Deniz Sipahi

Deniz Sipahi

dsipahi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

GEÇENLERDE İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, çok hoşuma giden bir söz söyledi.
“Tek adam yönetimi İzmir’e uymaz...”
Kocaoğlu bu sözleri kendisini ziyaret eden Alman gazetecilere söylemiş.
Ve eklemiş.
“Eğer projelerinizi hemşehrilerinizle paylaşarak gerçekleştirmez ve onların onayını almazsanız; son karar sizin de olsa, bu yetki en fazla beş yıl sizde kalır. İzmir, demokrasinin en iyi oturduğu bir kenttir. İzmir’de tek adam yönetimi mümkün değildir. Bu nedenle biz de katılımcı demokrasiyi geliştirerek uygulamaya çalışıyoruz.”
Son derece yerinde ve kamuoyunun beklentilerine uygun bir yorum...
Peki bu anlayış sadece İzmir için mi geçerli olmalı?
Hayır...
Demokrasiler olgunlaştıkça, sınırları genişledikçe toplumların olaylara yaklaşımı da değişiyor.
Her zaman söylüyorum.
İzmir’deki hoşgörü iklimi tüm Türkiye’ye yayılmalı.
Kentin siyasete bakışı, hayatı algılama biçimi, dünyayı yorumlama tarzı çoğunluğun anlayışı olmalı.
Dünyamız artık çok değişti.
İnsanlar şirketlerin de, kentlerin de, ülkelerin de yönetiminde daha aktif olmak istiyor.
Kendilerine danışılmasını bekliyor.
Süreçlere katılmayı, öneriler sunmayı, hayallerini paylaşmayı arzu ediyor.
“Aklıma ortak ol” u değil, “ortak aklı” tercih ediyor.
“Ben bilirim, ben yaparım” tipi yöneticiler artık tarihe karışıyor.
Danışan, düşünceleri paylaşan...
Ve en önemlisi empati kuran, ikna eden yönetici tipi öne çıkıyor.
O yüzden...
“Tek adam yönetimi İzmir’e uymaz” sözünü çok anlamlı buluyorum.

Haberin Devamı

Villa turizmi sistemine giren Türk sayısı artıyor
MÜFİT TARHAN, Türk turizmi için çok önemli bir isimdir. 1990’lı yıllarda Türkiye’ye bir sezonda 350 bin kişi getiren Nazar Reisen firmasının kurucularındandır.
Tarhan; uzun yıllar önce Türkiye’den ayrılıp Almanya’ya yerleşti. Ama Almanya’dan Türkiye’ye de milyonlarca turist getirdi.
Şimdi yine farklı bir projeyle karşımızda...
“Ev turizmi” ya da “villa turizmi” olarak bilinen; özellikle de İspanya’nın turizmini zıplatan bir modeli Türkiye’de uyguluyor.
Müfit Tarhan diyor ki...
“Ege’de turizmin çeşitliliği bakımından başka bir model geliştirmek gerekiyor. İzmir’in artık uluslararası bir havaalanı var. İspanya’da küçücük bir kasabaya yılda 6 milyon Alman ev kiralayarak geliyor. Türkiye’de özellikle Çeşme’nin model olarak alabileceği bir turizm çeşitliliği bu...”
Villa turizmi dünyada çok yaygın olarak kullanılıyor.
İnsanlar kendi evlerini de sisteme dahil ederek; dünyanın çok farklı noktalarına seyahat ediyor ve farklı kültürleri öğreniyorlar.
Biliyorum; Türk insanı kendi evini paylaşmak konusunda biraz muhafazakar olabilir.
Ama bu düşüncenin yavaş yavaş değiştiğini de söylüyor Müfit Tarhan...
Tarhan; “Türk insanının evini kiralamak olgusuna bakışı ekonomik şartların da etkisiyle biraz değişti. Yabancılar büyük meblağlar ödeyerek yatırım amaçlı aldıkları özel ev ve villaları kiralamaya sunarken, Türk ev sahipleri de bu trende ayak uydurmaya eğilim gösteriyor. Hatta sadece bu amaç için ev veya villa satın alan Türk ev sahipleri giderek çoğalıyor” diyor.
Türk turizmi kendine çıkış yolu arıyor.
Çeşme’de binlerce villa yazın ortasında bile açılmıyor.
Bu model ve alternatif mutlaka iyi değerlendirilmeli.