Yazarlar Doğu'da aç insan mı var?

Doğu'da aç insan mı var?

16.04.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Doğu'da aç insan mı var?

Doğuda aç insan mı var


       Hangi devlet büyüğümüz ya da büyüklerimiz söylemişti bu sözü? Bilmiyorum... Hatırlamak da istemiyorum zaten...
       Türkiye'nin yarısından çoğu eğitimden, ilgiye, işten sevgiye her şeye aç... Ama koskoca devlet adamları diyorlar ki, "Güneydoğu'da aç insan mı var?"
       Neyse Türkiye'de politikacıların dışında insanlar da var ve onların sayesinde iyi bir şeyler de yapılabiliyor.

Bir kızım var

       Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin "Tunceli'de bir kızım var, öğretmen olacak" projesini bu köşeden duyurmuştum... Sağ olun var olun duyarlı insanlar, ilgilendiniz... Sonuçları öğrenmek istemez misiniz? Türkan Saylan ve Perran Yorgancıgil'den gelen mektubun bir bölümünde şunlar yazılı; "Tunceli'deki kızlarımızın kaderi önce bize ulaşan mektuplar ile sonra da sizin köşenizdeki haberinizle değişti. Tüm bağışçıların ilgi ve desteğini deprem bölgesine çevirdiği bir dönemde duygu yüklü yazınızla projemize can verdiniz... Yurt içi ve yurt dışından çok sayıda burs, mektup, telefon aldık. Çok kısa bir sürede finansı sağladık ve çocukların burslarını yolladık. Yüzyıl Işıl Lisesi'nin her sınıfının öğretmen ve öğrencileri bir öğrenciye burs verdi. Ayrıca Mavi Jeans firması ve Özel Işık Lisesi öğrencileri çocukların giysi, kırtasiye gibi gereksinimlerini karşıladı.... Yine sizin aracılığınızla tüm bursverenlere teşekkür etmek, Tunceli Valisi, Milli Eğitim Müdürü, Okul Müdürleri ve öğrencilerin mutluluğunu iletmek istiyoruz...."

Tunceli'ye davet...

       Dosyadaki bir başka mektup da Tunceli Vali Vekili İlhan Ünsal imzalı; deniyor ki; "Daha Çağdaş Bir Türkiye için Kız Öğrenci Okutma Projeniz çerçevesinde ilimiz okullarında öğrenim gören 192 kız öğrencimiz için temin edip görderdiğiniz 9 milyar 600 milyon lira tutarındaki burs, öğrencilerimize dağıtılmıştır. Dağıtıma ilişkin tören kaseti, fotograflar ve tutanaklar yazımız ek'inde sunulmuştur..."

İyi ki siz varsınız!

       Belli oldu ki mayıs sonunda yine Tunceli'deyiz... Çünkü Tunceli Valisi Mehmet Ali Türker ki bu adam kalp krizi geçirip yatarken bile beni hasta yatağından arayıp bu projeden söz ediyordu, bizi Tunceli'ye davet ediyor... Dilerim bir aksilik çıkmaz ve o görkemli Tunceli'yi söz verdiğim gibi bir de baharda yaşamak fırsatını bulurum. Hem de, ÇYDD'ne "... sizleri tanımasam da çok seviyorum çünkü sizler hiç bir çıkarınız olmadan bize maddi yardımda bulunuyorsunuz... 17 yıllık hayatımda elime gönderdiğiniz kadar para benim geçmemişti. Ailem de üzülüyordu. Ben de isteklerime son vermiştim ki siz yetiştiniz. İyi ki varsınız..." "Sizlerin biz öğrencilere yaptığı yardımların boşa çıkmayacağından emin olmanızı istiyorum" diye mektuplar yazan kızları görmek istiyorum. Dünyanın en yararlı işine, eğitime sponsor olanlar, hadi siz de gelin...

Erkekler Ağlamaz

       1993'ün sonuna doğru Nebraska'da iki kişi öldürüldü, önce biri kadın biri erkek sanıldı oysa ikisi de kadındı. Herkesin genç bir delikanlı sandığı Brandon Teena aslında genç bir kızdı. Teena o incecik genç kız bedeni içinde kendisini öylesine erkek gibi hissediyordu ki, çevresindeki herkesi erkek olduğuna inandırmıştı ve büyük aşklar yaşıyordu.
       Boys don't cry filminden söz ediyorum. Erkek ruhu taşıyan genç kızı canlandıran Hilary Swank'ın Oscar aldığı filmden...
       Hilary Swank gerçekten inanılmazı başarmış. Kesinlikle erkek olamamış, kadın bedeninden kurtulmak isteyen bir erkek gibi olmuş... Yani gerçeği yansıtmış. Muhteşem.

