Dilek Gappi

Dilek Gappi

dilek.gappi@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sevdiğim bir hikayedir...
Bir Osmanlı padişahı durmadan akın yapıp yeni yerler fethetmeyi pek severmiş.
Ancak halkın durumu kötü.
Köylüler yine de padişahları istiyor diye yemez içmez ürettiklerini, yiyeceklerini akıncılara verirlermiş. Akıncılar her geldiklerinde bir de moral verirlermiş.
“Bak şurayı alacağız, hudutlarımız şuradan şuraya büyüyecek.”
Köylü yazık her seferinde ses çıkarmaz elindekini avucundakini verirmiş. Bir, iki, üç beş. Bir gün bir akıncı yine gelince köylü şöyle seslenmiş;
Git söyle o padişahına benim zürriyetime güvenip kendini padişah sanmasın!
Açıkçası ne zaman ‘asgari ücrete’ dair bir konu önüme gelse, bu anekdot da aklıma düşer...
* * *
Zaman az kaldı...
Birkaç gün sonra, asgari ücret netleşecek. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2012’de geçerli olacak zam oranı ve yeni rakamları 29 Aralık’ ta belirleyecek.
Bunun için Ankara’da yaklaşık üç aydır sürekli toplantılar yapılıyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu defalarca toplanıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kalkınma Bakanlığı’nın ekonomik durumla ilgili raporları değerlendiriliyor.
TÜİK, Kasım ayı itibariyle ağır işlerde çalışan bir asgari ücretlinin net 971 lira maaş alması gerektiğini hesapladığından bu yana, konunun diğer tarafları pek dertli görünüyor.
İşçi kesimi ise bu rakamlara, önerilere alışkın değil.
Öyle şaşkın ki, TÜİK’in önerdiği rakamı 2012 için zamsız kabul edeceklerini açıkladılar. İşveren temsilcisi TİSK ise rakamları kabul edilemez olarak değerlendirip mevcut asgari ücrete 2012 enflasyon hedefi kadar zam yapılmasında ısrarlı.
* * *
Türkiye’de yaklaşık 4 milyon asgari ücretli çalışan bulunuyor. İzmir’de toplam 763 bin 609 aktif SGK’lıdan, 334 bin 347’si asgari ücret alıyor. Yani İzmir’de çalışanların yaklaşık yarısı asgari ücretli. Aralarında, asgari ücretli görünüp daha çok maaş alanlar olsa da, ağırlığı asgari ücretli görünüp, asgari ücret alanlar oluşturuyor.
Bu insanlar bugün geçerli olan 599 bin lira net ücret ile ev geçindiriyor, çocuk okutuyor, telefon, su parası ödüyor, kira veriyor. Onlara nasıl geçiniyor diye soran yok.
Bu sorunun yanıtının bir bölümü her gün şiddet haberlerinin içinde gizli, ama gören de yok.
Devletin Kurumu TÜİK gerçekleri rakamlarla ortaya koyduğu için neredeyse dayak yiyecek.
* * *
Bakan danışmanlarının maaşını 2 bin liradan 5 bin liraya yükseltmek kolay, milletvekillerinin devlete aylık maliyetini 27 bin TL’ye çıkartmak kolay, üst düzey bürokratların maaşlarına bir gecede yüzde 30 zam yapmak kolay, bankalara bütçede faiz yükü olarak 50 bin TL ayırmak kolay ama iş asgari ücrete geldi mi, farklı çözüm bulmak çok zor!
Oysa bu ülkenin gerçeği burada yatıyor! İzmir gibi kalifiye elemanın yüksek, nitelikli iş gücünün yoğun olduğu bir kentte dahi çalışanların yarısı asgari ücretli görünüyorsa ve asgari ücretli sayısı yıllara göre artıyorsa, bu; düzeninin emek sömürüsünün üzerine kurulduğunun resmidir.
Başka birşey değil!
* * *
Ama “İşveren kesimi kabul etmiyor, Türkiye’de işgücü maliyetleri yüksek, bunun üzerine binecek her yük global rekabette elimizi zayıflatır.” diye ezberlemişiz. Ancak bu kez işveren kesimi oyuna bir başka seçenek daha sunuyor. “Asgari ücretin üzerindeki vergi yükü kaldırılsın”
Bu ses Ege’den de yükseliyor. İşveren kesimi de farkında ki asgari ücretle eleman çalıştırmak kimseyi mutlu etmiyor. Ancak işverenlerin üzerindeki ağır vergi yükü de ortada ve onları ‘yine kendilerine bulaşılmasın istiyorlar’ diye suçlamak da işin kolay yolu .
* * *
Az kaldı bakalım bu kez Hükümet asgari ücretin üzerindeki vergi yükünü kaldırarak asgari ücreti 1000 TL civarına yükseltmeye cesaret edebilecek mi ?
“Yoksa akaryakıtta vergiye yüklen, dolaylı vergilerle vatandaşa yüklen, asgari ücretliye yüklen” formülüyle düzeni devam ettirip, ‘vatandaşın zürriyetine’ güvenmeye devam mı edecek...