Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye’de 76 milyonun birlik, beraberliği gerek.
Ben 50 yıllık gazeteciyim. İstanbul’da doğdum, büyüdüm, halkın içinde.
Askerliğimi İstanbul’da yaptım. Hem de 24 ay ve Amerika’nın atom üssünde. Yıllarca İstanbul Üniversitesi’nde gençlerin arasında oldum, onlara deneyimlerimi anlattım. Ve onların görüşlerinden de istifade ettim.
Yani, yaşantım istesem de istemesem de hep olayların ve halkımızın içinde geçti, geçiyor.
Ama hayatım boyunca bugünkü gibi bölünmüşlük görmedim...
Türkiye’deki 76 milyon kişi kesin olarak bölündü.
Bu bölünme Türkiye için kanser etkisinde.
Türk-Kürt, Alevi-Sünni, devlet-paralel devlet, bizden olan ve bizden olmayan, solcu-sağcı, muhafazakâr-liberal, dinci-laik, başörtülü-başı açık, bizim gazetecimiz ve bizim karşımızdaki gazeteciler. 76 milyon bölük pörçük.
Artık Erdoğan’dan beklenen 76 milyonun birlik ve bütünlüğünü, kardeşliğini sağlaması. Türk-Kürt-Ermeni-Yahudi-Rum-Çingene- Hıristiyan dememesi, denmemesi, yani ayırıcı konuşulmaması birleştirici olunması. Cumhurbaşkanının davetlerinde her gazete ve gazetecinin yer alması. Akreditasyon uygulamasına son verilmesi.
H H H
Bir bakıma, işte beklediğimiz “ümit” doğdu.
CHP Genel Başkanı “IŞİD için cumhurbaşkanı davet ederse gidip konuşurum” dedi.
Oysa Kılıçdaroğlu bir süre önce “savaş durumu hariç Cumhurbaşkanı Erdoğan’la konuşmayacağım” demişti.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu yeniden CHP başkanı seçildiği için tebrik etti.
Kılıçdaroğlu da cumhurbaşkanına teşekkür etti.
Belki de bu ilk adımdır. Olsun. Ben bölünmüşlüğün sonunun geleceğinden ümitliyim.
H H H
Tekrar edeyim.
76 milyon nüfuslu ve geldiğimiz bugünkü durumda dünyanın güçlü devletlerinden biri, küresel güç olmalıyız.
Ama bizim yani Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü olmasını istemeyenler var.
Güçsüzleştirmenin en kolay yolu da 76 milyonu bölmek.
İşte bu yapılıyor.
Ve bizim bazı politikacılarımız bu kirli amaca bilmeden alet oluyor.
Artık yeter.
Birlik, beraberliğimize toz kondurmayalım.
Napolyon ne demiş:
“Benim sülalem benle başlar.” Etnik ayrımcılığa en iyi cevap bu değil mi?
Diğer ayrımcılık sebeplerini de artık yok farz edelim.
Düşmanlarımızı sevindirmeyelim.

Haberin Devamı

YARIŞ

Haberin Devamı

Ve yandaşlık

Gazetecilik, bir bakıma yarıştır.
Ve o yarıştaki hız, bazen kazalara da neden olur.
Bu kazalar başımıza geldi, bazısı son anda önlendi.
Ankara için hazırlanan Milliyet’in birinci sayfa kalıbına, rahmetli Turhan Ağabey’in (Turhan Aytul) ısrarıyla “Faruk Gürler Cumhurbaşkanı” manşetini koyup yolladık.
Oysa, Gürler cumhurbaşkanı olamadı. Neyse ki, o manşet Ankara’da gazete basılıp dağıtılmadan değiştirildi. Her an vefatı beklenen ağır hasta bir büyüğümüz için, önceden ölüm haberini veren 1. sayfa yaptık. Bu sayfa bölgelere yollandı. Ölüm haberi gece yarısı da gelse rakiplerden önce, ölüm haberi verilsin diye. Ama uykumuz kaçtı. Ya ölümden önce bu sayfa yanlışlıkla kullanılırsa, diye.
Yanlışa can kurban ama artık günümüzde yarış için yanlış ihtimali de azaldı, maalesef “yandaşlık” için yarış değil yanlış(!) başladı. Yani bilerek, olmayan olayları olmuş gibi göstermek. Buna da bu mesleği gerçekten sevenler ve doğruyu takdir eden okuyucular engel olacak.
“Yandaşlık” da bölünme gibi tarihe gömülecek, gömülmeli. Başka yolu yok...

Haberin Devamı

GÖÇMEN

ABD yardım etmeli

Amerika IŞİD’i karşısına aldı. Bir bakıma savaş ilan etti. IŞİD’in insanları öldürmekten başka amacı yok, diyor.
Peki, iyi ama, IŞİD yüzünden evini barkını terk edenler ne olacak? ABD’nin onlarla ilgisi var mı?
Mesela “Ezidiler” dağdan iniyor, yürüye yürüye Türkiye sınırına geliyor. Çoluk çocuk, hasta, ihtiyar, Türkiye onları misafir kabul edip, yatacak yer ve yiyecek sağlıyor, tedavi ediyor.
Bu kolay mı?
Bir de Türkiye’de 2 milyona yakın Suriyeli var.
Türkiye onlarla da meşgul. Yani, Türkiye para harcıyor.
İşte ABD, Ezidiler ve Suriyeli göçmenler için Türkiye’ye yardım bütçesinin ağzını açmalı. Açmalı ki ben ABD’nin insan sevgisini, terör düşmanlığını anlayayım.

Anlayana sivrisinek saz...

* Gülben Ergen nikâhta gelinden daha çok ağladı.
Onun yerinde olamadığı için herhalde.
* Tarkan, açık hava konserlerini göbek atarak bitirdi.
9 günde 10 milyon kazansan sen de göbek atardın.
* Fulden Uras sahnede evlilik teklifi alınca gözyaşlarına hâkim olamadı.
7 yıl bu anı bekledi de...
* TRT Sergen’e ayda 200 bin lira maaş veriyor.
TRT neden adam olmaz anlaşılıyor mu?
* Katar Emiri Şeyh Temim çok tutumlu.
Öyle olmazsa çorapsız ve terlikle gezer mi?
* Bakan Çelik, etnik harita yaptırıyor.
Bölünmeye çanak tutmak buna denir.
* Sezen Aksu müziği artık bırakıyor. “Ben bile kendimi dinlemek istemiyorum” diyor.
E tabii 40 yılda serçe serçe olarak kalır mı?
* “70 milyon artık kavgadan bıktı”!...
Bunu sen mi söylüyorsun Kılıçdaroğlu?
* Oyuncu Sinem Öztürk 1 yıllık eşinden, Ali Sunal’la olan ilişkisi yüzünden boşanıyormuş.
Doğruysa “çüş” derim. Daha 1 yıl be... Ama doğru olmaz...