Dokunulmazlıklar!

Talat HALMAN

TBMM'nin başkanvekillerinden biri, geçen hafta, TV'deki bir basın toplantısında, dokunulmazlığın kaldırılmasına karşı çıkarken ne dese beğenirsiniz: "Millitvekilleri, Türkiye'nin en masum insanlarıdır!"
Aralarında masum olanlar var elbette. Birçoğu, ülkemizin "en masumları" arasında sayılabilir. Birkaçına "namus - u mücessem" terimi uygun... Ama bazılarının şaibeleri ayyuka çıktı. Nasıl olur da "en masum" tanımı yakıştırılır onlara?
ABD'ye hayran ya da düşman birçok milletvekilimiz "Amerikalı senatörlerle milletvekillerinin de dokunulmazlığı var," diyerekten bizim kamuoyunu aldatmaya kalkışıyorlar. İnsaf! Bir, onların dokunulmazlığı bizdekilerin kadar değildir. İki, birçok durumlarda, onların dokunulmazlık haklarından vazgeçtikleri (sarfı nazar ettikleri) görülmektedir. Üç, partilere ve seçim kampanyalarına yapılan bağışlarla kayırma ve iltimaslar arasındaki bağlantılar üstünde, ABD bizden çok daha titizlikle durur.
"Amerika'da şöyledir, böyledir" gibi katakullilerin arkasına gizlenmek olmaz.
Dokunulmazlığın kaldırılmasına karşı gelenlerden şüphe etmeye başladı millet... Meclis'teki bazı karın ağrıları, niçin "Çiğ yemedim ki karnım ağrısın?" diyemiyor. Korkacak bir şeyi olmayan insan, göğsünü gere gere adaletin karşısına çıkamaz mı? Neden bucak bucak kaçıyorlar?
Hiç değilse birkaç tanesi var ki dokunulmazlıkları kalkınca mahkemeye düştüklerinde mahkum olacaklarını biliyorlar. Kimisinin karanlık eylemlerde parmağı var, kimisi rüşvet erbabı, kimisi devletten milletten para çalmış belki.
"Dokunalmazlık kaldırılmasın" diye ter ter tepinenler arasında öyleleri var ki kodesi boylayacaklar, hatta belki, günün birinde, paryalar gibi "dokunulmaz" olacaklar.
Mert olan, namuslu olan, er meydanına çıkar, oradan yüzünün akıyla çıkar. Gösterin kendinizi, hanımlar, beyler.

1001 Gece Masalları'ndan uyarlanmış bir müzikal... Bizde ender görülen bir hızı ve canlılığı var. Renkli, ritmik... Müzik Serdar Yalçın'dan, lirik Atilla Birkiye'den... Bellibaşlı rollerde Müşfik Kenter, Candan Erçetin, Tunca Aydoğan, Meltem Cumbul, Kevork Tavityan, Kadriye Kenter, Levent Güner... Reji, Mehmet Birkiye'nin... Şehrazat'ın anlattıklarını dinleyin, cankulağınızla izleyin. Çağımız için güçlü temalar ve simgeler var içinde.

İzmir'de konser tarzında sunulan bir "Poetik Opera" var. "Mavi nokta"... Librettosu Tarık Günersel'in... Besteci ve Orkestra Şefi Selman Ada... İzmir Devlet Opera ve Balesi'nin Orkestrası ile Caner Ruhselman'ın yönettiği koro, "Mavi Nokta"nın gücüne güç katıyor. Son yılların en sarsıcı eserlerinden biri bu. Ne yazık ki İzmirli müzikseverler boş bırakıyor salonu. 26 Kasım gecesi, orkestra ve koro üyelerinin sayısı, seyircilerin sayısından fazla gibi görünüyordu. Boş koltuklara baktıkça yüreğim burkuldu. Nasıl olur da değerini bilmezler bu güçlü eserin?



Yazara Email T.Halman@milliyet.com.tr