Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ama önemli olan sonuç. Eski bayramlara göre ölümlerde azalma yok.Türkiye trafik kazalarını makul seviyeye indirmeyi başaramıyor. Çok kayıplı kazalar ocak söndürmeye devam ediyor. Özellikle de kamyon ve otobüsler ölüm makinesi gibi çalışıyor. Her bayramda olduğu gibi bu bayramda da trafik terörü onlarca can aldı. 85'i bayram süresinde olmak üzere, 10 günlük tatil boyunca 200'e yakın kişi yollarda trafik canavarına kurban gitti...* * *Bizim insanımız motorlu araca henüz intibak edemedi. O yönde etkili eğitim çabası da yok. Aslında Türkiye'nin başka ülkelerle mukayese edildiğinde motorlu araç fakiri olduğu görülüyor.Yani sorunun nedeni araç çokluğu değil.Asıl sorun sürücüler.Bir araştırmaya göre, Türkiye'de ağır vasıta sürücülerinin yüzde 51,6'sı ilkokul mezunu, yüzde 15,8'i ortaokul terk, yüzde 12,7'si ise ortaokul mezunu.Ve ağır vasıta şoförlerinin yüzde 43,3'üne "trafik denetimi" sözü "rüşvet"i hatırlatıyor.* * *Bayramda en feci kaza bir aileden 9 kişinin ölümüyle meydana geldi.Erzurum-Çat karayolunun 10. kilometresinde yolcu otobüsü ile bir otomobil çarpıştı. Otobüsün altında 20 metre sürüklenip şarampole devrilen otomobilde bulunan aynı aileden 4'ü çocuk 9 kişi yaşamını yitirdi. Bu kazanın fotoğrafları bakılacak gibi değildi.Bakalım "yeni trafik kanunu" bu ölümlü kazalara engel olabilecek mi?* * *Yollarda dikkat ediyorsanız motosikletler arttı. Peki onlar için özel bir şerit düşünülüyor mu?Bugün motosikletler, diğer araçların, otomobillerin, minibüs, otobüs ve kamyonların arasına girip çıkıyorlar. Araçların şoförlerini de şaşırtıyorlar, ama onlara tedbir getiren yok.Mevcut Trafik Kanunu'ndaki trafikte geçiş hakkı sıralamasına göre geçiş üstünlüğünün ambulanslardan sonra otomobilde olduğunu söyleyen Harley Davidson Türkiye Genel Müdürü Ferruh Tanay şöyle konuşuyor: " Motosiklet son sıralarda yer alıyor. Değişmesi planlanan Trafik Kanunu ile geçiş üstünlüğü konusundaki bu yanlışlık da düzeltilecek."Peki, geçiş üstünlüğündeki yanlışlık düzeltilecek de, bu, motor kullananların diğer araçların sağından solundan tehlikeli bir şekilde geçmesine engel olacak mı?* * *Piyasanın nabzını tutan Erkan Çelebi rakamlara dayanarak "motosiklette satış patlaması yaşandığını" söylüyor. Temmuz ve ağustos aylarında yaşanan talep patlamasıyla motosiklet satışları 300 bine ulaştı. Pazarın bir anda 700 milyon dolarlık hacme çıkmasında, fiyatların bisikletlerin düzeyine inmesi etkili oldu. Ayrıca bankaların motosiklet kredilerinde vadeyi 60 aya kadar çıkarmaları, faizleri düşük tutmaları da bu canlılıkta önemli rol oynadı.Bisikletten ucuz motosikletlerin piyasaya sürülmesiyle birlikte iki ayda satılan motosiklet sayısı, geçen yılkinin tamamını aştı.Peki şimdi ne olacak?Bir bayramda 85 kişinin ölmesine göz yuman yöneticilerimiz tedbir olarak Trafik Kanunu'yla yetinirlerse daha çok insanımızın kazalarda öleceğini