Bu film izlenmeli

       Film bir belgesel gibi. Bu gerçek öyküyü sanki yaşanırken izliyormuşsunuz gibi. Tüm oyuncular da bir harika... Mesela Lana rolündeki Chloe Sevigny, John rolündeki Peter Sarsgaard, Lana'nın annesi...
       Bu filmi bence herkesin görmesi gerek. Hele hele eşcinsellere, özellikle travesti ve transseksüellere garip bir yaratıkmış gibi bakan ve aşağılayan insanların mutlaka görmesi gerek, onların neler yaşadıklarını ne acılar çektiklerini anlamaları için.
       Düşünebiliyor musunuz kendinizi yüzde yüz erkek ya da kadın hissederken tamamen tersi bir beden içindesiniz... Ne büyük bir haksızlık. Tam bir erkek gibi düşünüyor, öyle hissediyorsunuz, ama memeleriniz var, regl oluyorsunuz, penisten yoksunsunuz. Ya da tersi, kendinizi kadın gibi hissediyorsunuz ama penisiniz var, kıllar içindesiniz, sakalınız çıkıyor falan...

Cahilliğe yanıt

       Kimileri öylesine saygısız, insafsız ve cahil ki işte bu insanlara bir yaratık gibi bakıyor, onlarla dalga geçiyor ve aşağılıyor. Haberlerde görüyoruz bir sürek avı gibi sokaklarda travesti kovalayanlara...
       Öylesine acılı, tuhaf şeyler yaşıyorlar ki, o insanların ruhsal durumlarının anormal olması hiç de yadırganacak bir şey değil. Hele anlayışsız toplumlarda ve cahil çevrelerde yaşıyorlarsa.
       Bu filmi, bu insanlık dramını ve her biri muhteşem oyuncuları mutlaka izleyin diyorum.
       (Atilla Dorsay belki bana kızmıştır şimdi. Haddimi aşıp bir filmden söz ettiğim için. Ama ne yapayım dayanamadım, kusura bakmaz inşallah)

Bir İtalyan klasiği

       Spasso'nun mutfağında, çoğu ünlü gurme, dostlarımla birlikteydik. Çeşit çeşit makarnalar gözümüzün önünde İtalyan ahçılar tarafından pişirilip bize tattırılıyordu.. Ben de ne yesem beğeniyordum. Elbette sizi unutmadım ve uzmanından sizin için bir tarif aldım.
       Patates ve biberiye otu ile doldurulmuş makarna - krema sosu ile

Hazırlanışı:

       Patatesleri kulak memesi kıvamına gelinceye kadar haşlayın.
       Haşlanmış patatesleri 25 dakika - 240 derece fırına koyun.
       Kabuklarını soyup, taze biberiye (30gr.), parmesan peyniri (30gr.), tuz ve karabiber ile mikserde çekin.
       Hazır olan makarna hamurunu çok ince bir şekilde iki parçaya ayırın.
       Parçalardan birinin üzerine patatesleri belirli aralıklarla ceviz büyüklüğünde bir kaşıkla koyun.
       Boş kalan bölgeleri fırça ile suyla ıslatın.
       İkinci parça hamuru patatesleri yerleştirmiş olduğunuz birinci parça hamurun üzerine yavaşça yerleştirin.
       Boş kalan bölgeleri ve özellikle kenarları elinizle hafifçe bastırın.
       Patatesli olan bölgeleri küçük kareler halinde kesip, kaynar suda 12 dakika haşladıktan sonra bir kenara bırakın.
       Ayrı bir yerde bir tavanın içine iki çorba kaşığı tereyağ, kıyılmış maydanoz, küp domatesler ve bir su bardağı kremayı üç dakika kaynatın.
       Son olarak kestiğiniz parçaları bu krema sosun içine atın.

       Not: Parmesan peyniri yerine kaşar peyniri de kullanabilirsiniz.


Yazara E-Posta: d.asena@milliyet.com.tr

Yazarlar