileri, yeni buluşları yazamıyorum. Çünkü yerim oldukça sınırlı...
Dediğim gibi bu isimlerin partisi olmaz ama eksiklikleri her zaman hissedilir.
Türkiye’nin gelişimi ve değişimi için asıl önemli olan bu değerli insanlara siyaset yapma zemini hazırlamaktır.
İnanın...
Bunlar yapılırsa Türkiye çok farklı bir ülke olur
Her kent bu değerlerine sahip çıkmak ve danışmak zorundadır.