bilmezler mi? Henüz bayram başlamadan trafik kazaları çığ gibi geldi. Tabii bayramdan önceki ve bayram günlerindeki hava şartlarının olumsuz etkisi göz ardı edilemez. Pazar saat 13.00 haberleri. Bir haber kanalında haberler tam 5 dakika sürüyor. Geçiyoruz normal bir kanala, haberler 21 dakika. Bu ne biçim haber kanalı? Dünyada haber mi yok? Yoksa kanalın yöneticileri toptan bayram tatiline mi çıktılar? Allah uyandırsın AVRUPA'DA Avrupa'da ikinci sınıf insan gözüyle bakılan 12 milyon Müslüman göçmen var. Şimdi yangının başka Avrupa ülkelerine sirayetinden söz ediliyor.Zaten, Belçika ve Almanya'ya sıçradı bile. Belçika, Sabancı cinayeti sanığı Fehriye Erdal'ı koruyan bir ülke. Şimdi terör başka bir şekilde de olsa onun sınırlarına dayandı. Bakalım, Türkiye söz konusu olunca terörün savunuculuğuna soyunan Belçika ne yapacak?Bunu boşuna sormuyoruz. Ülkeler Avrupalı da olsalar, özgürlüklerin şampiyonu da kesilseler gün geliyor icaba göre hak ve özgürlükleri kısıtlayabiliyor.Fransa gibi.İşte Fransa'da böyle bir yola sapıldı ve aşağı yukarı 50 yıl önce kabul edilen ve kişilerin özgürlüklerini sınırlayan bir kanun küflü sandıklardan çıkarılıp, yürürlüğe kondu. Bakalım özgürlük şampiyonu Paris'in özgürlükleri kısması yangını söndürmede işe yarayacak mı? Özgürlüklerin kısılmasından medet umansa Türkiye'ye karşı olan bir isim: Gizli ırkçılığı su yüzüne çıkan Sarkozy.Fransa'nın İçişleri Bakanı ve ileride Fransa'nın kaderi onun elinde olacak. Ama şimdi aşağıladığı göçmenler tarafından istifası isteniyor.Gün doğmadan neler doğar. Doğrusu bir Türk vatandaşı olarak ben bu istifadan memnuniyet duyarım.Fransa olaylarında binlerce araç ateşe verildi, bazı polisler yaralandı ve bazı ülkeler Fransa'ya gitmeyi tehlikeli ilan ettiler.Başbakan Erdoğan da "Bu yangında sosyoekonomik ve psikolojik sebepler vardır. Türban Paris'teki yanlışlardan biridir. Medya sözlerimi değiştirdi" dedi. Cümlelerini sanki düzeltti. Başbakan tekzip mi etti, tekrar mı? Doğrusu açıkça anlaşılamadı.Bu yangın diğer Avrupa ülkelerine sirayet eder mi? Bekleyip göreceğiz. Ama bildiğimiz, gördüğümüz ve adeta emin olduğumuz bir şey var, Türkiye'ye sirayet etmeyeceği... Yangın genişliyor SERMAYE Devlet Bakanı Ali Babacan yabancı sermaye düşmanlığına karşı çıktı. Aşağı yukarı aynı anda özel teşebbüsün örgütü TOBB'un başkanı Hisarcıklıoğlu, "Yabancılar gelmeli" dedi ve şöyle devam etti: "Yabancı sermaye ekonomimizdeki istikrarı daha da sağlamlaştıracak."Türkiye'yi yatırım için ziyaret eden El Nahyan'ın sözleri de ilginçti: "Dubai Towers haberleri bizi rahatsız etti, yatırımlara köstek olunmamalı."Bu cümleler Türkiye'de yabancı sermaye çekememezliği, hatta kavgası olduğunu göstermiyor mu? Hem de olan emekçi-yabancı sermaye kavgası değil, yabancı sermaye-yerli sermaye kavgası. Ama bu kavga sinsice yürütülüyor. Oysa açıklıkta fayda var, değil mi? dheper@milliyet.com.tr Yerli - yabancı kavgası