Sonra Tayyip Erdoğan Bush'la buluştu, konuştu.* * *GENELKURMAY Başkanı'nın sözlerinin ana teması, hep tekrarladığımız gibi, daha çok Türkiye'nin iki olmazsa olmazından birincisi olan laiklik üzerineydi.Genelkurmay Başkanı'nın konuşması, Türkiye'nin bölünmesini isteyenlere de ağır cevap teşkil ediyordu.Binlerce dini kurs, küçücük kızların bile başlarını örtmeleri, bazı ders kitaplarındaki hurafeler, Çarşamba'da yaşam ve bazı AKP'lilerin konuşmaları, bir kısım yetkili AKP'lilerin tutumları ve laikliğin tarifini isteme gibi istihza da kokan talepler. Yurtta cemaat, tarikat örgütlenmesi ve bazılarının Kuran hükümlerinin hayati şekillendirmesini istemeleri... Bunlar Türkiye'de laikliğin tehlikede olduğunu göstermiyorsa neyi gösteriyor. Bu tehlike yakın olabilir, uzak olabilir. Ama vardır. İnkâr edilemez.Genelkurmay Başkanı Büyükanıt'ın şu cümlesi belki de tüm konuşmasının özetiydi:"Türkiye'nin temel niteliklerini aşındırma gayretleri devam ediyor."Bundan Tayyip Erdoğan'ın Çankaya adaylığının da tehlikede olduğu anlamı çıkmaz mı?Seçmenin yüzde 26'sının, oy kullananların yüzde 34'ünün onayını alan biri, "Türkiye'nin temel niteliklerinin aşındırılmasına" göz yumuyorsa veya bu onun döneminde oluyorsa nasıl olur da Çankaya'ya çıkabilir?Peki, Büyükanıt siyaset mi yapıyordu? Hayır askerin siyaset de, darbe de yapma devri Türkiye'de geride kaldı.O Anayasa'nın laiklik gibi hükümlerini savunuyordu. Bu onun göreviydi.* * *ÖNEMLİ olayların ikincisi Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Bush'la buluşmasıydı.Bu buluşma, çok şey bekleyenler için, "dağ fare doğurdu" demekti.Erdoğan Washington'a gitmeden önce Amerika'da PKK sorununa kesine yakın bir çözüm bulunacağı sanılıyordu. Anladığıma göre, Erdoğan da bu görüşteydi.Oysa ABD Başkanı'yla konuşmada PKK konusu beklendiği gibi geçmedi. ABD Başkanı'nın açıklamasında ise PKK hiç yoktu.Bunu, Erdoğan kendine göre izah ettiyse de kimseyi inandıramadı.ABD'li subayların NATO toplantısına bile getirdikleri, bölünmüş Türkiye haritası ortadayken, Bush'un açıklamasında, PKK'dan söz etmemesi anlamlıydı.* * *BU iki önemli olay Türk tarihindeki yerini aldı. Ama bu olaylar burada bitmedi. Bunlar başlangıçtı, nasıl gelişeceklerini önümüzdeki günlerde göreceğiz. TÜRKİYE için çok önemli iki olay meydana geldi. Önce yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt isim vermeden hükümete veryansın etti. Başbakan ve hükümeti salladı... Buna da şükür.Neye?ABD'ye bol miktarda ihracata başlamışız ya ona...ABD'den teknoloji ithal ediyoruz ama ABD'ye ihracatta aynı şekilde cevap veremiyoruz.Bunun için üzülmeyin, artık bizim de ihraç malımız, 'lahmacun'umuz var. LAHMACUNUMUZ İYİ Kİ VAR... Bayramda bazı sanatçıların alacağı ücretler belli oldu.Mustafa Sandal: 100 bin YTL. Ebru Gündeş: 75. Gülben Ergen: 70. Hülya Avşar: 70. Nilüfer: 60 bin YTL. Ya Tarkan'la Sezen Aksu'nun istedikleri konser ücretleri ne kadar?200 bin ile 130 bin YTL.Memur ve işçiler neredesiniz? Vergiciler de... Vergiciler neredesiniz? CHIRAC "Türkiye'ye yeni kriterler getirilemez." AB'nin, Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'a verdiği tokat gibi cevap bu. Chirac, Ermenistan'ın başkenti Erivan'da konuşurken Ermenilere, halk tabiriyle "yağcılık" yapıyordu."Türkiye'nin soykırımı kabul etmesini, yoksa AB'ye tam üye olamayacağını" söylüyordu.Kim bu Chirac?Soykırım şampiyonu Fransa'nın cumhurbaşkanı değil mi?Kendilerinin yaptıklarını ne çabuk unuttu da Türkiye'ye akıl vermeye kalktı.Kuzey Afrikalıları Dünya Savaşı'nda cepheye süren ve ölümlerinden sorumlu olan o Fransa değil mi?Afrikalı askerlere, 2. sınıf insan muamelesi yapıp emekli Fransız askerlere ve malullerine göre az maaş bağlayan o Fransızlar değil mi?Afrika'da yıllarca sömürgeciliğin en adisini yapan o Fransa değil mi?"Ermeni soykırımı yoktur" demeyi yasak haline getirmek için Fransız hükümeti bu ayın 12'sinde görüşülecek tasarıyı Temsilciler Meclisi'ne getirmedi mi? Bu Paris'in nasıl bir özgürlükten (!) yana olduğunu göstermiyor mu?Uzatmayalım... Şunu söyleyip konuyu kapatalım.Chirac, Erivan'da, ziyaret ettiği Ermeni soykırım anıtındaki deftere, "Unutma" diye yazdı.Evet Başkan, biz Türkler de sizin yaptığınızı unutmayacağız. Seni unutmayacağız CHP NEREYE? "Siyaset alternatifsiz" derken yanlış mı söylüyoruz?İktidarda AKP var, karşısında yani iktidara aday 2. bir parti var mı?Oysa seçime şurada ne kaldı?Muhalefet toparlanmalı ve iktidara aday olmalı. Ama anketler bu konuda bir gelişme olabileceğinin ipuçlarını vermiyor.Bunu, Başbakan'ın itirafları içinde de görmek mümkün:"Oyumuz ilk defa indi ve kararsızlar ilk kez yüzde 32'ye çıktı..."Kararsızlar yüzde 32'ye çıkacağına bu oyların büyük bir kısmı ana muhalefet partisi CHP'ye gidemez miydi?Gidebilirdi.Ama gidemiyor, gitmiyor. Öyleyse CHP'nin başını iki elinin arasına alıp düşünmesi gerekmez mi? "Acaba biz nerede yanlış yapıyoruz? Acaba kararsızlar artıyor da bizim oyumuzun o oranda arttığı müjdesini biz neden alamıyoruz. Biz neden tek başımıza iktidara aday değiliz..."Baykal, Kocaeli'nde üniversite öğrencilerine konuşuyor ve bir kurtarıcı olarak karşılanmıyor. Tam tersine tepki de alıyor.Siyasi partilerin amacı iktidar olmaktır.Bunun içinse alternatif projeler gerekir. CHP'nin Türkiye için projeleri var mı? dheper@milliyet.com.tr İktidar bu tarafta
