CUMHURİYET'in 75. yıl kutlamalarına başka bir anlam da katan tarihi deklarasyonla bir anlaşmanın imzalanması oldu.
Türkmen doğalgazı anlaşması ile Hazar petrollerinin Türkiye üzerinden dünya pazarlarına taşınmasına imkan sağlayan deklarasyon Ankara'da onaylandı.
Türkiye adına Cumhurbaşkanı Demirel ile Başbakan Yılmaz, Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan ve Özbekistan cumhurbaşkanları deklarasyonu imzaladı.
ABD Enerji Bakanı Richardson ise gözlemci olarak imza attı.
Doğalgaz içinse Demirel ve Türkmenistan Cumhurbaşkanı Saparmurad Türkmenbaşı anlaşmayı imzaladılar.
Türkiye böylece beş kardeş ülke ile çok önemli bir bağla bağlandı.
Bakü - Ceyhan hattı için siyasi kararlılık ortaya konuldu.
Boğazların korunması gereği vurgulanmış oldu.
* * *
TÜRKİYE; Cumhuriyet'in 75. yılında, hem askeri, hem ekonomik, hem siyasi alanda pek de farkına varmadığımız kadar güçlü olduğunu ortaya koyuyor.
Global krize, bölgesindeki çalkantılara rağmen Türkiye Cumhuriyeti etkinliğini koruyabiliyor.
Bu, Atatürk'ün emanetine ihanet edilmediğini gösteriyor.
Askeri açıdan, son Suriye olayı bunu gösterdi.
Avrupa Birliği'nde lehimizdeki gelişmeler dikkat çekici.
Önceki günkü Bakü - Ceyhan hattı deklarasyonu da hem ekonomik, hem siyasi açıdan Türkiye'nin önemli bir başarısı değil mi?
* * *
75. yıl Türkiye için bir dönüm, bir atılım noktası olabilir.
Türkiye pek de farkında olmadığı gücünü daha da rasyonel kullanabilir.
Plana, projeye dayanan yeni ufuklar çizebilir.
Atatürk 75 yıl önce "tam bağımsızlık" dediği zaman siyasal bağımsızlığın yanında özellikle ekonomiyi de kapsayan bir bağımsızlıktan söz ediyordu.
Örneğin; onun ekonomik açıdan elimizi kolumuzu bağlayan kapütilasyonlar için söyledikleri bunu gösteriyor:
"Kapütilasyonların Türk milleti için ne derece nefret edilecek bir şey olduğunu size anlatamam. Bunları başka biçim ve adlar altında gizleyerek bize kabul ettirmeye muvaffak olacaklarını düşünenler ve hayal edenler, bu konuda pek çok aldanıyorlar. Zira, Türkler kapütilasyonların devamının kendilerini pek az bir zamanda ölüme sürükleyeceğini çok iyi anlamışlardır. Türkiye, esir olarak mahvolmaktansa, son nefesine kadar mücadeleye ve savaşmaya azmetmiştir."
Bugün Türkiye; üreten, tüketen, ihraç eden Avrupa'nın en genç nüfusuna sahip 65 milyonluk dev bir ülke.
Başbakan Yılmaz dün bunu: "Türkiye, dünyanın 16'ıncı büyük ekonomisi" diyerek ifade ediyordu.
75. yıl kutlamaları Türk halkının Cumhuriyet'e ne derece bağlı olduğunu ve atılım için arzu içinde bulunduğunu sergiledi.
Bu yeni bir başlangıçtır. Cumhuriyet'in siyasi, ekonomik, sosyal ve demokratik içeriğinde çağa uygun sıçramalar için yeni bir adım noktasıdır.
Yönetenlerin toplumun mesajını iyi algılamaları gerekiyor.
Yazara E-Posta: D.Heper@milliyet.com.tr
