Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Bir kadının gelişmesi için çalışması gerektiğini söyleyen İnci Aksoy, “Biz kadınlar hayata üretmek için geldik, üretken kadın mutludur” diyor. Ve hemcinslerine hep gülümsemelerini öneriyor

Bu haftaki konuğum EKAV / Eğitim Kültür ve Araştırma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye’nin ilk online sanat televizyonunun kurucusu İnci Aksoy. Bu ismi düşündüğümde ilk aklıma gelenler zarafet, sabır, güç, güzellik, mücadele ve sanat kelimeleriydi açıkçası. Oysa İnci Hanım’ı daha yakından tanıdıkça gözlemci bir bakış açısına sahip; çok iyi bir anne, spor ve doğa aşığı bir insan, pozitif, hep ileriye bakan ve aynı zamanda çok da güzel gülen bir hanımefendi olduğunu fark ettim. Beni kırmayarak sorularımı cevapladığı, hayat felsefesi ve harika formunun sırlarını bizimle paylaştığı için kendisine çok teşekkür ederim.

GÜLEN KADIN GÜZELDiR
İnce kalmanızın sırlarını öğrenerek başlayalım mı sohbetimize?
“Çalışmak”. Çünkü ince kalmak için de çaba sarfetmek lazım. Bu da bir iş aslında. Beslenmeme dikkat ederim, çok spor yaparım, devamlı hareket halindeyim, içki- sigara kullanmam.
Enerjinizi nereye koyarsanız, hayat orada gelişir. Ben de enerjimi çalışmak için harcıyorum. Sabah 07.30’da uyanıyorum. Mutlaka ve mutlaka spor yapıyorum. Eskiden dört köpeğimle birlikte her sabah Belgrad Ormanları’na gidip, yedi kilometre koşuyordum. Sonra Atlıspor’da at biniyordum. Maalesef 1994 yılında attan düştüm ve belimi kırdım. Bir buçuk ay hastanede yattım.

Haberin Devamı


Sonra mı veda ettiniz?
Etmek mecburiyetinde bırakıldım. Doktorum “Bir daha düşersen, böyle şanslı olmayabilirsin” dedi. Aynı yerden kırılırsa, kötürüm olacağımı söyleyince ağlaya ağlaya bıraktım. İki atım vardı. O iki atıma veda etmek çok acıklı oldu.

Hemcinsleriniz için özel bir mesajınız var mı?
Bir kadının kendisini geliştirmesi lazım. Geliştirebilmesi için çalışması çok önemli. Biz kadınlar hayata üretmek için geldik, üretken kadın mutludur. Sadece tüketime endeksli yaşayan kadın mutsuz olur. Bir de “Gülen kadın güzeldir” sözünü hep hatırlasınlar isterim.

DENGELİ VE YAVAŞ YİYORUM
Beslenme alışkanlıklarınız nasıl?
Her sabah mutlaka oda sıcaklığında bir bardak su içerim. Sonra, maydanoz, domates, salatalık, iki - üç tane zeytin, evde yapılmış ekmeğin üzerine sürülmüş labne peyniri, yanında şekersiz çayla kahvaltı ederim.

Günde kaç öğün yiyorsunuz?
Dört öğün. Sabah, öğlen, akşam ve öğleden sonra. Öğleden sonra muhakkak bir bisküvi ya da ceviz, kuru kayısı. Öğünlerime dikkat ederim. Geceleri internetin önünde çalıştığım için fazlaca fındık ve çikolata tüketiyorum. İşte bazen ipin ucu kaçınca kilo alıyorum.

Haberin Devamı


O zaman dayanamadıklarınız fındık ve çikolata.
Aynen. Hep böyleydi. Pasta falan hiç yemem. Çok yağlı kızartma ağzıma koymam.

Karbonhidratlarla aranız nasıl?
Ekmek, özellikle su böreği çok severim. Ama dengeli ve yavaş yiyorum . Bence yavaş yemek çok önemli. Öğlenleri bir ufak çorba, salata. Akşamları balık. Daha çok tahıl aslında kuru baklagiller. Evde yemek olarak nohut ve mercimek pişer. Bulgur salatası yaparım.


BULGUR SALATASI
Bulguru ıslatıyorum. İçine domates, bol dereotu, maydanoz, nane ve bir de kendi yağında kavrulmuş çam fıstığı koyuyorum . Ayrıca haşlanmış, küçük küçük doğranmış pancar ilave ediyorum. Çok doyurucudur.



AVM’LERE UYDU SANAT MERKEZİ AÇIYORUZ
Sanata ilgi artıyor mu?
2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti. Ülkemizde sanat daha önem kazanıyor. Vakfımızın sloganı ‘Sanat geliştirir, sanat iyileştirir, sanat birleştirir’. Bu üç olguya çok ihtiyacımız var. Gelişmeye, iyileşmeye ve birleşmeye.

Gençler nasıl sanata ilgili hale gelebilir?
Ben medyaya da “Sanata daha çok yer verin” diyorum. Şiddeti de sanatla önleyebiliriz. Vakıf olarak bu konuyla ilgili devamlı proje üretiyoruz. Son projemiz AVM’lere “Uydu Sanat Merkezi” projesi. Yurt dışında adım başında bir müze vardır. Aileler çocuklarıyla müzede vakit geçirir. Şimdi diyeceksiniz ki, bizde de açıldı müzeler. Evet, çok güzel girişimler. Gerçekten çok önemli. Ama, İstanbul’da 12 milyon kişi yaşıyor. Üç dört müzeyle sınırlı kalmamalı. Ama, bakıyorsunuz adım başı alışveriş merkezi. Bu proje ile sanatı hayatın günlük aktivitesi haline getirmek istiyoruz.

Çocuklarınız sanatla ilgili mi?
Evet, 23 yaşındaki kızım psikolojiyi bitirdi. Metropolitan Müzesi’nin Islamic Art bölümünde çalıştı. Şimdi de New York’da tez hazırlıyor. EKAVART TV onunla müşterek projemizdir. Oğlum 18 yaşında, ABD’de üniversiteye yeni başladı. Her ikiside fotoğrafa çok meraklı. Fotoğraf çekiyorlar, sanat sitelerinde yayınlayıp satış yapabiliyorlar. Bu da onları motive ediyor.