Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Cumhuriyet Halk Partisi, Baykal'ın eliyle kaza kurşununa kurban gitti.
       Şimdi adı var, ama Meclis'te temsilcisi yok.
       Yüzde on barajını aşma amacı yeni bir genel seçime kaldı.
       O seçimse bir gün sonra mı olur, bin gün sonra mı Allah bilir.
       Ama anladığımız kadarıyla CHP'liler umutlu, seçim ne gün olursa olsun tedbirli olmakta yarar var düşüncesindeler.
       Tedbir ne?
       Başbakan Ecevit'in iddia ettiği gibi HADEP'le işbirliği mi?
       * * *
       HADEP yasal bir parti.
       Güneydoğu'da diğer partilerin bıraktığı boşluğu o dolduruyor.
       Onun "etnik" bir yanı olduğunu herkes biliyor. Bir etnik grubun partisi gibi davranıyor. Ve o kimliğe dayanıyor, öylece oy alıyor.
       Hükümetlerin, diğer partilerin Güneydoğu'ya ilgisi bugünkü gibi rölantide gittikçe, daha doğrusu ilgisizliği sürdükçe HADEP varlığını hissetirecek demektir.
       HADEP'in Türkiye çapında oy oranı yüzde 4'ler civarında. Ama Güneydoğu'da özellikle 7 ilde aldığı oy yüzde 60'lara varıyor.
       Ama Türkiye genelinde yüzde on barajını aşamadığı için HADEP'in Meclis'e girmesi mümkün olamıyor.
       CHP'nin de baraj sorunu var.
       Öyleyse iki parti uzlaşıp anlaşırsa bazı CHP'liler ve bazı HADEP'liler Meclis'e girebilir.
       Teferruat önemli değil, sonuç önemli. CHP de, HADEP de Meclis'te olmak istiyor. Bu da en tabii hakları.
       * * *
       HADEP yasal bir parti ama etnik farklılıklara dayanan bir tercihi kullandığı için ona bölücü gözüyle bakanlar da var.
       Ama kim ne gözle bakarsa baksın, diğer partiler gibi yasal sınırlar içinde kalıp yüzde on barajını aşarsa Meclis'e girmesine kimse engel olamaz.
       Ama barajı aşamayacak bir partinin temsilcilerini elinden tutup Meclis'e sokmak milli iradeyi saptırma sayılmaz mı görüşü de var.
       İnönü'nün HEP için yaptığı hala onun siyasi kariyerinin en defolu noktası olarak anılmıyor mu?
       Bugün yöneticilerinin sık sık, "ilk seçimde birinci partiyiz" diye şimdiden iktidarlarını ilan ettikleri bir ortamda CHP'nin böyle uzlaşmalara ihtiyaç duymasına inanmak da kolay değil.
       Tüm bu satırlardan sonra CHP Genel Başkanı Öymen'in bu konudaki sözlerine yer vermemek haksızlık olur:
       "Şunu kesinlikle söylüyorum ki; CHP'nin hiçbir partiyle siyasi işbirliği yoktur ve CHP böyle bir arayış içinde de değildir...
       Devletin istihbarat kaynakları istedikleri kadar bizi izlesinler. Bizim gizlimiz, saklımız olamaz."



Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr