Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Doğan HEPER

TÜRKİYE'de, sistemsizliğin sistemi hüküm sürüyor.
Susurluk skandalı, Meclis salonu skandalı, fiyatların dondurulması palavrası, RP'nin kapatılması, Körfez krizi, hepsi hepsi kısa sürede geldi geçti. Türkiye'de gündemi bunlar değiştirdi. Günlerimiz peşpeşe gelen bu konularla doldu.
Borsa indi çıktı, dolar fırladı düştü, faiz dalgalandı.
Çürük zeminde, önemli, önemsiz her olay deprem yarattı.
Sistem sistem olsa, dünya yıkılsa Türkiye'ye bu derece tahripkar etkisi olur muydu?
Körfez krizi bile Irak'tan çok bizi salladı.
"Saddamcılar", "akılcılar" ayrıldı, tutarlı tutarsız demeçlerle yetkililer bile ne derece sistemsizlik içinde olduklarını gösterdiler.
* * *
ŞİMDİ konumuz ne? Gündemde ne var?
"Erken seçim."
Bir süre de Türkiye erken seçim söylentileriyle oyalanır.
Günlerini harcar, karşı düşüncelerle, eleştirilerle, istek ve itirazlarla o konu da gelir geçer.
Yeni bir oyalanma nedeni, vakit harcama konusu bulunana kadar...
* * *
HER şey Türkiye'de kötü gidişin nedeni olabiliyor.
Çünkü kötüye gidişe engel bir sistem yok.
Devlet Bakanı Eyüp Aşık, "Irak ile ABD ve BM arasında yaşanan krizin enflasyonu istenen düzeye indirmeyi geciktirebileceğini" söyledi...
Peki kriz bitti, şimdi tersi olacak mı?
Herhalde olmayacak. Çünkü Başbakan da ondan bir süre önce "Bu yıl enflasyon hedefini tutturmamız mümkün değil" demişti.
Ama işe bakın ki Başbakan'dan bir gün önce Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı, "IMF'yle anlaşma olmazsa enflasyonu yüzde 50'ye, anlaşma olursa yüzde 10'un altına indiririz" şeklinde açıklama yapmıştı.
Şimdi gelin işin içinden çıkın...
* * *
VERGİ Yasası da "curcuna"...
Ama bu curcuna içinde ilginç bir söz var. Onu da önceki gün Sayın Başbakan söyledi. Vergilendirilmesine değinirken faiz gelirinden "haksız kazanç" olarak söz etti...
Hakikaten öyle mi?
Eğer öyleyse bu haksızlığı yaratmada en büyük günah hükümetlerin değil mi?
Bonoyu yaratan kim, repo piyasasını yaratan kim?
Açıkları kapatmak için devamlı yüksek faizle serbest piyasadan para çeken kim?
* * *
ERKEN seçim mümkün olmasa da, günün konusu oldu.
Bir kısmına göre tam zamanı, çünkü; eski RP'lileri yani şimdiki Faziletlileri hazırlıksız yakalamışken yapalım gitsin.
Bazılarına göre ise Fazilet zaten kapatılacak.
Neden?
Çünkü "Fazilet" kapatılmış bir partinin devamı.
Neden devamı?
Çünkü eski RP'liler orada toplandı.
Peki, aksi mümkün mü?
Tabii ki RP'liler bir partide toplanacak. Onlar sırf Fazilet'te toplandı diye Fazilet kapatılan partinin devamı sayılacaksa eski RP'liler hiç parti kuramaz. Burada bir yanlışlık varsa o yanlışlığın kanunda aranması gerekmez mi?
Fazilet, RP'nin devamı mı, değil mi sorusunun cevabı, onun bundan sonraki tutumuna bakılarak bulunmalı.
"Herkesin hukuku kendine... Sizin demokrasiniz sizin olsun, bize şeriat yeter... Herkes inancına göre yaşasın... Demokrasi demek İslam demektir... Müslümansan Müslüman gibi giyinmeni isterim" gibi sözlerle Fazilet laikliğe ve devrimlere karşı, "siyasal İslamı" savunan bir parti görünümünü sahiplenirse, irtica orada odaklaşırsa işte o zaman RP'nin devamı sayılabilmeli.
Yoksa, her fırsatta; "Sizi RP'nin devamı sayarım ha..." diye yaratılan bir Demokles'in kılıcı ile demokrasiyi bağdaştırmak mümkün olmaz. Bu tutumla RP'lileri bir "Müslüman demokrat" parti olarak görme fırsatı da kazanılmış olmaz.
* * *
HER gün yeni bir konu, yeni bir tartışma, yeni bir gündem ve bu kargaşa arasında sistemsizliğin sistemleşmesiyle, zikzaklar çizerek sürdürülen 65 milyonluk bir hayat...
Nereye kadar?




Yazara Email D.Heper@milliyet.com.tr