Başbakan Tayyip Erdoğan, “Demokratikleşme Paketi”ni açıkladı.
Ama Alevi vatandaşlar tatmin olmadı.
“Bizim için pakette bir şey yok” diyenler oldu.
Bunu Alevi olmayan ama pakette Alevilikle ilgili yenilikler olacak zanneden kişiler de söyledi.
Bunlara cevap şöyle verildi: “Onların, yani Alevilerin aralarında ihtilaf var. Birçok konuda Alevilerin aralarında mutabakat yok.
Bu ihtilafı onlar bitirmeden nasıl Aleviler için açıklama yapılsın.”
***
“Aleviler karar vermeli.” Bu başlığı 29 Kasım 2007’de atmışız. Konu 6 yıldır değişmedi yine tekrar ediyoruz.
17 Ocak 2008’de de, Alevi sorunu için yine bu köşede şunları yazmışız.
Ortada, Kuran veya İncil benzeri ayrı bir kitap yok. Alevilerin büyük bir kısmı “Müslümanız” diyor ve Kuran’ı kabul ediyor. Bir kısmı da biz “Müslüman değiliz”, diyor.
Cemevlerinde semah dönerek yapılıyor ama o da, bölgelere göre fark arz ediyor.
Biz Alevi kardeşlerimize şunu tavsiye ettik.
Alevilerin temsilcileri artık bir araya gelsinler ve Aleviliğin İslam inancı içinde mi, yoksa İslam’dan ayrı bir din mi olduğu yolunda karar versinler.
***
BUNLARI hatırlatmamıza sebep, Başbakan’ın da katıldığı, Alevilerin muharrem orucu iftarı (Aleviler buna iftar demiyor) oldu. O yemek, Aleviler açısından bizim görmek istediğimiz gibi birleşmenin değil, aksine birbirine düşmenin sebebini teşkil etti.
Yemeğe 279 Alevi derneğinden 5’i katıldı. Katılanlar “düşkün” ilan edildi, yani aforoz edildi.
Dikkatinizi çekti mi, 279 Alevi derneği... Biz bir de temsilciler bir araya gelsin temennisinde bulunuyoruz. Oysa 3-4 Alevi bir araya gelip bir dernek kurmuş, olmuş 279 dernek. Böyle bir cemaatte sıhhatli karar alınabilir mi? Bu yüzden siyaset, inanç işlerine karışabiliyor.
***
Bekledik bekledik ve geldik bugüne.
Değişen bir şey yok.
Kimi, CHP’li Hüseyin Aygün gibi, “Alevilik ayrı bir dindir, ibadeti cemdir” diyor.
Kimi, okullardaki dinle ilgili derslere karşı çıkıyor.
Bazıları “Diyanet İşleri değil, bizim için başka kuruluş lazım” diyor. Kimi Alevi Bektaşi babalarına maaş bağlanmasını istiyor, kimi buna katılmıyor.
Kimi köylerde Cami yerine Cemevi istiyor.
Kimi de Cami ve Cemevi ortak yapım teklifine çok soğuk bakıyor.
Yani bugün de Aleviler arasında birlik yok. Aleviliğin tarifinde Alevilerin anlaşmaları şart değil mi? Prensiplerini, ilkelerini, münakaşa edilmeyecek şekilde ilan edin sonra Alevi isteklerini duyurun. Bu istekler yerine getirilmezse, Alevilerin yanında mücadeleye varız. Çünkü onlar da 76 milyonun içindeler ve vatandaş olarak kimseden farkları yok, olamaz.
GENÇLER
Bizim için öldüler
“TRT TÜRK”te, Serhat Türküleri var... Göz yaşınızı tutmanız mümkün mü?
***
Burası Huş’tur, yolu yokuştur
Giden gelmiyor, acep ne iştir?
Bakın çantasına, acep nesi var
Bir çift kundurayla, bir de fesi var.
Evet, bu vatan böyle kuruldu. 10 binlerce gencimiz, dağlarda, çöllerde, doğuda, batıda kanlar içinde kaldı, öldü. Bir çoğunun mezarı bile yok.
Bu vatan için. Bizim için...
Ama bugün, o günleri hatırlayan yok.
Ve siyasilerimiz verimi arttırmak yerine, birbirlerini yemekle vakit geçiriyorlar.
Geçmişe ihanet ederek.
Allah hepsini ıslah etsin...
SORUM
Sağlık Bakanı’na
24 yaşında genç bir anne. 5 yaşında oğlu var. Bir de kızım olsa, daha mutlu olurdum, diyor.
İşler ters gidiyor. Kan kaybı genç anneyi doğum masasında, ölümün eşiğine getiriyor.
Hastanenin “Yoğun Bakım Ünitesi” olmaz mı, ama yok. Başka hastaneye naklediyorlar.
Oradan da başka bir hastaneye. Ölüm döşeğindeki genç ana, ölümün eşiğine geliyor. Rahmi de alınıyor.
Ve sonuç ölüm...
Peki, Sayın Bakan, “Sağlık Reformu” bu mu?
Önce Yoğun Bakımı olmayan hastane olur mu?
Hasta, hastane hastane dolaştırılır mı? Aile, bir Birsen yitti, bir Birsen geldi, diye boş bir teselliye mahkûm edilir mi?
Üstelik burası İstanbul.
Ha bir kişi ölmüş, ha bin kişi...
Sebep ihmal olunca.
TV’LER
İyi ve kötü
Kış geldi ve TV’’lerde diziler arttı.
Benim diziler için bir formülüm var:
Seyirci olarak, ben iki kişinin uzun uzun konuşmasını sevmiyorum. Sahneler hep değişsin istiyorum.
Oyuncular bilerek seçilmeli diyorum. Tansiyon bir yükselsin, bir düşsün istiyorum.
Sürprizler olsun bekliyorum.
Ve en çok da, bir adamın peşine takılıp gitmek istemiyorum. Dizide birçok yan olaylar da, kişiler de olmalı, diyorum. Peki, böyle dizilerimiz var mı?
Var tabii.
ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ
- “Hülya Avşar’a koca lazım”
“İnşallah” demeyin, bu onun yeni albümünün çıkış parçası...
- Gaziantep’te Türkiye’nin en büyük butik oteli “Şıra” dağıtılarak açıldı.
Erkekse şarap dağıtsın da görelim
- Daily Telegraph Gazetesi”, kadınlara “asla uzun etek giymeyin” diyor.
Haddini aşan bu gazeteyi susturmak gerekir, kadın isterse çarşaf da giyebilir!...
- Eşek arıları, Çin’de 42 kişiyi öldürdü.
“Eşek şakası” boşuna dememişler.
- Anayasa bir türlü yapılamıyor.
Yoksa, bunun için asker mi olmak lazım?
- “12 gizli tanığa yeni yüz yapıldı.”
Peki, bizim yüzsüzler bu kadarcık mı?
