Deniz Sipahi

Deniz Sipahi

dsipahi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

YEREL seçimler öncesinde ismi en fazla geçen isimlerden birisi Doç. Dr. Adnan Menderes‘ti.
Dedesiyle aynı ismi ve soyadını taşıyan Doç. Dr. Adnan Menderes siyasete atılacak mıydı, yoksa çok sevdiği doktorluk mesleğine devam mı edecekti?
Bu konuda çok spekülasyon yapıldı.
Ancak Menderes hep sessiz kaldı, bir kelime bile etmedi.
Geçen hafta Menderes ile konuşurken, 29 Mart’ın üzerinden epeyce bir süre geçmesine rağmen yine bu konuyu gündeme getirdim.
Menderes; “Çok yazıldı, çizildi ama ben bunlara cevap verme gereği bile duymadım. Doktorluğu seviyorum ve siyasete girmeyi dün de, bugün de düşünmedim” dedi.
Doç. Dr. Menderes, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı’nda görev yapıyor.
Merhum Başbakan’ın ortanca oğlu olan ve trafik kazasında yaşamını yitiren Mutlu Menderes ile Dokuz Eylül Üniversitesi’nden emekli olan Prof. Dr. Münevver Menderes‘in oğlu...
* * *
Menderes, şunları söyledi.
“Adnan Menderes’in torunu olmam nedeniyle daha önceden ciddi teklifler geldi. Ancak son dönemde yapılmış bir teklif olmadığı halde bir şeyler yazıldı, iddialar gündeme getirildi. Siyaseti en başından beri hiç düşünmedim. Vatana, millete hizmetin tek yolu politika değil. Öyle olsaydı ufak yaştan o işe girerdim. Ortamı, o ortamda bulunan insanların durumunu da iyi biliyorum. Tıp, bilim ve fen konuları ilgi alanım oldu...”
Peki annesinin siyasetle ilgili bir tavsiyesi olmuş muydu?
Menderes, bu sorunun cevabını Dokuz Eylül Üniversitesi’nin dergisi “Arpa Boyu” nda şöyle yanıtlıyor.
* * *
“Doktor olmak çocukluk hayalimdi. İlkokuldan itibaren hep plastik cerrahlığı düşledim. Plastik cerrahiyi kazanamasaydım, yeniden sınava girerdim. Hacettepe Tıp Fakültesi İngilizce Tıp Bölümü’nden mezun olduktan sonra ihtisas için 1992’de Dokuz Eylül Üniversitesi’ne geldim. Bu hastaneyi tercih etmemde, o dönemde Tıp Fakültesi Dekanı olan dayım emekli Prof. Dr. İhsan Erdamar’ın etkisi oldu. Üniversitenin hızla geliştiğini, güzel işler yapıldığını söyledi. Ankara’dan uzaklaşmak ve doğduğum yere dönme arzusu ağır bastı. Annem Siyasal Bilgiler mezunudur. Yıllar önce Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Meslek Yüksek Okulu’nda profesördü. Hastane idaresinde pek çok müdüre hocalık yaptı. Babamı sekiz yaşındayken kaybettim. Annem beni küçükken bilimsel konulara yönlendirmiş olabilir. Ancak direkt olarak hiçbir zaman ‘Politikaya atılma, aman doktor ol’ tarzında bir şey söylemedi...”
* * *
Türkiye’de siyaset zor bir iş...
Hele hele Menderes soyadını taşıyorsanız.
Aile olarak bir siyasi fatura ödemiş ve büyük sıktılar yaşamışsanız.
Yine de Menderes ismi büyük bir miras ve siyasetin doğal akışında her zaman ses getirecek bir unsur.
Menderes, ziyarete gelen ve kendisiyle tanışmak isteyen çok kişinin olduğunu söylüyor.
Özellikle de Aydın’dan...
“Aydın’dan özel olarak gelip benimle görüşmek isteyenler, dedemin döneminden anılarını anlatıp duygulananlar, birlikte fotoğraf çektirmek isteyenler var. Hastanenin diğer bölümlerine tedavi için gelen ve benim burada görev yaptığımı öğrenip ziyaretime gelenler de oldu...” diyor.
Konuşmamız sırasında “Siyasete asla...” sözü ağzından çıkmadı ama akademisyen olarak mesleki kariyerine devam etmenin,  Menderes için çok daha önemli olduğunu farkettim.
* * *
Menderes, şunları söylüyor.
“İzmir’i ve Dokuz Eylül Üniversitesi’ni çok seviyorum. Akademisyen olarak meslek kariyerimde ilerlemeyi düşünüyorum. Gençlere önerim de, gerçekten istiyorlarsa doktor olsunlar. Bu işi seven biri için belki de en iyi seçeneklerden birisi doktorluk. Biraz idealist olmak lazım. Hayat tarzı olarak benimsemeli bu işi...”
Menderes, siyaset yerine resim ve heykel yapmayı tercih ediyor.
Adnan Menderes, hobileriyle ilgili “Arpa Boyu Dergisi” ne şunları söylüyor.
“Güzel sanatlara ilgim olduğu için hem cerrahlık yapıp, hem de plastik sanatları birleştirebileceğim bir branşta çalışıyorum. Tıp Fakültesi’ne girdiğim 1986’da plastik cerrahlık şimdiki kadar popüler değildi. Bu işi yapmamış olsam mimarlık bana uygun meslek olabilirdi. Çizim ve görsellik konuları ağır basıyor çünkü...”
* * *
Siyasette bazı kararlar hiç beklemediğiniz zamanlarda alınabilir.
Koşullar, ülkenin içinde bulunduğu durum, siyasetin şartları...
Ve kişisel kararlar...
Torun Menderes‘in bugünkü görüşleri böyle...