Dilek Gappi

Dilek Gappi

dilek.gappi@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İlk kez Kültürpark’ta karşılaşmıştık Aziz Kocaoğlu ile.
Rahmetli Başkan Ahmet Piriştina, ‘Bornova Belediye Başkan adayımız’ diye tanıtıyordu Kocaoğlu’nu.
İlk aklımda kalan, gülümserken mahcubiyeti, mütevazılığıydı.
Sonrası malum. Hızlı yaşanan gelişmeler, kimsenin aklına gelmeyenleri Aziz Bey’in başına getirdi.
Başkan hep mutevazı oldu.
Hatta öyle ki, bazen “Başkan İzmir’e iddialı olmak da yakışır” diyerek takılmadan edemedik.
Özellikle Gençlik Olimpiyatı UNIVERSIADE sürecinde “Bu işin masrafı çok, Devlet de organizasyonun içinde olmalı” dediğinde “Belediye beceremedi topu Hükümet’e attı eleştirilerine maruz kalmaz mısınız?” diye sormuştuk.
Sonra oldu, Başbakan Erdoğan bile bu cümleyi kurdu ama Aziz Kocaoğlu vazgeçmedi.
Görüntüde hizmet üretmek yerine, derinlemesine altyapı çalışmalarına girmeyi, ‘kamuoyuna yaranan değil, halka yarayan çalışmaları’ tercih etti.
* * *
Hatta altyapıya o kadar daldı ki, bu kez ‘kent, yeni alanlar yeni cazibe merkezleri kazanamayacak mı’ tartışmaları yaşamaya başlar olduk.
Kanalizasyon çalışmaları, köy yolları, İZSU yatırımları, kültür sanat merkezleri ağırlıklı çalışmalar oldu.
Bunlar güzel ama İzmir ne zaman değişecek, İzmir’i değiştirecek projelere ne zaman sıra gelecekti.
Kocaoğlu’nun düzenlediği yıllık icraat toplantılarının içinde ilk kez, yedinci yılda, bu basın toplantısı farklıydı.
Geçmişten değil, gelecekten söz etti.
Yine gözboyacılığa girmedi. Hatta yeni birçok çalışmayı fazlaca kısa keserek anlattı. Öyle ki, İzmir’in çehresini değiştirecek birinci proje olarak her yerde aktardığı “Yeni kent merkezi ve gökdelenler projesi”nden nedense bahsetmedi.
* * *
Kısaca izlenimim şu, geçmiş dönemde ‘başarılı, başarısız’ yaşadığımız birçok altyapı ihalesinin yerini yeni dönemde art arda üst yapı ihaleleri alacak. Başkan konuşmasında 30’a yakın büyük çaplı ihaleden söz etti.
Ayrıca,
* Körfezin, yeni modern katamaranlarla gerçek anlamda kullanılmaya başlanacağını müjdelemesi,
* Kentin üst taraflarında seyir tepeleri oluşturacağını söylemesi,
* Kavşaklara yeni sinyalizasyon projeleri, yeni viyadükler,
* Kentin içerisinde yeni kongre merkezi,
* Kadifekale’de sur duvar projesi, bu bölgenin Agora ile bütünleştirilmesi
* Yeni otobüs alımları, en az dört ayrı yerde yeşil alanların içinde kaybolmuş kent dönüşüm projeleri,
* Pasaport’ta yat limanı için kampanya başlatılması;
* Kordon’da heykeller, kent mobilyaları, apartmanların tek olması tip dikkat çekici başlıklardı.
Kocaoğlu’nun konuşmasında iki konu vardı ki, özellikle parantez açmak gerekiyor.
Başkan’ın İzmir’i, ‘Akdeniz kentlerinin öncüsü’ konumuna sürükleyecek projeler üretmek için ‘Akdeniz Akademisi’ kurması ve kentin tasarımını değiştirmek amacıyla tüm tasarımcıları kent için biraraya getirmesi ayrıca önemli.
Bu iki çalışma, Kocaoğlu’nun, İzmir’in değiştirilmesi konusunda yeni bir vizyona doğru yol aldığını gösteriyor.
* * *
İzmir, geçmiş yıllarda çarpık yapılaşmanın tokadını sert yemiş, merkezi bile yanlış, karmaşık yapılanmış bir şehir.
Bugün ilçe belediyelerinin gücü ancak küçük çaplı çalışmalara yetince, beraberinde kentte dönüşüm sağlayacak her çalışma büyükşehir belediyesinin omuzlarına kalıyor.
Bu nedenle doğru, planlı, gerçekçi çalışmalar yapabilmek kolay değil.
Zaten kolay da olmadı.
Başta Hatay esnafı olmak üzere, İzmirliler birçok sorun da yaşadı.
İzmir için, Kocaoğlu’nun döneminde ‘değişiyor’ umudundan söz edebilmek altı yıl sürdü.
Ancak ‘Sorunlar onu yaratan zihniyetle çözülemiyor’
Bu nedenle, gözboyamaya yönelik yaklaşımlar yerine ‘altyapıya eğilen’ farklı bir zihniyetle Kocaoğlu’nun icraatları, eğer şimdi sözü edilen üst yapı çalışmaları da vaad edildiği şekilde yapılırsa, eldeki en iyi koz olacaktır.