Devlet baskını

       Adı üstünde, halka açık.
       Yani, her zaman, her türlü denetime açık. İşte, Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) görevi de bu. Halka açık şirketleri, halk adına denetlemek. Dünyada olduğu gibi, Türkiye'de de böyle.
       SPK'nın görevi temel bir nedene dayanıyor: Halka açık şirketlerin çoğunluk hisselerine sahip olanlar, o şirketlerin küçük pay sahiplerine zarar verebiliyor. SPK da, küçük yatırımcıları korumak amacıyla, bu şirketleri denetliyor. Ya da denetimin önde gelen nedenlerinden biri bu.

ÇEAŞ ve Kepez

       Bu kuraldan yola çıkan SPK, Uzan Gurubuna ait Çukurova Elektrik A.Ş. ile Kepez Elektrik A.Ş.'den bilgi istiyor. "Net kar ne kadar?.. Vergi karşılığı ayrılıyor mu?.. Ortaklara kar payı dağıtılıyor mu?.. Yasaya aykırı olarak, zararına hisse satılıyor mu?.." Bu gibi sorular.
       Ancak, SPK'nın bu sorularına ÇEAŞ ve Kepez'den uzun süredir bilgi gelmiyor. Ayrıca, SPK elemanları şirketlere sokulmuyor. Bunun üzerine SPK, mali polis ve kaçakçılık ekipleri desteğinde, ÇEAŞ ile Kepez'e baskın yapıyor.

SPK görevini yapıyor

       SPK normal bir kural uyguluyor. Tüm medya organları da bu haberi normal olarak yayınlıyor. Dünyanın her yerinde olduğu gibi.
       Ne var ki, Uzan Grubu önce her zaman, herkes için geçerli bu kurala karşı çıkıyor. Karşı çıkmakla kalmıyor, baskın haberini yayınlayan kurumları karalamaya çabalıyor. Bununla da yetinmiyor, kişisel saldırı haline getiriyor.
       Oysa, SPK böyle bir denetim yapmazsa, o ülkede ne sermaye piyasası kalır, ne borsa. Hatta, bir adım ötesi, dünya ile bütünleşme sürecine darbe vurabilir. Küçük pay sahibi halka açılmalara güven yitirir, yabancı sermaye de böyle bir ülkeye asla adım atmaz. Yabancılar buradan kaçar!..

Suçluların telaşı

       Bunları dikkate alan devlet SPK'yı harekete geçiriyor. Yani, yasal bir işleme giriyor.
       Dolayısıyla, SPK baskını bir devlet baskını. Küçük pay sahiplerinin hakkını arayan ve o hakkı korumaya yönelik bir baskın. Devletle Uzanlar arasında bir olay.
       Başka bir kişi, kurum, hele de medya ile ilgisi yok. Medya ile ilgisi, baskının haber olmasıyla sınırlı. Ne var ki, Uzan Grubu bu haberleri kişisel bir odağa oturtmak hevesinde.
       Devlete hesap vermek yerine, hesap vermekten kaçmak!.. Kişileri hedef alan iftiralara soyunmak!.. Suçluların telaşı bu olsa gerek!..


Yazara E-Posta: ydogan@milliyet.com.tr