Mazhar Zorlu işadamlığının ötesinde aynı zamanda iyi bir spor adamıydı. Türk sanayisine birçok ilki kazandırdığı gibi Türk futboluna da önemli projeler kazandırmıştı.
Sağlığında sık sık buluşur sohbet ederdik.
Mazhar Zorlu her buluştuğumuzda anlatırdı.
“Birşeyleri değiştirmek için ehil insanların iktidarda olması lazım. İktidar güç sahibi olmak için değil; doğruları yapmak, adaletli davranmak ve geleceği şekillendirmek için önemlidir...”
Zorlu siyasetle de ilgilenirdi ama onun bu sözleri daha çok sivil toplum örgütleri, odalar, dernekler içindi.
Çünkü parlamentodan daha çok sivil toplumun demokrasinin gelişmesinde önemli olduğuna inanıyordu.
Siyasiler bu platformlardan gelecek baskılara göre politikalarını geliştirmeliydi. Gerçekten de kendisi TÜSİAD’ın kuruluşunda görev alan 10 işadamından biriydi.
Futbol sevgisi onu Futbol Federasyonu’nda görev yapmaya zorladı. Bu süreç onu 1980’de başkanlığa kadar taşıdı.
Altı ay gibi kısa bir dönem görev yaptı. Ama desteğini hiç bırakmadı.
Günlük başarıların peşinde değil, geleceğin sporcularını yetiştirmek için tüm Türkiye’de projeler geliştirdi. Ölümünden birkaç hafta önce beraber olduğumuzda bile düşündüğü yeni yatırımları bana anlatmıştı.
* * *
Bu yoldan bir Zorlu daha geçti. Kemal Zorlu, tam 14 yıl sonra 1994’te seçimlere girdi. Genel Kurul’da karşı grup salonu terk etmiş, Zorlu 87 oyla seçimleri kazanmıştı.
Dönemin Başbakanı Tansu Çiller, “Kemal Bey, seçildiğini ispat etsin” deyip spora siyaseti sokunca, arkasına dönüp bakmadı; bu defteri de bir daha açmamak üzere kapattı.
Ama eminim...
Kamuoyu Zorlu’nun arkasında dursaydı; siyaset futbola müdahale etmeseydi, Türk sporu bugün en azından daha iyi bir altyapıya sahip olabilirdi.
Olmadı...
Türkiye’nin kısırdöngüleri, iç hesaplaşmaları, siyasi dengeleri buna izin vermedi.
* * *
15 Temmuz’da bir yazı yazmıştım.
Hasan Doğan’ın vefatından henüz birkaç gün geçmişti.
Türkiye tam bir şoktaydı; Milli Takım’ın Avrupa’daki başarısının keyfini tam çıkaramamışken bu ölüm haberi herkesi üzmüştü.
Ama hayat devam ediyordu.
Türk futbolunun başarılarına devam edebilmesi dün yapılması gereken şeyleri zaman kaybetmeden hayata geçirilmesine bağlıydı.
Ve Mahmut Özgener’in yeni dönem için en iyi isim olacağını ortaya atmıştım.
Öyle anlaşılıyor ki; Kulüpler Birliği Vakfı’nın ardından ikinci ve üçüncü lig kulüpleri de 19 Ağustos’ta yapılacak başkanlık seçiminin gerçekleştirileceği Futbol Federasyonu Olağanüstü Genel Kurulu’nda Mahmut Özgener’i destekleyecek.
Dün bir destek de İzmir Başkanlar Kurulu’ndan geldi.
İzmir’deki 22 sivil toplum kuruluşunun başkanı ortak bir deklarasyon açıklayarak Özgener’i Federasyon Başkanı olarak görmek istediklerini bütün Türkiye’ye duyurdular.
Bu gerçekten anlamlı...
1980’de Mazhar Zorlu’nun, 1994’te Kemal Zorlu’nun arkasında İzmir’in başkanları ele ele tutuşabilseydi; bugün Türk futbolunun da, İzmir futbolunun fotoğrafının da daha iyi olacağını düşünüyorum.
Bir detay daha...
Mahmut Özgener, Hasan Doğan’ın vekili olduğu için değil; Başkanlar Kurulu’nun bildirisinde dendiği gibi “İş hayatında, spor yöneticiliğinde mutevazılığı, çalışkanlığı, bilgili, kişilikli, lider tavırlı ve uzlaşmacı davranışlarıyla ön plana çıktığı” için başkanlığa öneriliyor.
Ben de bütün kalbimle bu bildiriye destek veriyor; İzmirli başkanları bundan böyle Türkiye’nin ve İzmir’in önünü açan her projede el ele vermeye davet ediyorum.
Tunca Bengin
Partiye özel seçmen dinamiği!
28 Mart 2024
Hakkı Öcal
Amerika eteğindeki taşı dökerken
28 Mart 2024
Ali Eyüboğlu
Anev’de ‘Kültür Başkenti’ şovu!
28 Mart 2024
Çağdaş Ertuna
‘Genç Yetenekler’in başarıları gurur veriyor
28 Mart 2024
Cansen Erdoğan (Avukat – Yazar)
Okul Hayatı'ndan Hayat Okulu'na
28 Mart 2024