Dilek Gappi

Dilek Gappi

dilek.gappi@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ne zaman İzmir’in trafik sorunundan söz etsek, Büyükşehir Belediyesi ezberlemiş gibi yanıt veriyor..
“Metro hattı bittiğinde...”
Bu arada kentin merkezi de gün geçtikçe sıkışıyor.
En son viyadüklerin liman içine alınma çalışmaları tuz biber oldu. Bu sıkıntının hiç değilse süresi belli, 7 ay kadar sürecek. Ya sonra merkezde trafik düzelecek mi?
Hayır...
Metro’nun ardına sığınmış gidiyoruz. Bu kentin merkezi, bir çiçek dikmek, bir de Telekom çalışmaları için, o da alt yapı koordinasyonu tam sağlanamadığından “yap-boz-yeniden yap”larla şantiyeye dönüyor.
Peki merkezde nasıl çözülecek trafik sorunu?
Belediyeye çözüm ne olacak diye sorsanız da fark etmiyor; ezber aynı; “Metro tamamlandığında”
* * *
Ne yazık ki hayır..
Metro Projesi yani Üçyol- Üçkuyular hattı bitince de ana arterlerde trafikte değişen çok şey olmayacak.
ESHOT’un elindeki eski otobüsler hantallık yaratıyor. Hantallıktan öte, körüklü otobüsler trafiği felç ediyor.
Artık çağdaş kentlerde körüklüler yok.
Caddeler dar. Çoğu zaman sana yeşil ışık yansa da geçemiyorsun. Geçeceğin yolun ortasında bir körüklü duruyor. O geçip gidinceye kadar yeniden kırmızı ışığı bekliyorsun.
Yeni otobüs alınıyor mu? Hayır o da yok.
İyi de kentin ana merkezinde Alsancak, Basmane, Montrö, Kahramanlar, Yenişehir arasında metro yok ve hiç olmayacak.
Metroya sonradan eklenmesi planlanan ek hatların da bu merkezlerle bağlantısı olmayacak ve kimbilir ne zaman tamamlanacaklar?
* * *
Kent merkezinde trafiği rahatlatmak için ufukta bir proje daha görünüyor, Tramvay Projesi...
Gerçi uzun süredir ufukta durdu kaldı.
Büyükşehir Belediyesi daha önce hedeflese, en azından Fahrettin Altay- Halkapınar hattı bugün bitebilirdi.
Nihayet bir iki yıl önce...
Fahrettin Altay-Halkapınar, Karşıyaka Alaybey-Mavişehir ve Buca-Şirinyer-Tınaztepe Kampus hatlarında toplam 28.5 kilometre uzunluğundaki Tramvay Projeleri için çalışmalar başlatıldı.
* * *
Gelelim bugüne. Tramvay Projeleri ve fizibilite raporları DLH’ye gönderildi. Projenin yapımında dış kredi kullanılacak ve bunun için DLH’nin onayının ardından raporların DPT’ye gönderilmesi gerekiyor. DLH heyeti incelemesini yaptı. Onay vermesi halinde raporları Devlet Planlama Teşkilatı’na (DPT) gönderecek. Bakanlık raporları DPT’ye henüz teslim etmedi. Eğer sorun yoksa bu proje neden bekletiliyor?
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’dan İzmir Limanı’nda yatırımları hızlandırmasını sık sık talep ederken, Tramvay Projesi unutuluyor.
* * *
Tramvay, çözümün sadece bir yönü.
Kent merkezinde trafik keşmekeş ve her geçen gün daha kötüye giderken, alternatif çözümler hızlandırılmalı. Acil alt geçit projeleri, aç kapa tünelleri, yeni kavşak düzenlemeleri olmalı, yeni ve çift katlı otobüsler alınmalı. Vapur seferleri artırılmalı, çağdaş gezinti tekneleri getirilmeli ya da başka çözüm modelleri yaratılmalı. En az 10-15 yıl, gelecek düşünülerek çözümler ortaya konulmalı.
Açıkçası, her “Trafik sorunu” denildiğinde açılan ağızları kapatmak için “Metro çalışmalarımız sürüyor” demekle, işin içinden sıyrılma zamanı artık bitiyor.

Tentelerle didişmek çözüm mü?
Kordon’daki tente savaşında iş çığırından çıktı. Bizim tek Kordon’umuz, Kordon’da ise kavgalı iki taraf var. Kimin haklı kimin haksız olduğu ne fark eder, neyin doğru olduğu önemli. Ne Kordon’da oturanları içeri tıkmak çözüm ne de fırsatı bulduğunda tüm Kordon’a masa sandalye atmak, ucube tentelerle güzelim Kordon’u kapatmak.
Kim, “Tek taraf haklı” derse bu işte yanılıyordur...
Büyükşehir Belediyesi, Mimarlar Odası ve ilgili kurumlarla biraraya gelerek özel projeler çizdirse, esnafa da birkaç alternatifli bir model sunsa ve bu konu kapansa artık. Aynı şey seyir terasları için de geçerli.
Bu Ortaçağ tartışmasını daha ne kadar izleyeceğiz?
Kente yeni projeler, çağdaş projeler gerekiyor derken hep aynı tartışmaları izlemek üzüyor.

BLOGMUHARREM BAŞKOL: İzmir’de bir çalışana bir emeklinin düşmesi bence başlı başına araştırılması gereken bir konudur. Oğlum bu yıl işletme fakültesini bitiriyor ve ben kendisine “İstanbul’da yaşamalısın” derken içim acıyor ama başka çaremiz yok. En azından deneyip öyle dönsün kente.