Dilek Gappi

Dilek Gappi

dilek.gappi@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

EKONOMİDE bir ülkeye, başka bir ülkeden mal getirmek anlamına geliyor ithalat.
Siyasette ise tanımadığın, bilmediğin birçok ismin bulunduğun şehirden aday gösterilmesi...
Türkiye ithalat cenneti oldu, ithalatımız hızla yükselince, siyaset de eksik kalmadı.
Özellikle CHP İzmir’de, ithalat üssü gibiydi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve ardından Gürsel Tekin, İzmir için, açık açık, üzerine basa basa ithal aday kullanmayacağız demişlerdi.
Siyaset bu, deneyimli olanlar bu sözün yerine getirilmesini beklemiyordu ama bu kadarını da kimse beklemiyordu.
Hesaplar yanıldı, planlar tutmadı.
1. Bölge ile 2. Bölge adayları çorbaya dönüştü.
Mustafa Balbay İzmir’in duruşuna uyan bir isim oldu, diğer ithal adaylar ise kafaları karıştırdı.
* * *
Siyasi erk, parti merkezlerinin üstünlüğü Türkiye’de yeni değil.
Özünde lider sultası, zar zor sağlanan değişimlerle ancak format değiştirebiliyor.
Parti içerisinde sulta gücü bu kez üçe, dörde bölünüyor.
Daha önce de yazmıştık. Doğrusu dört aşamalı ön seçimdir.
Partide, sivil toplum örgütlerinde, kentin önemli dinamolarında ve son aşamada parti merkezlerinde yapılacak anketlere dayalı puanlama sistemleriyle adaylar oluşmalı.
Tabi bu kadar değişimi rüyamızda zor görürüz.
Şimdilik başarılan, CHP’de yıllardır kendilerini vazgeçilmez gören, statükonun simgesi isimlerin uzaklaştırılması ki bu da yadsınamaz derecede önemli bir değişim.
AKP’de ise teşkilata önem vermenin işaretlerinin nihayet gösterilmesi yerelde önemli bir fark.
Değişimin bu yönlerinden mutlu olup, seçilen ithal adaylara İzmir’i anlatmak gibi bir külfete katlanacağız artık..

İş dünyası ilgi görmedi
2011 milletvekilliği adaylığı seçimi İzmir’de farklı bir yanıyla da kendini gösterdi.
İşdünyası seçimlere sınırlı ilgi gösterirken, partiler de işdünyasına yalnızca bir, iki adayla geçit verdi.
Geçmiş yıllarda olduğu gibi kentin köklü sanayicileri, işdünyasının önde gelen temsilcileri bu yarıştan uzak durur ya da yakın duracak koşulları bulamazken, İzmir işdünyası yönetiminden iki isminden yalnızca birisi İlknur Denizli, seçilebilecek sıradan aday olmasıyla dikkat çekti. Denizli’nin ismi AKP listelerine adeta sızdı.
Aziz Kocaoğlu ve Alaattin Yüksel’e yakınlığı nedeniyle AKP için ihtimal verilmeyen Denizli, parti genel merkeziyle kurduğu tepeden diyaloglarla sağlam bir yer edindi.
İzmir’i, işdünyasını ve kadınlara yönelik sorunları iyi bilen Denizli, bu yönleriyle seçildiği takdirde yeni Hükümet’te görev alma ihtimali yüksek adaylardan. AKP Listelerinde 3. sıradan yer bulan İlhan İşbilen, EVYAP’ın CEO’su olarak işdünyasının içinde görülse de İşbilen İzmir işdünyasına uzak bir isim ve siyasi eğilimi ile tanınıyor. AKP’de işdünyasının diğer güçlü temsilcileri Necip Kalkan, Petkim CEO’su Kenan Yavuz ile yapılan merkez yoklamasında birinci sırada çıkan, ancak listelerde yedinci sırada yer bulabilen Bilal Doğan hayal kırıklığına uğrayan isimlernden oldu.
Özellikle Kenan Yavuz, ilk sıraların favori adaylarındandı.
Yerli sanayi ve enerjinin geliştirilmesi yönünde önemli çabaları bulunan Yavuz’un aday gösterilmemesi siyasi satrancın büyük hamlelerinden biri oldu.
Sözünü sakınmayan yapısıyla tanınan Yavuz’un bu tarzının ileride, AKP’nin ithalata dayalı politikalarında sorun yaratacağı ihtimali nedeniyle son anda listelerden çıkarıldığı belirtiliyor.
Ayrıca işdünyası ve AKP demişken, Ege’den iki ismi belirtmekte yarar var.
Aydın’dan üçüncü sırada gösterilen Uğur Soğutma’nın Genel Koordinatörü ve Nazilli Ticaret Odası Başkanlığı görevinden siyaset için ayrılan Gültekin Kılınç ile Uşak’tan üçüncü sırada yer alan Sesli Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve Uşak Ticaret Odası eski Başkanı Hazım Sesli işdünyasından siyasete yeni yol alacak isimler oldu.

Gelelim İzmir CHP’ye...
İşlerini çoocuklarına devrederek, işdünyasından uzaklaşan Alaattin Yüksel’i saymazsak, CHP’nin seçilir sıralarından işdünyasının tek temsilcisi, İTO Meclis Üyesi Erdal Aksünger görünüyor.
Aksünger’in adaylığının ise İzmir işdünyasındaki konumundan değil, İstanbul’dan kurduğu bağlantılarla gerçekleştiği öne sürülüyor.
Sonuçta kentin işdünyasına hakim görünen, kamuoyunun gündeminde sürekli olan isimler, siyaset pazarında eskisi gibi rağbet görmüyor.