Dilek Gappi

Dilek Gappi

dilek.gappi@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ESNAF, sanayici, kamu borcu olan kurum ve kuruluşlar kısaca birçok kesim “adına torba yasa dedikleri” 6111 sayılı Kanunun yayımlanmasını dört gözle bekliyordu.
Torba diye anılıyordu ama içine neredeyse her konuyla ilgili düzenlemeler konulunca yasa çuvala dönüşmüştü.
Nihayet beklenen yasa, Cumhurbaşkanı’nın imzasının ardından, Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi ve uygulama başladı.
Yasa, Şubat ayında yürürlüğe girdiği için, Nisan ayı sonuna kadar bu kanundan yararlanmak isteyenlerin başvuru yapmaları gerekiyor.
* * *
Yasa özünde prim borçlarının yanı sıra vergi ve birçok alanda kamuya ait borçlara da düzenlemeler getiriyor. İdari para cezaları, su kullanım, büyükşehir belediyelerinin su ve atık su bedeli alacakları yeniden yapılandırma kapsamında yer alıyor.
Cumhuriyet tarihinin en geniş kapsamlı yeniden yapılandırılması ile özellikle vergi ve SSK borçları olan işletmeler büyük soluk alacaklar.
Vergi ve diğer borçlarda gecikme zammı alacakları silinerek, onun yerine ana para borcuna 5 yıllık TEFE ve ÜFE artışı ilave edilip yeni borç bulunacak.
Borçlu kişi isterse bunu peşin olarak ödeyip borcunu kapatabilecek. Taksitli ödemek isterse de 6 ile 18 taksit arasında 3 yıla kadar ödeme vadesi olacak. Ancak bu durumda vadeye göre borç belirli katsayılarla çarpılacak. 12 ayda borcunu ödemek isteyenin toplam borcu 1.05, 18 ayda ödemek isteyenin 1.07 ile, 24 ayda ödemek isteyenin 1.10 ile ve 36 ayda ödemek isteyenin toplam borcu 1.15 ile çarpılıp taksitlere bölünecek.
* * *
Yasada özellikle Sosyal Güvenlik Kurumu borçluları için önemli avantajlar var. İşletmelerin büyük kısmının SGK borçlusu olduğu düşünüldüğünde yasa bu yönüyle de; yeni bir çalışma barışı ortamı yaratabilecek.SGK’da düzenleme alacağın aslını da etkiliyor.
Dava açmamış ve dava açma süresi geçmiş olanların para cezası borçları asıllarının yüzde 50’si, dava açmış veya dava açma süresi sona ermemiş olanların para cezası borçları asıllarının yüzde 75’i silinecek, geri kalan borçlar da enflasyon oranında faiz uygulanacak.
* * *
Yalnızca İzmir’de genel bir hesapla bu düzenlemeden yararlanması muhtemel, Maliye’nin 5 milyar lira civarında borç stoğu bulunurken, bunun 3,5 milyar lirasını yeniden yapılandırılmaya konu olacak. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) işverenlerden 1.250 milyar, Bağ-Kur sigortalılardan ise 1.186 milyar TL’lik alacağı olmak üzere yaklaşık 2.4 milyar lirası bu kapsama giriyor. Bundan da yaklaşık 1,4 milyar lira tahsilat öngörülüyor.
İzmir’in başarılı SGK İl Müdürü Mustafa Keskin rakamları verirken, bir çağrıda bulunmayı da ihmal etmiyor;
“Geçmiş düzenlemede başvuru tarihinden itibaren iki ay sonra diye bir ibare olunca, herkes son anda başvurmuştu. Bu yapılanmada böyle bir durum yok. Ödeme tarihi herkes için aynı olacak.”
İZSU’nun ise vadesi geçmiş 55 milyon lira ana para gecikmesi bulunuyor. Üç önemli ana kalem vergi 3,5 milyar SGK, 1,4 ve İZSU 55 milyon lira olarak alacaklarını da kapsadığımızda devlet İzmir’den bu yapılanmayla yaklaşık 4 milyar 955 milyon lira, diğer bazı gecikme borçlarını da gözönüne aldığımızda yaklaşık 5 milyar TL bekliyor.
* * *
Evet Cumhuriyet tarihinin en geniş yapılanması artık başladı.
Sonuçta Devlet, mükellefe bir imkan getirdi.
Ama biliyoruz ki bu madalyonun bir yüzü...
Yapılanma desek de özünde bu bir af... Kanunun içinde vergi aslını da kaldıran düzenlemeler var. Üstelik bu; vergisini, borcunu zamanında ödeyeni incitiyor. Her af beklentisi kayıtdışılığı teşvik ediyor.
1990’lı yıllarda vergi oranları çok yüksekti, kurumlar vergisi kar payı dağıtımıyla birlikte yüzde 60-70’lere kadar çıkıyordu, yüksek enflasyonun etkisiyle direnme ve vergi kaçırma olgusunu meşru kılar bir ortam oluşmuştu. O dönemlerdeki vergi aflarının kendi içinde vicdani bir mantığı vardı. Ancak bu yüksek vergiler, 7 -8 yıl önce makul seviyeye indi. Şirketler üzerindeki kurumlar vergisi yükü maksimum yüzde 34’lere çıkıyor.
Dünyada aflar uygulandıktan sonra kapsamlı reformlar yapılarak affı gerektiren nedenler ortadan kaldırılırken, Türkiye’de belli ki her seçim öncesi bu düzen aynen devam edecek.
Özetle; maalesef 2016 öncesi yeni bir afta buluşmak üzere...