Ülkede üç grup var. - Bölücü. - Şeriatçı.
- Türkiyeci.
Bu Türkiyecilerin içinde Kürt kökenli, Laz kökenli, Çerkez kökenli, Arap kökenli, yani her kökenden kardeşlerimiz var.
Bunlar bir bayrak, bir toprak, bir vatan ve bir ülkede birleşip, bizim üst kimliğimiz Türktür, biz Türkiyeliyiz, diyorlar.
Ne zaman?
Yıllardır.
Bu Türkiyeliler içinde dini bütünler var. Yani, ben Müslümanım ve şartlarını da yerine getiririm, diyenler var.
Müslümanlığın bütün şartlarını yerine getiremeyen diğer Türkiyeli kardeşlerimiz de bu mütedeyyin kardeşlerimize saygı duyuyorlar.
* * *
Ya ötekiler, yani özellikle birinciler. Onlar Türkiye'yi parçalamak için çaba harcıyorlar. Türkiye'yi yeni bir Yugoslavya yapmak istiyorlar, bunun için fırsat kolluyorlar. Ve son günlerde çok hızlandılar.
Onları açıkça destekleyen, eli kalem tutan bir takım da var.
Onları maddi ve manevi olarak destekleyen, dış güçler de var. Belki de bu yüzden bölücüler pervasızlaştı.
* * *
Bakın, Başbakan açıkça, "Ya sev, ya terk et" demediği halde günlerder o bunu demiş gibi bu cümle tekrar edilmiyor mu?
Böylece Güneydoğu halkı tahrik edilmek isteniyor. Birlik beraberlik aleyhine propaganda yapılıyor. Oysa Başbakan'a Güneydoğu'ya gelme diyen DTP'liler değil mi? Bu davranış "hem suçlu hem güçlü" lafını hatırlatmıyor mu?
Almanya'da Türkiye'nin düşmanı dış güçler bir toplantı düzenliyor. Burada konuşan DTP'li bir belediye başkanı hanım ve bir DTP sorumlusu yalanla insanımızı kışkırtmak istiyor.
"Dersim'de soykırım", "Atatürk yaşasaydı, Kürt soykırımı nedeniyle yargılanırdı", "Güneydoğu'da iller hapishaneye benzer".
Daha neler neler...
Hepsi yalan değil mi?
* * *
Herhalde emir geldi ve yeni bir talimata kadar çocukların taşlamasına ara verildi.
Hepsi tahrik amaçlı değil miydi?
Bakın, Anayasa'nın değiştirilemez maddeleri de değiştirilebilsin deniyor.
Bu istek gerçekleşirse Türkiye'nin başına kim bilir neler gelecek, düşünebiliyor musunuz?
* * *
Peki, bu iş böyle mi gidecek?
Hayır.
Gitmemeli. Gidemez...
Türkiyeliler, Türkiye'nin kaderine hâkim olmalı.
Ama şunu da söyleyelim.
Türkiye'de bir etnik çatışma ortamı henüz yok. Bilakis birlik, beraberlik yaşanıyor.
PKK'nın, DTP'nin, dış güçlerin ve bazı aydın geçinenlerin bilerek veya bilmeyerek bölücülük gayreti Türkiyeliler tarafından boşa çıkarıldı, çıkarılacaktır.
ALEVİLER
Türkiye'de klasik, değişmeyen sorunlar vardır, bunlardan biri de "Alevi sorunu". Bu sorun zaman zaman alevlenir. Bugünlerde de öyle. Bu köşeyi izleyenler bilir, bu konuda çok yazı çıktı.
Bunların çoğu Aleviliği çok iyi bilenlerle konuşularak yazılmıştı. Sonunda şunu söyledik: "279 Alevi derneği var. Her kafadan bir laf çıkıyor. Bu önemli sorun böyle çözümlenemez. Alevilerin esas temsilcileri bir araya gelsinler ve Alevilik konusunda, son kararı versinler. Alevilik nedir ve ne istiyor?"
CHP ve örtü
Türban simgedir, siyasi simge, şeriatçılık simgesi. AKP, türbanı çeşitli şekillerde destekledi, destekliyor.
Ama başörtüsü simge değildir. Eskiden beri Türk kadınları örtünür. O bir âdet, anane haline gelmiştir. Bu örtünün altından saçı görünenler ekseriyettedir.
İşte, CHP bunlarla dosttur, dost olmalıdır. Bunları dışlamaması doğaldır.
BOŞLUK
Sağ-sol var, merkez yok
Türkiye'de siyasi boşluk var. Bunu yıllardır söylüyoruz.
Türkiye'de merkezin sağında AKP var. Merkezin solunda da CHP.
Kim ne derse desin imaj bu.
Peki merkezi kim temsil ediyor?
DP, AP, ANAP, DYP gitti onların yerini alan bir parti gelmedi. Yani merkez boş kaldı.
Yalnız parti mi, lider de yok.
Niye "lider" diyoruz?
Çünkü, Türkiye "lider sever" bir seçmene sahip.
Parti onun etrafında oluşuyor. Lider yoksa parti de yok.
Bu sıhhatli mi? Sıhhatli veya sıhhatsiz, Türkiye'nin gerçeği bu.
Son denemelere bakın sözümüzün pek de yanlış olmadığını anlarsınız. Mehmet Ağar ve Erkan Mumcu merkeze lider olabildi mi? Olamadılar. Daha doğrusu bir imkânı yok ettiler. Türkiye'ye de yazık ettiler.
"İnsanın kendini bilmesi kadar büyük erdem yoktur" sözü bir kez daha doğru çıktı.
Öyleyse ne yapmalı? Türkiye'de merkezi acele diriltmeli.
Bakın mahalli seçimler kapıya dayandı.
Yayımlanan son ankete göre ise, AKP'nin alacağı oy yüzde 34.3, CHP'nin yüzde 13.9, kararsızların oyu ise yüzde 24.
Yani iyi bir kadro ve lider ile bir merkez parti iktidara bile gelebilir.
Ama önce Türkiye'de bazı kişilerin acele bir araya gelmesi gerekiyor. Türkiye'nin buna ihtiyacı var.
TV’LER
Her şey konu oldu
TV'ler halkı bazı şeylere alıştırdı.
Önce açık oturumlara, sonra dizilere, şimdi "dest-i izdivaç" programlarına.
Eskiden olsa koca koca adamların, kadınların, aleni eş seçmelerini en azından acayip karşılardık. Artık seyrediliyor.
Üstelik bu programı takdim edenler arasında rekabet var. Mesela, Semra Hanım da, Huysuz Virjin de bu programların takdimcisi, ama galiba en iyisini Star TV'deki Esra Erol yapıyor.
* * *
Bir yıl önceyi hatırlıyorum. Hatta yazdım galiba... Bir TV ekranında oturmuş eski bir TV müdürü, ve bir dizi yazarı ahkâm kesiyorlar. "Avrupa Yakası artık biter. Yazacak konu kalmadı ki" diye.
Oysa şu kadar oyuncusu ayrıldığı halde işte Avrupa Yakası hâlâ en çok seyredilen komedi dizisi...
Bugün o kişiler ne diyor acaba?
* * *
TRT her konuda "tartışma" atağına geçti. Ama siyasi tartışmaları görüş farklılığı olan kişilere yaptırsa daha doğru olmaz mı?